23 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

23 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

seleri hakkındaki ithamlarını reddediyor, Kay- seriye hareket ettiğini haber veriyordu. Saat 7.15'de evden çıktık. Arkamızda volis otomobi- li, istasyona geldik. Motörlü trene bindik, Tren, zamanında kalktı. O sabahın daha erken saatinde, ikide, Kay- seride Vali C.H.P, İl İdare Kurulunu vilâyete davet etmiş. Kurul üyeleri gitmişler. Orada Valinin bir tebliğiyle karşılaşmışlar, Vali, daha sonra yıldırım telgrafla İsmet Paşaya . tebliğ ettiği hususları onlara tebliğ etmek istiyormuş. Üyeler gülmüşler. Bu saatte tebligat yapılama- yacağını, zaten tebligatın da il başkanına yapıl- ması gerektiğini söylemişler, Vali il başkanını sormuş. Üyeler nerede olduğunu bilmedikleri- ni ileri sürmüşler, Vali “bir dakika” diyerek yandaki odaya geçmiş. Yandaki odada K&sseri- nin Deakıci milletvekilleri, başlarında Kâmil Gündeş, varmışlar. Zaten hareketi idare eden- ler onlardı. Vali, onlara C.H.P.lilerin sözlerini nâkletmiş. Bunun üzerine milletvekilleri (Va- liyi, yeni talimatla C.H.P.lilerin yanma gön- dermişler. Vali C.H.P.'lileri bir sürü tehdit et- miş, İsmet Paşa geldiğinde bir hareket olursa kanunları bütün şiddetiyle tatbik edeceğini bil- dirmiş. C.H.P.liler omuz silkip vilâyetten ay- rılmışlar. Bundan sonra Vali ile D.P.liler İs- met Paşaya gönderilen telgrafı hazırlamışlar. Bizim yolculuğumuz, Himmetdede istasyo- nuna kadar zevkli gecti. Halk, ilk istasyondan itibaren İsmet Paşaya tezahürata başladı. Ka- labalık kütleler yollara çıkmışlardı, Treri dur- duğunda İsmet Paşa kendilerini pencereden se- lâmlıyordu. Hemen her yerde halk “Hürriyet! Hürriyet!” diye bağırdı. Bu yolculuğun benim hiç unutmayacağım manzarası Çılbah istasyo- nu civarında karşımıza çıktı, Tren bu istasyona yaklaşıyordu ki yolun kenarında beyaz ata bin- miş bir süvari belirdi, Süvari elinde, rüzgârda dalgalanan altıoklu bayrağı taşıyordu. At dört- nala gidiyor, trenin süratine ayak uydurmaya muvaffak oluyordu. Manzarada gerçekten efsa- nevi bir hava vardı. Süvarinin altındaki at, sanki D.P. İktidarının sonunu haber veren Apo- kalipsin beyaz atıydı. Heyecan Çılbah isi unda, Kanlıca İs- tasyonunda devam etti, ti Kanlcada önlerinde kurbanlarıyla köylüler mari Karase- nirköyde ise köylüler bir C.H.P, bayrağıyla gel- mişlerdi ve çoşkun tezahürat yapıyorlardı. Bü- tün bölgenin ayakta olduğu görülüyordu. Himmetdede istasyonuna bu hava içinde geldik. . Himmetdede . Kayseriye.32 kilometre mesafededir. Tren, tıpkı öteki istasyonlarda olduğu gibi Himmetdedede de durdu ama, öteki istasyon- lardakirin aksine, bir türlü kalkmak bilmedi. perondan bir miktar geride durulmuştu. Pencerelerden köy görünüyordu. Bir köşeye renkli elbiseleri içinde kadınlar birikmişti. Ön- lerinde askerler vardı, Bir kadın kümeden ay» rılsa, askerler tüfekleriyle onu diziye sokuyor- lardı. Buna rağmen kadınlar, avazları çıktığı kadar “Yaşasın İsmet Paşa.. Hürriyet.. Hürri- yet..” diye bağırmaktan geri kalmıyorlardı. Du- rur durmaz tren, etrafta yer almış askerler ta- rafından sarıldı. Ne olup bittiğinden haberdar değildik ama bir hadisenin cereyan etmekte ol- duğunu anlamak zor değildi. İsmet Paşa sâkin, Mae Trenin durmasından bir kaç dakika sonra kahverengi elbiseli, gri şapkalı, ince sivri bu- runlu, orta boylu sevimsiz bir adam, arkasında kısa boylu, bedbaht edalı ve mahcup bir jan- darma yarbayı bulunduğu halde vagona girdi, ismet Paşanın önüne geldi. Şapkasını çıkararak kendisini takdim etti: Kayseri Vali Muaviniy- Ey Yarbay ise, Vilayet Jandarma Komutanıy- 1 İsmet Paşa, Vali Muavininin bir lâf ilâve etmesine vakit bırakmaksızın adamı kolundan çekip pencereden bakmaya zorladı, KAŞINTI "gösterdi. « “ — Şu manzaraya bak! Kadınları sârmış- lar. İçlerinden biri tek adım atınca, tüfekle yer- lerine iade ediyorlar. Ne var? Bunlar bomba mı De Muavini bu hiç beklemediği hitap kar- şısında şaşırdı. Kekeliyerek: P *“— Paşam, size Valinin bir tebliğini getir- dim” dedi. İsmet Paşa sordu: “ — Neymiş 0?” “— Efendim, sizin Kayseriye girişiniz vi- lâyet makamı tarafından mahzurlu görüldü. Bu bakımdan Ankaraya dönmeniz gerekiyor.” Vali Muavini İsmet Paşaya bir de zarf uzattı ve: *“— Vali beyin bu sabahki telerafınıza ce- vabıdır”” dedi. İsmet Paşanın yüzünün bir anda döndüğü- nü farkettim. Zarfı açmaya dahi lüzum görmek- sizin yırtıp Vali Muavininin suratına fırlattı, sonra: *— Ne hakla?” pa gürledi. Devam etti: “— Siz beni hangi hakla yolumdan yem eşi ag, selâhiyetle? Örfi dare dım. Sizi yere. mom z et Paşah Gid ha? a cile gitmeyeceğim — Gidemeyeceğim. a? görürüün. Bu emir yalm 4 bir emirdir. Hiç kimsenin beni Klee ala- 215

Bu sayıdan diğer sayfalar: