27 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

Ankara Sanat Tiyatrosunda oynan- makta olan "Sultan Gelin" isimli piyes çok tutundu, her gece bütün sa- lon dolu oluyor. Fuayeye de, eserin konusu ile ilgili gazete haberlerini ya- zıp asmışlar, Doğrusu, enteresan bir buluş. Oyunu seyredip de, "bu kadarı da olur mu!" diye düşünenler, dışarı çıkıp kupürleri okuyunca gerçekle kar şılaşıyorlar. Pazar akşamının seyircileri arasında bulunan yüksek mimar Dündar El- burz da perde aralarında kendi kendi- ne bir kenarda oturup kara kara dü- şünüyordu. Merak edenler oldu: "A- caba eseri mi?" o Diyarbakır milletvekili oOŞehmuz As- lan, evinde yine bir çiğköfte par- tisi verdi. Davette Dr. Kemal Satır ve Kadınlar Kolu Başkanı avukat Mela- hat Akan varlardı. Çok samimi ve ne- şeli geçen geceden herkes çok mem- nun ayrıldı. Bilhassa Kemal Satır, çiğ köfte ile viskinin nefis olduğunu söy- lüyordu. ö Eski Sağlık Bakam Dr. Yusuf Aziz- oğlu Ankara Hastahanesinde yatı- yor. Şimdilik ziyaretçi kabul edil- miyor. Buna rağmen dostları, Azizoğ- lunun sıhhatiyle yakından iliileniyor- lar. o Giresun milletvekili ve Vatan gaze- tesi sahibi Naim Tirali de Ankara Hastahanesinde kendi tabiriyle- re- vizyona tabi tutuldu. Biraz şekeri var mış o İstanbulun (o çalışkan O hanımlarından Perihan Başer, geçen hafta içinde, üç-dört gün için Ankaraya geldi ve sosyal (o faaliyetleri ile ilgili bazı te- maslarda bulundu, gitti. o Hürriyet gazetesi sahiplerinden Erol Simavi, birkaç gün kalmak üzere Ankaraya geldi. (Bu arada kalabalık bir dost grupu ile İntimde eğlendiler. Samsun Valisi Hamdi Ömeroğlu, İda- reciler toplantısına katılmak üze- re, bir müddet Ankarada kaldı. Se- vimli Vali, bu ayın başında, platin saçlı zarif eşini Samsunda bırakarak, Amerikanın yolunu tutacak. İşçi Sigortaları Genel Müdürü Dr. Fikret Pamir, Basın - Yayın ve Tu- rizm Bakanı Ali İhsan Göğüşün ev sa- hibidir. Fakat birbirlerini hiç görmez- ler. Ancak, geçen hafta, Kütahyadaki İşçi Sigortaları Hastahanesinin açılı- TÜLİDEN HABERLER şında bulunmak üzere giden evsahibi ile kiracı, çok şükür, böylece görüş- mek fırsatını buldular. (Renk Reklam — 219) — 1352