1 Eylül 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 19

1 Eylül 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Liberal ve ferdiyetçi hayat telâlıkisi Türk devlet- çiliğimi hazımedemez. Türk devletçiliğinin gizli veya açık aleyhinde bulunan münev- erler, eğer muayyen bir zümrenin şuursuz müdafileri değiller- se, muhakkak ki, muayyen bir hayat telâkkisinin esirleridirler: Liberal ve ferdiyetci hayat telakkisi., Garbe doğru çevrilen tefekkür hayatımızın ilk gözağrısı, bu te- lâkki tarzı ulmuştur. Tâ Tanzimattan beri memlekelimize ithal olunan fikir balyaları, hemen münhasıran bu mektebin mahsu- lüdür. Adetâ Türkiyede ariyet bir ferdiyetçi münevverlik saltanatı te- essüs etmiştir. Ve yıkılan Darülfünun da, sanki bu tip münevvar- ler yetiştirmek için kurulmuş bir kuluçka makinesi idi!.. Saltanat Türkiyesinin içtimai ve siyasi sartları içinde, ancak bu şartların devamını temin edecek bir müstemleke idenlojisi ya- şıyabilirdi. Buan karşı ilk reaksiyonu Z iya G ök Alp verdi. Fakat, o da zamanının şartlarına uyarak bir nevi oporfünizme kaçtı ve mistik bir mefküreciliğe saplandı. Halbuki inkılâbımız, Ziya Gök Albin ideal olarak tahayyül ettiklerini çoktan aşmış ve daha da ileriye giderek önümüze yeni yeni davalar sermiştir: Devletçilik bunların biridir. Cavit Bey iktısatçılığı indinde devletcilik, bir nevi küfür sayılır. Ziya Gök Alpın iktısadi telâkkisi ise, ancak hüçük esnaf isleri- nin millileşmesini istiyecek kadar inkılâpçı idi. Böyle bir hava içinde yetişmiş münevverlik, inkılâbımızın devletçilik prensibini, hiç şüphesiz ki, hazmedemez. Fakat bizim inkılâp hamlelerimizin seyri takip olunursa görülür ki, her prensip daima Gazinin kuvvet. li iradesile füil ve vak'a haline geldikten sonra, münevverlerin şu- uruna ve fikriyatına sirayet edebilmiştir. İşte nitekim devletçilik prersibi de fırkamızın programına gir- diği halde, sokak ve kürsü müneoverliği bu inkılâp hamlesinde de geriliğini ve idraksizliğini elden bıryakmamıştır. Bu hamleyi anlıyacak, onu izalh edecek, yaşatacak ve derinleştirecek yerde, Gazinin nuluklarında işaret buyardukları gibi, bir sinsi huhuk ve bir bayat telâkki galâtiyle onun da önüne dikilmiş:ı demagoji, tah- rü ve iftira silâhlarile milli rejimimizin esas umdelerinden biri olan bu prensibi de hörletmeğe ve iptizale düşürmeğe çalışmıştır, 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: