27 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

27 Kasım 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Kulağa Küpe Ayranı yok içmeye.. Filistinli arap oOmülteciler ya- şadılar! Bunların temsilcisi İzzet Taunusun bildirdiğine gö re Makarios kendisine, Hükü- metinim, bütün imkânlarıyla, a- rap mültecileri davasını leyeceği ovaadinde o bulunmuştur. Eh, mesele halledildi demektir. Müslüman arap, hristiyan opa- paz hakkında söyle demiştir: "— Başpiskopos türlü manevi desteği bana her vaad etti. sempatik bir insana rasilama- dım-" Rastlamamıştır, o rastlamamış- (r! Hele Adada yasayan bir türk olsaydı Papasın daha baş- ka ne vasıflara ve ne vasıflara sahip bulunduğunu da anlaya- bilirdi. İzzet efendi dua etsin ki, bir Filistinli arap mültecidir. Ya, Kıbrıslı bir türk saydı!.. mülteci ol- mesine sebep olabilirdi. Esasen Cuma gecesi sabaha kadar devam eden bir toplantıda raporun imzalanmaması ka- rarlaştırılmıştı. Ama bu karar Gürse- le nasıl söylenecekti? AP li militanlar saatlerce kafa yorduktan sonra selâ- meti, durumu toplantıdan önce Cum- hurbaşkanına açmakta (o buldular ve bu iş için Ertuğrul Akçayı ogörevlen- dirdiler. Bilgiç ve arkadaşlarının bu. baran alırken cesaretlerini artıran bir husus da, Gürselin İnönü ile görüş- mesi oldu. Mademki İnönü bir siyasi parti Başkanı idi ve Gürselle görüş- müştü, o halde bir diğer siyasi parti yöneticisinin de aynı kazanması gerekirdi. görüşmeye bak Bu noktadan hareket eden AP Si- ler, yanıldıklarını pek kısa zamanda anlayıverdiler. Evdeki hesap o çarşıya uymamış, Akça refüze edilmişti. Za- ten pek güçlü olmıyan beyinlerini faz lasıyla zorladıktan sonra (o plânlarını Gürsel - Akça görüşmesi üzerine bi- na eden Bilgiç ekipi, bir noktayı ou- unutmuştu: İnönü Cumhurbaşkanına CHP Genel Başkanı olarak değil. Baş bakan İnönü olarak gitmiş ve kendi partisi ile ilgili tek kelime etmemişti. Pazar günü saat 14,40 'da başlı- dan toplantının liderler için ilk büyük 8 sürprizini, karşılarında üniformalı tek kişi. bulamayışları teşkil etti. Bu hu susu Gürsele sorduklarında, ondan şu cevabı ayar i "— Ben Silâhlı Kuvvetler Başko- nl "Beni tatmin edebilirseniz, onları da tatmin etmiş olursunuz.. Bu sözlerden en çok memnun ka- lan, hiç şüphesiz, başta Bilgiç oldu. Zira hem istediği gibi (konuşabilecek, hem de Gürseli kolayca tatmin ede- bilecekti. Ama. çok zinde bir gününde olan daha görüşmelerin başında, bu defaki toplantının hiç de şakaya gelir tarafı olmadığını " anlaşma- ya vararak bu işi burada bitirmelisi- niz. Aksi halde bir tebliğle anlaşama- dığınızı halka duyuracak ve onların hakemliğini (o isteyeceğim" Oo sözleriyle sert bir şekilde hatırlatınca, Bilgiç ve arkadaşlarının neşeleri pek uzun sür- medi. Gürselin bu sözleri, toplantı so- nunda yayınlanan müşterek bildiri içsin gerekli yeşil ışığı teşkil etti. o Beş saat süren müzakereler boyunca AP den gelen tek yakınma, üstü kapalı cağı oldu. Bu husus, kongrede bir baş kasının yerine taahhütte bulunamıya cağı, bunu yapsa bile, gerçekleştiril- mesinin yeni Genel Başkada bağlı ol- duğu şeklinde formüle edildi. Diğer liderler Ahmet Oğuz, Ek- rem Alican ve Osman Bölükbaşı çok az farklarla önceki toplantılarda söy- lediklerini tekrarladılar. Gene AP nin dini duygulan istismar ve halkı tahrik ettiğinden yakınıldı, Hüküme- tin zayıf olduğu, Sunayın, mektubu- nu, hiyerarşik Oo kademeye uymadan Meclis Başkanına göndermiş olduğu belirtildi. u tenkitlere İnönü tek tek cevap vererek, istenildiği takdirde hüküme- tin düşürülebileceğini, ama bunun hiç bir zaman yeni bir koalisyonda OHP nin görev alacağı anlamını taşımadı- ğını, mektubun bir kopyasının kendi- sine Oo gönderilmiş olduğunu, üstelik, komutanlarla daha önceki ogörüşme. terinde bu şikâyetlerin kendisine tek- rarlanmış olduğunu söyledi. İtiraflar faslı Görüşmelerin bundan sonraki bölü- mün e V verilecek en iyi isim "İtiraf ' dır. Zira her söz alan lider, kendine göre "hâdise" sayılacak bazı itiraflarda bulundu. Ahmet Oğuz ve diğer küçük parti liderleri, 27 Mayıstan sonra ortada kalan DP oylarına sahip olmak için girişilen yangı dile getirdiler, hattâ bu yarışta başarı kazanarak, mirasın bir kısmına da kendilerinin kondukla ram itiraftan oçekinmediler. Saadettin Bilgicin (o posbıyıkları- nın altından . biraz da neşesizce - dö- külen sözler ise, işitenlerin, okulakla- rına inanamıyacağı niteliktedir. Bil- giçe göre AP, 27 Mayısa, Orduya, dev rimlere bağlıdır, dini duygular AP ta- rafından istismar edilmemekte, hali tahrik olunmamaktadır. Buraya kadar konuşulanları sizce dinleyen Gürsel, Bilgiçin suçlu bir çocuk edasıyla gevelediği sözlerin bu kısmında hiç beklenmedik bir çı- kış yaptı : "— Bütün bu hususları ğine alan bir bildiriyi imzalar mısınız Bu kadar itirafta alamadim sonra, başta Bilgiç olmak üzere, bü- tün liderler bir "Evet" Oo kelimesinin mahkümu oldular. Gürsel derhal CHP den Zihni Be til, AP den İhsan Sabri Çağlayangil SES- ile Kontenjan Senatörü Sadi Kocası görevlendirerek bir bildiri hazırlama- larını söyledi. Fikirler ve bildiride yer alacak Orgeneral Sunay Yerinde o ikaz AKİS, 27 KASIM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: