17 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

17 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> Oyuncular Yuvaya dönüş . Gri elbiseli, koyu mavi kravatlı, u- zun boylu adam, Marmaranın hafif dalgalı sularındaki gemilere bir süre baktıktan sonra, kalın, tok bir sesle; “.— Tiyâtro, bence, toplum hiz- time en medeni insan sesidir” Buzlu viskisinden bir yudum al va >> sözlerini, -- Evet, başta yazarı olmak ü- zere, ank ctemdaği perdecisine varin- caya kadar tiyatro, bir bütün olarak düşünülür. Tiyatroda ego yoktur" diye bağladı. Konuşan, oyunculuğu ve yöneti- ciliğiyle modern türk tiyatrosunda haklı bir üne sahip bulunan Mücap Oğluoğlu idi. Dokuz yıllık bir ayrı hktan sonra Küçük Sahneye yenir den dönen Ofluoğlu, geçtiğimiz haf- ta Pazartesi günü, prova çalışmalâ- rına verilen birkaç saatlik aradan favdalanarak, S muhabirinin dâvetine koşmuştu. Esprili konuşmalarıyla dost çev- relerinde daima ee ae > kimse, bir aktör “ve ayni da rejisör- olan Ofluoğlu, ilk defa kendi adıyla anılacak bir tro getirmişti, Aziz Borabeslidan «şim- dilik- bir sezon için kiraladığı Kü- çük Sahnede, tiyatro sahibi olmanın bütün tehlikesini göze almıştı. Ti- vatroculuğu bilen -tulüatçılığı de- Y-A-T-R--O roculuk hayatı oldukça renkli ve hareketlidir. Kadıköy Ortaokulu sı- ralarında “ilhâm eri”nin etki. siyle şair olmak isteyen, hattâ bir hayli ae şiir yazan Mücap, yirmisi» ne geldiğinde beyazperdede gözük- müş, iki yıl sonra da Şehir Tiyatro- larına geçmiştir. Yıl, 1945'dir. Delikanlılık çağında, özellikle kendisini etkileyen tiyatro sanatçısı olarak Naşidi ilk sıraya alan Oflu- oğlu, bu konuda: — Beni etkileyen başka sanat- cılar da var: Meselâ Hâzım, Vasfi Rıza, Talât Artemel, İ. Galip Arcan ve Neyire Ertuğrul... Bu sanatçılar bizim kuşağı etkileyen sanafçılar- dır. Tabif, hepsinin üstünde de Muhsin Ertuğrul gelmektedir. Di- vebilirim ki, bizim kuşağın en ö- nemli okulu, Şehir Tivatrosudur” dedi. Mücap Ofluoğlünun, sahne haya- tında etkisi altında bulunduğu sahat çılar elbette ki sadece bu kadar de- ildir. Onun, 1950 yılında birlikte ça- lıştığı Halide Pişkinden de öğrendi. ği şeyler olmuştur; Ofluoğlu, 1951 Nisanında Muhsin Ertuğrul tarafından açılan e Sahnede, 1957 yılına tır, Bu devrenin ilk dört yili Muhsin Ertuğrul yönetici olarak bulunmuş, fakat sonra > Devlet Tiyatrolarının ayrılmasından sonraki iki yıllık SE re içinde ise Ofluoğlu, yedi arkada- şıyla bir şirket kurarak, ayni sahne- de faaliyet göstermiştir, Küçük Sah- nenin açılışı bir bakıma, modem türk tiyatrosunda veni bir devrenin doğuşu sayılabilir. Bunun şeklini ve nedenlerini Ofluoğlu, kısaca şu söz- lerle açıkladı: dır: “Oyuncaklar” ve “keti", “ İlk defa olarak, halkla, yani seyirciyle çok yakın oynamak gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Mese- lâ, Tepebaşında olduğu gibi, artık, 56 metre uzaktaki bir sahnede oy- namak yoktu. Sanatçı, halkın ö nünde ve hattâ içinde oynamak 20- runda kalmıştı. Bu yüzden, Küçük ede daha inandırıcı, daha sa- imi oyunlar oynamak gerekiyor. dg gi e en ufak falsoyu görebi- lecek bir mesafedeydi. Fazla göste- rişli jestler, fazla yüksek sesli ko- nuşmalar bu sahnenin açılışı ile ti- yatrodan atılmış oluyor ve bunun yerini daha tabii hareket ve daha tabii tonda konuşmalar alıyordu.” 1958-59 yılları Mücap' Ofluoğlu- nun Oda Tiyatrosu devridir. Bu devrede 6 piyesi sahneye koyan ve ayni zamanda oynıyan Ofluoğlu, bir vwl sonra Şehir Tiyatrolarında “Hamlet” oynanırken, Muhsin Er. tuğrul tarafından “Polonius” rolü için çağrılmıştır. Bu çağrıdan son- raki 6 yıl, Şehir Tiyatrolarında ça- lışma devresi olmuştur. Bu devre içinde 16 ayrı piyeste sahneye çı- kan Ofluoğlu, 10 piyesin başrollerini oynamıştır. Mücap Ofluoğlu Tiyatrosu 956-557 sezonunda Küçük Sahnede “Arsenik Kurbanları” adlı kome- diyi sahneye koyarak rejisörlüğe başlıyan Mücap Ofinoğlu, dokuz yıl hk ayrılıktan sonra bugün, gene ay- ni tiyatroda “Kaktüs Çiçeği” piye- sini sahneye koymaktadır. Ne var ki, bu defa Ofluoğlu, kendi adıyla anılacak bir tiyatroda sahneye koy: makta olduğu 15 tablo 2 bölümden ibaret bu piyesi, üç yıldanberi Pa- riste büyük bir rağbet görerek tem- sil edilmekte olduğunu bilerek seç- miştir. “Allah izin verirse I Ekim- de perdeyi açacağız” dediği bu oyu- nun umulandan çok rağbet görme mesi için ortada hiçbir sebep yok- tur, Barillât ve Grödy tarafından ya- zılan ve Asüde Zeybekoğlu tarafın. dan fransızca aslından türkçeye çevrilen “Kaktüs Çiçeği” çok şirin ve sevimli bir “bulvar” oyunudur. hazırlıkları iki hafta, okuma provaları ise on gün süren bu piyeste 9 kişi rol almıştır. Rölle- “Ofluoğlu hariç- diğer sana lardır: Uztan, Nurhan Damcıoğlu, Güzin Özipek, Can Dirim, Yılmaz Gruda, Zafer Ö. nen, Erkan Gökgücü ve Baha Pir. Ofluoğlu Tiyatrosunun 'repertu- varında şimdilik, fransızcadan çev- rilme iki piyes daha bulunmakta- “Katiller Şir- 17 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: