20 Mayıs 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 127

20 Mayıs 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 127
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

x üze- sonra şahıs ie ye- ir tez- i£ olu- z bili- etişen önün- iminin yakan- »limizi z nan- 'renle- sorası- li SÖZ- a Ssar- ı mih- de hiç ını ve 1 gece ı sonra klerini dit se- ymetli bildik- ir. Mi- müfti miştir, adığın- yi 'tet- le ede- Edebiyat ve Sanat 129 Onun yetiştirdiği nevadirden bir Gelenbevi İsmail efendi var ki Cevdet paşa, tarihinde bazı ahvalinden bahseder ve bir Fransız mühendisinin «şu adam, Avrupada olsa ağırlığınca al- tın değer» dediğini söyler. Bu fazıl züfünun hakkında üçüncü Sultan Selimin gösterdiği teveccüh ve iltifat, Seyhislâm Hamidi zadeyi ürküterek - milletin ebediyen iftiharına lâyık olan - o emsalsiz adamın Yenişehir fenere gönderilmesini intaç ve orada vefatını tesri etmiştir. Pek zeki ve hafızası metin bir pir olan torunu kazasker Hayrullah efendiye aralıkta gider, büyük baba- sma dair malümat alırdım. Bir gün yine bazı seyler sorduğumda «şu yaşa geldim, pek çok kimse ile görüştüm. Büyük pederimi sizden başka soran ol- madı» dedi. Yadigâr olarak merhumun yazısile bir riyaziye ri- salesini ihda etti. Gelenbevi merhumun tercümei halini mufassalan yazmış- tım, Diğer naçiz eserlerim gibi o da evrakı perişan arasında mu- kadderatını beklemektedir. O devrin efazılından Palabıyık Mehmet efendi de ulümuü diniye ve riyaziyede mertebei kemale varanlardandır. «Ayaklı kütüphane gibi» bu da bir eser telif etmemiştir. «Yazılanları anlı- yalım, kifayet eder» dermiş. Hatta müteaddit eser yazdığı için Gelenbevi'ye «yazdığın şeyleri bilen, üç dört kişiyiz. Niçin u- muma kitap telif edip de ilmi müptezel ediyorsun; diye itap edermiş. Bir de Gaziantepli Hoca Münip efendi vardır ki kemalinin en büyük şahidi «Siyeri kebir» tercümesidir. İlim deryası olan o muhteşem eserin tercümesinde gösterdiği kudret, namını ebe- diyen yad ettirir. Mütercim Asım efendi (1) ki fazileti ilmiyesi Kamus ve Bürhan tercümelerile sabittir, hemşerisi olan Hoca Münip aleyhinde uzun sözler söylerse de ilmine taarruz edemez. Marifetinin tenevvüü itibarile zamanında emsaline tesa- düf olunamıyan allâmelerimizden biri de Şani zade Mehmet Ataullah (1J efendidir. O asrın tabirile «Ulümu nakliye ve ak- liye» de, bahusus tıp, heyet, riyaziyat, musiki, hat, resim, şiir (11 Mufassal tercümei halleri «Son asır Türk şüirleri» nde mün- deriçtir | 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: