20 Mayıs 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 44

20 Mayıs 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 44
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

»min yette 1SUS- krar kaç Bu, arını ham baş- mu- elim > pa- UTUŞ yide- lo ve gday öde- 'mak (orgu . fiat i de- buğ- tadır. i de- ması emde ıtikte Siyaset ve İktısadiyat 3 43. Müstahsil malını kanunun tayin ettiği en yakın silo veya depoya teslim edecek ve bu mal mukabilinde (tabii aranılan ev- safa uygun olması şartile) bir makbuz (varan) alacaktır. Mak- buz üzerinde teslim edilen malın miktarı yazılıdır. Müstahsilin yapacağı iş artık elde ettiği makbuzu Cümhuriyet Merkez ban- kasına (veya her hangi bir bankaya) götürmek ve malının de- ger tutarını almak kalmıştır. Bu makbuzlar mukabilinde tedi- yede bulunan şube veya bankanın ise onları Cümhuriyet Mer- kez bankasına göndereceği ve ödediğini istirdat edeceği tabii- dir. Bu mütemadi talep karşısında istihsal çoğalmıyacak mıdır? Elbette, zaten istediğimiz de budur. Şunu ilâve etmek lâzımdır ki bu tezayüt namütenahi olamaz. İstikrarı temin edilen fiatla " maliyet fiatı arasındaki fark yeni arazi ekimlerini veya daha fazla sermaye sarfile eski arazinin randımanını çoğaltmağa mü- sait bulundukça istihsal artacaktır. Demek oluyor ki klâsik ik- tisatta da olduğu gibi istihsalin azami haddi rantabilitedir. Yani teşebbüsün kazanç temin etmesidir. Fakat kanun, buğday ve pamuk fiatını beş sene müddetle tesbit ettiğine göre, istihsal ihtiyacın bir kaç misline çıkması halinde ne gibi bir vaziyetle karşılaşılacaktır? İstihsal fazlası- ni silo ve depolarımızın istiap ettiği farzedilse bile henüz istih- lâk edilmemiş veya (dahili fiatlarn dünya piyasasından yük- sek olması dolayısile) harice satılamamış mahsullerin muka- bili olarak ihraç edilen para tedavülde kalacağına göre bir en- flâsyon yahut, hiç olmazsa, bir pletor tesirini yapmıyacak mı- dır? Enflâsyonu, yani para şişkinliğini bir tarafa bırakmak lâ- zımgelir, Çünkü mal gerçekten istihsal edildikten sonra para tedavüle çıkarılmıştır. Demek oluyor ki hakiki ve mevcut bir servetin mukabilidir. Bu paranın alım kabiliyetine gelince inip çıkmasına mantıkan imkân yoktur. Nasıl ki bir müsavaltın ta- rafeynine yapılan ilâve veya tenziller kıymetine halel getir- mez. 5 Pletor, yani paranın fazla miktarda bulunması yüzünden nisbi kıymetini kısmen kaybetmesi zaten bizim alkışlıyaca- ğımız bir şeydir. Siyasetimizin esasını bolluk teşkil etmiyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: