21 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

21 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m m m KİMİ KANDIRIYORSUNUZ? aha dün denecek kadar taze, CHP'nin faşistleri, sol diyenleri Em- Diyetin tabutluklarında inletmelerini unutmuş olacaklar ki, bu- m apayrı postla halkın karşısına çıkmışlardır. İçerisinde, sömürücü burjuvalardan tutun da toprak ağası kap- kaççı tüccarlar ve halka ihanet içinde olan Arif Taşçı -CHP'li Kars Belediye Başkam- tipi aydınlan ile CHP. yeni girdiği Ortanın Solu postuyla halkı kandırarak iktidarı kapacaklarım zannediyorlar. Oysa CHP'deki Ortanın Solu oyunu, hakim çevrelerin yeni bir oyunudur. Emekçi halkımızın tek kurtuluş yolu olan sosyalizmin hızla büyümesi, ayriyeten, emekten yatta aydınların sosyalizme sa- rılması hakim çevreleri tedirgin etmiştir. Bu tedirginlik, hakim çev- releri CHP'ye el atmaya zorlamış, ilk önce CHP içindeki Amerikan hakim çevreleri ile irtibat kuran bir grupu elde ederek, bunlarla sos- yalist cepheye hücum edilmiş; sonra, CHP içindeki bazı burjuvala- rın, itibarını gittikçe kaybeden burjuvaziye yeni bir itibar kazandır- mak için buldukları Ortanın Solu desteklenmiş, hattâ Amerikan ha- kim çevreleri bile Ortanın Soluna alkış tutmuşlardır. Mesele gayet basittir: Ortanın Solu oyunu ile emekçi halkımızın son kurtuluş yo- lu olan sosyalizmi yozlaştırmak, bunda da başarıya ulaşılmazsa bir müddet sosyalizmi duraklatmak... Sınıf mücadelesini reddeden, üretim araçlarının yine özel mülki- yette kalmasını savunan, çıkarcı, bir antlemperyalist savaşa yamaş- mayan CHP yöneticileri açıkça diyorlar ki, biz, sömürücü burjuva, toprak ağası ve kapkaççı tüccarlarla, sömürücü komprador denilen kurtlarla kuzuları birarada yaşatacağız. Hiç, bir fabrika ağasının menfaati ile fabrikada çalışan işçinin menfaati bir midir? Hiç, bir toprak ağası ile ağanın toprağında çalışan yancı veya ırgadın menfaati bir midir? Hiç, bir ithalâtçı, ihracatçı, kapkaççı tüccarın menfaati ile m bakkalın, tenekeci, berber, marangoz, sıvacı, demirci gibi küçük z. natkârların menfaati bir midir? Birdir derseniz, yalan söylemiş olar. sunuz. Ama CHP yöneticileri, gerçekleri ballan gözünden saklayarak, iş- çiden, köylüden, küçük esnaftan, arkasız memurdan rey isteyerek, sizleri toprak ağası, sömürücü burjuva, kapkaççı tüccar gibi kurt- larla birarada yaşatıp, size refah sağlayacağız, diyorlar. Olmaz ve bu oyun sosyalist felsefeye aykırıdır. İster istemez, kurtlar birgün ku- zuları yiyecektir ve bu değişmez bir kaidedir. Artık, bu kadar küçük bir gerçeği, yarım olmuş aydınlar görmelidir. Köylünün, işçinin, küçük esnaf, arkasız memur, emekçi sınılın tek kurtuluş yolu, emekten yana aydınlarla elele vererek iktidarı ele geçirip, sosyalizmin emrettiği reformları yaparak, her köylüye top- rak vermektir. Bankalar devletleştirilerek emekçi ballan denetimi altına verilmeli, ağır sanayi devletleştirilerek kârın işçi kardeşleri- mize dönüşümü sağlanmalıdır. Biz Kars emekçileri, yarım olmuş aydınları uyanr ve deriz ki; CHP'li kodamanlar kuzu postuna bürünerek bize yeni oyunlar oyna- ma peşindedirler. Ama kuzu denilen biz emekçiler de uyanmışızdır. Biz diyoruz ki, kodamanlar emekçileri sömürmekten başka birşey düşünmezler. TİP Kars İl Başkanlığı Aslına bakılırsa TİP, Doğu Mitin- gi adı verilen, toplantılardaki bazı olaylar dolayısıyla CHP'nin midesinin bulandığını hissediyordu. CHP Genel Merkezi tarafından, partinin Doğulu mahalli liderleri- ne, dikkatli olmaları talimatının verildiğinden haberdardı. Başta, TİP'liler CHP'lilerle | işbirliği yap* mışlar, sonradan, tertip komitele- rinde inisyatifi ele geçirerek CHP'- yi bir paravana durumuna sokmuş- lardı. Ancak CHP bunun farkına varmıştı. Diğer taraftan, Ortanın Solunun iyi anlatılması da, yavaş yavaş, CHP ile TİP arasındaki farkları daha iyi ortaya çıkarıyor, ve armut- YUNUS KOÇAK İkinci kategori larla elmaların birarada toplanma- sına imkân olmadığı gerçeği beliri- yordu. TİP Genel Merkezini endişeli bir üzüntüye garkeden, belki de kaçı- nılmaz hale gelmiş bir hesaplaşma - nın tadsız bir hava içine, bir TİP'li il başkanı tarafından sokulmuş ol- masıydı. Hele, bilhassa, TİP'li militanla- rın dışındaki geniş bir genç, aydın kütle bir takım klişelerin ve dog- maların bilinçli tartışmasını yap- maya başlamışken ve al, kızılcık ve kızıl arasındaki farkları daha iyi görüp daha doğru teşhisler koyar- ken.. AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: