23 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

23 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

devusu, Taşlıkta, Üniversite Rektörü (Sıddık Sami Onarlaydı. Sıddık Samiye ben telefon et- tim ve İsmet Paşanın kendisiyle görüşmek is- tediğini bildirdim, “Emrederler” dedi. O gün ismet Paşa Taşlıkta, yarımşar saat arayla bir çok kimseyle görüştü ve bu temasları D.P. ik- tidarını fena halde tutuşturdu. Sabahleyin Hü- seyin Nail Kubalıyla Behçet Kemal Çağlar gel- diler. Öğleden sonra, biz Parti Merkezinden döndüğümüzde gazeteciler peşimizdeydi.. Ba- zı ziyaretler olduğunu duymuşlardı. TTaşlıktaki evin önüne karargâh kurdular. Bu sırada, yu- kardan Sıddik Sami Onar belirdi. Rektör, evin önünde gazetecileri görünce bir an şaşırdı. Ga- zeteciler “İsmet Paşayı mı göreceksiniz?” di- ye 'sorduklarında sinirlendi, sert bir sesle gez- meye çıktığını söyledi. Evin önünden geçip aşa- Zıya, Taşlık kahvehanesine doğru yürüdü. Son- ra, her halde böyle bir ziyarette anormal tâa- raf olmadığını kabul etmiş olacak ki döndü, tekrar eve geldi. Memleketteki hava ne de ol- sa, koskoca bir rektör üzerinde bile tesir icra etmişti. Ben, Hocaların Hocasının bu tereddü- dünü hep yadırgamışımdır, Rektörü C.H.P. İktidarının son Genel Kur- may Başkanı emekli “orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman takip etti. Sonra, eski Genel Kur- may İkinci Başkanı emekli orgeneral Şahap Gürler geldi. Arkadan Ord. Prof, Zeki Eren İs- met Paşayla görüştü. Emekli orgeneral Abdül- kadir Seven, sendikâcı Bahir Ersoy, iki emekli general daha ziyarette bulundular, Bir akşam önce de İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burhan Felek Taşlıktaydı. Ziyaretler karşısında İktidar kıyameti ko- pardı. Ertesi Pazar günü D.P, kongrelerinde hatipler soruyorlardı: “Bu adam kendini ne zannediyor? Bir ihtilâl mi hazırlıyor?” O Pazar günü ismet Paşa İstanbulun gece- kondu mahallelerini gezdi, göçmenlerle görüş- tü. D.P. göçmenler arasında sıkı bir propagan- daya girişmişti. Her yerde Demokratlar göç- menlere diyorlardı ki: Eğer C.H.P, iktidara ge- lirse, sizi yurt dışına sürecektir! İsmet Paşa on- lara teminat verdi: C,H.P. iktidarı göçmenle- rin dertlerini en geniş şekilde halledecekti. C.H.P. İktidarı.. C.H.P. iktidarı. C.H.P. İktidarı.. İsmet Paşa o İstanbul seyahatinde hep bundan bahsetti. Sanki yarın bir seçim yapıla- caktı ve C.H.P.'nin iktidarı alması muhakkak- tı. Nitekim Taşlıkta görüştüğü kimselerle de, Demokratların sandıkları gibi ihtilâl hazırlığı yapmadı. Onlardan, seçimlerde C.H.P. adayı ol- mayı isteyip istemediklerini sordu. -Sonradan bu, İsmet Paşanın Sıddık Sami Onara Cumhur- başkanlığı teklif ettiği şekilde yayıldı-. Kubalı ve Onar siyaset hayatına girmek i için hiç bir ar- zu taşımadıklarını, akademik MY kala- caklarını, fakat kalben ve fikren İsmet Paşanın savunduğu görüşlerden yana olduklarını, o fi- kirlerin zafer kazanmasi için mücadelelerine devam edeceklerini bildirdiler. Behçet Kemal Çağlar da çalışmalarını partinin dışında yap- masının daha faydalı olduğunu söyledi. Ger- çekten de şair o günler son derece faaldi ve kendi sahasında çalışmaların en verimilisini ya- pıyordu. İsmet Paşa bu “C.H.P. İktidarı” - sözünü, kulaklarda kalsın diye tekrarlıyordu. Mendere- sin yıldırmak istediği kütlelere bu ümit bir ışık olacaktı, baskılara ona güvenilerek dâayanıla- caktı, İstanbuldan döndüğümüz gün Ankarada ilan edildi: İsmet Paşa Nisan ayında Kayseri. Samsun ve Amasya gidecekti. Bunlardan ya “ Kayseri Seyahatinin hadiseler zincirinde © bir - dönüm noktası. olacağını, ta tabii o günler bilmi- yorduk. Kayseri Seyahatinin tarihi 3 Nisan ola- rak tesbit edildi. 3 Nisanda C.H.P.nin obada il kongresi toplanacaktı, Her şeyin başlangıcını teşkil eden Yeşilhisar Hağiseleri, ismet: Paşa- nm Ankaraya döndüğü 21 Martla 3 Nisan ara- sında, bir hiç yüzünden çıktı. Yeşilhisar Kayserinin bir ilçesidir. Orada - Tarım Kredi Kooperatifinin kongresi ya pıldı ve Demokratlar bunu, tantanayla kaybettiler. Ama buna tahammül, seçimleri kaybetmekten daha ağır gelmiş olacak ki mağlüp taraftan ekipler . galip taraf mensuplarından bazılarının evleri- ne tecavüz ettiler, itişip kakışmalar oldu. Bu- nu şikâyetler takip etti, Bazı D.P.liler 'de, C.H.P.'liler de jandarma karakolunda nezaret altına alındılar. Fakat D.P.'lilerin C.H.P.lilerle eşit muamele görmesini hakaret sayan D.P. Başkanı derhal müdahale etti ve taraflarını serbest bıraktırdı. Buna mukabil nezaret altın- daki C.H.P.'li karakolda kaldı, bir süre sonra da feryatları dışardan duyulmaya başlandı. Bu- nun .üzerine halk müdahale etti, dayak yiyen C.H.P.'liyi bıraktırdı, Bu C.H.P.'li çarşıda ora- sı burası şişmiş vücudunu göşterince D.P.'li Başkanın büsbütün tepesi attı. “Mesuliyet be- nimdir, temizleyin arı..” diye bağırmaya başladı, Eh, emir yüksek yerden gelir de Ye- şilhisarın aslan Demokratları dururlar mı? Bunlardan iki tanesi çektiler tabancalarını ve halka ateş açtılar. İki kişiyi onlar yaraladılar. Halk bunun üzerine galeyana geldi: Mütecaviz- leri kovaladı, Kaymakamdan ve Savcıdan ha- rekete geçmelerini istedi. Bunun adı, isyan ol- du, Yeşilhisarda C.H.P.liler isyan etmişlerdi! İse polis müdahale etti. İki va de onlar kur- şunladılar. Bu, eek asri Sen sbütün arttırdı. Yaralananların şi ti üzerine tabancalı iki Demokrat tevkif rilen, fakat ortalık du- rulmadı. Kayseriden Vali ve öteki idareciler Ye- şilhisara koşuştular. Yeşilhisarın adı bir anda bütün Türkiyede duyuldu. C.H.P. Merkezi de derhal Kayseriye bir tahkik heyeti gönde 213

Bu sayıdan diğer sayfalar: