1 Ağustos 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 6

1 Ağustos 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

passif bir mevzu olarak alınan halk'ta, halk sattanatına, demok- rasiye karşı tabii bir hareket uyandırmıştı. Bu suretle evvelâ eşyamın tahiatından ve cemiyetin varlığından doğan halk saltanatı hareketi, fikrt rehberlerinin, idealist müte- fekkirlerin dimağında işlene işlene, nihayet Fransız ihtilâlinde zBeşer hukuku» şeklinde tam formülünü ve latbik siyasetini buldu. Bu itibarla Fransız ihtilâline, mukaddes tanılan ve mukaddes ilân olunan veni mefhumlar etrafında ve yeni mefhumlar için yapılan bir harekettir denilebilir. Bu hareketi mütefekkirler bes- ledi, kahramanlar başardı ve idealistler yaşattı. Fransız ihtilâli bir takım mefhımları mukaddes tanıdıkça ve mm- kaddes ilân cttikce mistiğini (1) muhafaza etli ve onları yay- mak istedikce de önünde Avrunanın bütün kapalı kapılarımnı kendisine acık buldu. Her tarafta kilisaya ve asalete karşı hür- rivetin ve halk saltanatının - bittabi ovakitki manasile - rüyasımı gören halkcı veya münevver unsurlar, ihtilâlin rehber ordularını ümitle beklediler veya ümitle karsıladılar. Paris ihtilâlciTerinin hevecanı hudut arırı hürrivetcilerin ümidile da hirlesince de 1789 ile hilbazsa 1703 arasında Avrımada tari- hin en süzel manzaralarından birisi dağmuz oldu. Adeta ilk bey- sgamberlerin dinlerinden sonra ilk dafa hudutları asan. ırkları ve illeri avrı insanları ilk defa avyni dilekle coşturan yeni bir beynel- milel fikir istilâsı hareketi bazladı. Hüleüm edenlerle hüküm edilenler: kilisava ve asalete karsı halk dalsaları veni dünvanm taliini tavin icin her tarafta karsı kar- sıva geldiler. Pava, Alman monarsizmi ve daha sonra Rus dez- potluğu Fransız krallarile ayni menfaat birliği üstünde bütün din ve dünva kuvvetlerini hür, âdil ve müsavi insanlar cemiyetini müdafaan için ayaklanan halk dalgalarına karsı sürdüler. Bu çağ, Fransız ihtilâlinin asil ve güzel çağı idi. Çünkü onun bir (1) Mistik kelimesinin Türkte karşılığını bulamadım ve dilimizin köklerin- de hiç şüphesiz meveut olan karşılığı buluncaya kadar da bu kelimeyi aynen kullanmamı tercili etüiim. Burada Mistik den kasdolunan münâ, Sırri akideler dediğimiz inanışlnr ve duyuşlardır. €

Bu sayıdan diğer sayfalar: