7 Mart 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 119

7 Mart 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 119
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bulvar dar ka- u ara- ladığını ördüm. an titri- e dalan i büyük sanın Ö- bir kese sinin Ol- ldiği za- eve giri- . Alçak- kapının nın orta- bir man- icik mo- temizce ı bulunu- sonra ka- »y, ne gü- Edebiyat ve Sanat 121 zel... Bu şekerli süt şimdi mükemmel olacak; ağlama cicim ağlama, şimdi olacak) sözlerini söyledi. Bu esnada, peleri- nin altından bir şey kımıldadı ve küçük siyah bir el kese kâ- gıdına doğru uzanıverdi. (Yo..k, evvelâ sütü, sütü. Fakat haydi zararı yok, ister- sen bir tane alıver) diye ihtiyar seslendi. Siyah el, kese kâğı- dından kavrulmuş bir badem aldı ve çekildi. Bir saniye son- ra kaputun altında bir diş kütürtüsü işitildi. Don Gaetano sıcak sütü fincana boşalttıktan sonra pele- rinin ucunu usulla kaldırdı. Zavallı hayvancağız orada yatı- yordu: Ateşten göğsü sık sık inip çıkıyor, gözleri parlıyor- du. Yüzü o kadar küçülmüş ve rengi o derece uçmuştu ki.. İhtiyar onu dizleri üzerine oturttu ve bir ana şefkatile sütü ağzına kaşıkla akıtmağa başladı. Bu esnada hayvan, gazete üzerinde serili çerezlere pek yabancı bir gözle bakı- yor ve küçük parmaklarile dalgın bir halde sahibinin sakal- larını karıştırıyordu. O kadar zayıflamıştı ki, başını zor tutuyordu. Vakit, va- kit küçük vücudü öksürükten sarsılıyor, ellerile şakaklarını bastırıyordu. Don Gaetano, kederli, kederli başını salladı ve küçük hastayı tekrar pelerinin altına yerleştirdi. İhtiyar beni görünce şaşaladı ve hafifçe kızardı. Ken- disine: “Siz eve girerken tesadüfen ben oradan geçiyordum. Hem halinizi sormak, hem size yeni adresimi vermek için pe- şinizden geldim.,, dedim. Bunları söylerken gayri ihtiyari etrafımda lâternayı arıyordum. Bunun farkına varan Don Gaetano: “Artık lâterna çalmıyorum, şarkı söylüyorum,, de- di. Maymun üç haftadanberi hasta idi. (Ateşi var) diyordu ihtiyar. Şiltenin yanına çömeldim. Hayvan benden yardım diler gibi yüzüme bakıyordu. Burnu tıpkı ateşli çocukların burnu gibi kızarmış, yüzü de koca karılar gibi buruşmuştu. Gözlerinin ifadesi tıpkı insana benziyordu. Kesik kesik nefes alıyor ve göğsünde hırıltılar işitiliyordu. Hastalık belli idi: Hayvan vereme tutulmuştu. Bizden yardım diler gibi ara- tali Said iz sile, pla a Sili a RE DAN Ayi Ni ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: