23 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

23 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS YURTTA OLUP BİTENLER Türkiye çapında bir genel savcının zinı açtığında “Volga rüzgârları dan, “Şimaldeki düşman”dan bah- setmektedir. Türkiye tarihinde wn çok komünizm lâfı herhalde bugün- lerde edilmektedir. Bu, görevi âsa- vişi temin olan bir Bakanın alem- darlığı ile yapılmaktadır! Sükan bü- tün bu icraatında, beğenilmeğe uğ- vaşan bir amatör gibi hareket et- mektedir. Başbakan Demirelden ve AP militanlarından ne biçim bir sin- val gelirse, bunun amplifikatörü ve uygulayıcısı Sükan olmaktadır. Benzetmek gibi olmasın ama. İşin en acayip -ve bugün için- teh- likeli tarafı ise, bu icraatın sahi- bi Sükanin halen, AP'nin seçim iş- lerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ünvanını ve yetkisini devam ettirmesidir. Yani önümüz- deki-seçimlerde, Anayasanın bilhas- sa seçimlerde tarafsız olmasını em- rettiği İçişleri Bakanlığı ile bir par- ünin seçim mücadelesinin fiili vö- neticisi aym adam olacaktır!. Bu durum, 1946'dan bu yana en büyük seçim rezaletini yaratmazsa, buna şaşmak gerekir. Sükün ise, işin için- den. gkacağından emin, bu'Genel Başkan (o Yardımcılığım — bırakma makta kararlıdır. AP Genel İdare Kurulunda'bile bu iki görevin aynı adamda birleş- mesi tenkit. edilirken; Sükan, bır nunla ülgili olarak sorulan, “— Seçimde meselâ bir AP hü ibi nizama riayet etmezse, bu ola va AP seçim mücadelesinin başka- ni olarak mı, voksa İçişleri Bakanı olarak mı bakacaksınız?” sorusuna, kanunlardan ve kendisinin bunlara riayetteki titizliğinden bahseverek cevap vermiştir. Ama Muhalefetin fikri bu değildir. CHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Orhan Öztrak, bu ko- mpdaki fikrimi şöyle izah etmiştir: — Ben Genel Sekreter Yardım- cısı iken İçişleri Bakanı olduğum zamân bu görevimden istifa ettim. Bu, tarafsızlığın ilk şartlarından bi- ridir. Böyle bir insani vasıf var mı ki, iki ters hüviyeti ve vetkiyi ayrı ayrı kullansın .da, bunlardan birini öbürüne tercih etmediğine dair ob- iektif bir inanç yaratsın?.. Bu, mümkün deği Netice ei belirtmek gerekir ki, Faruk Sükanın gidişi gidiş değil dir. 27 Mayıs öncesindeki bir İçiş- leri Bakanına -fakat surattaki - gü- lümseme dışında... Çünkü “öteki, tam aksine, hiç gülmezdi- fazla miktarda benzemeğe (başlamıştır. Belki bir tek fark olabilir: Dr. Ge- dik gerçekten bir fanatikti, Dr, Sü- kan ise, geçen haftanın sonunda Pa- zar günü, maçta, Cumhurbaşkanına ait sarı koltuğa oturarak binlerce kişiye gösterdiği gibi, bir şeye inan- muş. olmaktan çok, zirvelere göz dikmesiyle dikkati-çekmektedir. Hükümet “İşletme”ler Başbakanlık muhabirleri, hafta nın başında: Pazartesi günü sâ- bahın erken saatlerinden itibaren, Başbakan Süleyman Demirelin Buğ- day Sokaktaki evinin.önünde top- lanmağa başladılar. -Demirel, -gaze- tecilerle görüşmek . istediği zaman onları evine âlır-. . Biliyorlardı ki bu defa bürolarma elleri boş dön- meyeceklerdi. Zira Başbakan, geç tiğimiz hafta Cumartesi günü . Baş- bakanlıktan ayrılırken, Pazartesi günü iktisadi konularda önemli bir haber açıklayacağını. söylemişti. Saat 10 oldu, 11 oldu, Başbakan- dan bir ses çıkmadı. Tam 'busırada İçişleri Bakam Faruk Sükan: geldi. Sükan, 'etrafını saran Ete v “her zamanki gibi. geniş tebessi- müyle: karşıladı, fakat soruları ce vapsız bırakarak içeri girdi. Yarım saat sonra Demirelin yanından ay- rılan Sükan, Türkiyede: komünizm- le nasıl mücadele i gerekti- ğini gazetecilere bir güzelce anlat- ıktan sonra, oKabinede yapılacak değişiklikle ilgili bir soruya; “— Başbakan çalışmalarıma -de- vam-ediyor” şeklinde cevap verdi. Sükan Buğday Sokaktan ayrıl- dıktan: sonra, Başbakanım” evinin © nünde06 AK 130 plâka numaralırbir ötomobil durdu. AP Adana millet- vekili Sabahattin Baybura, otomo- bilden indikten sonra iki tarafına bakındı, bahçe kapısını meme iler- lemeye' başladı.“ Üzerinde siyah bir palto-nedense son günlerde, AP'liler arasında siyah ve lâcivert elbise gi- yinmek moda oldur, elinde siyah bir rölöve şapka vardı, Kendine bir.ke- re daha çekidüzen verdikten sonra zile-bastı ve beklemeğe başladı. Ka- pıyı açan-olmadı. Zile bu defa kuv- vetlice Miyase Kapı gene , neden - sonra şansinı- bir Bay .defa daha denedi, sohuç alamayın- câ, bahçeden arka tarafa geçti. Fa kat, nafile! “Bu, ahlâksızlıktır; ter Demirel Tiyatroda düşünüyor Mavi boncuk politikasının iflâsi 43 Nisan 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: