DÜNYADA OLUP BİTENLER Batılılar Büyük Şarlın dünyası Fransız devlet başkanı General De aulle'ün bir mesele hakkında ne düşündüğünü ilk olarak kendi ağ- cından dinlemek şimdiye kadar müm- kün olmamıştır. General, ortaya yeni bir fikir atmak istediği yakınları sanki bir zemin yoklaması yapar gibi (Oyavaş yavaş etrafa bir söylenti yayarlar, sonra bir kabine ü- yesi çıkar, ortaya daha derlitoplu bir görüş koyar, nihayet Başkan De Gaulle iyice reklâm edilmiş bir konuşma ya- parak, veya bir demeç vererek uzun süre çeşitli spekülasyonlara yol açan düşüncesini açıklar. Bunun arkasın- danda, bekleneceği gibi, uzak-yakın her ilgilinin katıldığı ve gürültüsü bütün dünyayı saran bir tartışmadır sürüp gider. General De Gaulle'ün NATO ve ortak Pazar konusundaki yeni düşün- de çıkan bir yazıda De Gaulle'ün, e- ger çok taraflı vurucu kuvvet tasarısı üzerinde israr edilirse NATO'dan, ta- -ıl fiyatları konusunda bir anlaşma- -a varılamazsa Ortak Pazardan çeki- leceği ileri sürülmüş, sonra da Başba- kan Pompidou ile Dışişleri (o Bakanı Couve de Murville yaptıkları konuş- malarda bunu beş aşağı beş yukarı doğrular mahiyette sözler söylemişler- idir. Fakat son sözün, geçen Pazar gü- -ü Strasburg'da bir konuşma yapan De Gaulle tarafından söyleneceği her kes tarafından biliniyordu. Nitekim, böyle olmuştur. Başkan De Gaulle bu konuşmasın- da eski Avrupa görüşünü bir kere da- ha tekrarlamaktadır. Öyle bir Avru- ki, yalnız avrupalıların olacak ve yalnız avrupalılar tarafından yöneti- lecektir. Başka bir deyişle, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere ogene Avrupa dışında bırakılmışlardır. De Gaulle'e göre, kurulacak güçlü ve ba- gımsız Avrupanın çekirdeği, fransız- alman işbirliğidir. Bu işbirliği her a- landa gerçekleşirse diğer Avrupa ülke- leri de onun çevresinde toplanacak- lar, hattâ zamanla Doğu Avrupa ül- keleri bile buna katılmak lüzumunu duyacaklardır. İşte o zaman Avrupa, Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliği arasında en önemli denge unsuru ola- caktır. Yatının, getirecekleri Başkan De Gaulle'ün Avrupa konusun daki bu görüşlerinde hiçbir oye- nilik yoktur. Generalin konuşmasında getirdiği tek yeni fikir, o Avrupanın kendine mahsus bir savunma düzeni kurmak husundaki önermedir. De Ga- ulle'e göre, Roma Andlaşmasma imza koyan devletler ekonomik alanda ta- hıl fiyatları üzerinde bir an önce an- laşmaya varmak zorunda oldukları gibi, başta savunma gelmek üzere, si- yasi alanda da Birleşik (Amerikanın müttefiki olacak, fakat amaçları, ay- raçları ve vecibelerde kendilerine ait bir teşkilât kurmak zorundadırlar. A- tom silâhlarının tehlikeleriyle dolu o- tan bir devirde Avrupanın ilk savun- masını sağlamak ve Atlantik Paktı- nın varlık sebebini doğrulamak için kendi kendisin savunma amacı bir Avrupa teşkilâtı o kurulmasından başka çıkar yol yoktur. Öyle anlaşılıyor ki De Gaulle, bu teklifi, Federal Almanya Cumhuriye- tini Birleşik Amerika tarafından ku- rulmak istenen çok taraflı vurucu kuv vete katılmaktan vazgeçirmek ( için ileri sürmektedir. Bilindiği gibi, Fe- deral Almanya bütün büyük devlet- lerin atom silâhlan peşinde (koştuğu günümüzde şu veya bu şekilde bir a- tom kuvvetine katılmak istemekte ve çok taraflı vurucu kuvveti bu amaca ulaşmak için en elverişli yol oolarak karşılamaktadır. Fransanın çok taraf- li vurucu kuvvete karşı açtığı aman- sız kampanya Bonn idarecilerini çok müşkül bir durumda bırakmış bulu- nuyor. Fransa ile açık bir çatışmaya düşmemek için, Dr. Erhard ve arka- daşları bu kuvvetin kurulması konu. sunda şimdilik ısrar etmemek karan- nı vermişlerdir. Buna karşılık De Ga- ulle de önce tarım ürünleri fiyattan üzerinde (ouzlaşmaz bir tavır takın- şimdi de kendi ma teşkilâtı içinde Batı Almanya ve diğer avrupalı ortaklarıyla paylaşma- yı teklif etmektedir. Şimdi bütün mesele şuradadır: A- kendi savunmaları için yeterli bula- caklar mıdır? Bunun yanısıra, acaba Amerika Birleşik Devletleri böyle bir teşkilâtla işbirliği yapmaya razı ola- cak mıdır? De Gaulle'ün teklifinin kaderini o önümüzdeki günlerde Av- rupa ve Birleşik Amerikadan yüksele- cek sesler, tâyin edecekti. Kongo Asiler ve tutsaklar Bundan bir hafta Öncesine kadar, Başbakan oO(Çombenin emrindeki paralı askerlerin Stanleyville'deki mil- liyetçi âsileri ağır bir yenilgiye uğrat- mak üzere oldukları sanılıyordu. Oysa bu haftanın başlarında hiç beklenme- dik bir durum ortaya çıkmış ve işler alabildiğine karışmıştır. Ortaya çıkan Oo beklenilmedik du- rum, kongolu âsilerin (o Stanleyville'de yaşayan bini aşkın beyazı tutsak ola- rak kullanmak kararım vermeleri ve bu arada bir amerikan misyonerini de casus diye idama mahküm etmeleridir.