NOKTA'NIN SİLAH ANKETİ V Silah taşıma yasasına: erine göre her ikisi de: Karşı olanlar: 77 66 Yana olanlar: 23 34 Yasa çıkarsa: Silah alacak : 29 46 Silah almayacak: T1 54 Onlara göre silah; Bir savunma aracı: 15 3/ Bir saldırı aracı: 45 37 kendini savunması''dır. Oysa Nok- ta “silah anketi”'ne göre, Türkler, özellikle de kadınlar silahı savun- ma değil bir “saldırı aracı”” olarak görüyor. Bir hiç uğruna. Akşam saatleriy- di. Trafik, bir an önce evlerine gi- debilmenin sinirli telaşındaki şoför- lerle kördüğüm olmuştu adeta. Sol şeridi kapmaya çalışanlar, önünde- ki aracın hızlı gitmesi için kornaya yapışanlar, kırmızı ışığı “görme- yenler...” İstanbul'daki çevre yol- ların birindeki bu karmaşa içinde Mehmet Saruhan bir kaza yaptı. Kullandığı otobüs, bir özel araba- ya çarpmıştı. Sıradan bir olaydı bu. İstanbulluların hemen her gün gör- meye alıştığı sıradan bir kaza... Oy- sa az sonra olay sıradan olmaktan çıkıvermişti. Özel arabanın sürücü- sü Tayfun Yalçıner torpido gözün- deki tabancayı çekmiş ve Mehmet Saruhan'ın alnına ateş etmişti. “El altındaki”” silah, basit bir kazayı ci- nayetle sonuçlandırmıştı. Bu cinayet Türkiye için, gazete sayfalarına yansıyacak önemde, ya- ni “haber değeri” taşıyan “sıradışı”” bir olaydı. Oysa Ameri- katli ve memleket gerçekierine uy- gun davranması lazımdır. MÇP olarak ABD türü bir uygulamanın ülkemize fayda getireceği kanaatin- de değiliz. Türkiye'nin problemle- ri farklıdır. İnsanlarımızın karak- ter yapısı değişiktir. Her politikası taklitçi bir anlayışla gelişen Özal ik- tidarınınbu konuda dataklitçilikten kurtulamadığı görülmektedir. Ka Hüsamettin Cindoruk (DYP Genel Başkanı) kararı vermek için henüz çok erkendir. Türkiye'de silah ko- nusunda radikal tedbirler almak için, Türkiye'de zaman gelmemiş- tir. Şartlar hazır değildir. Erken bir özentidir. Ülkemizde, krimolojik bakımından bölgesel ve bilimsel araştırmalar yapılması gerekir. Si- lahla suç işlemenin artmasından kuşku duyarım. Dünya silah tica- reti tüccarlarına ülkeyi bir açık pa- zar olarak sunma sonucunu verir. — Ülkü — Söylemez- - oğlu (MDP | Genel Başkanı) h ilahları niye topladık. Ruhsa- ta, birtakım prensiplere niye bağladık. Eğer şartlar uygun ol- saydı bunlar yapılmazdı. O itibar- la Amerikan toplumunun özelli- ğine gelirsek inşallah bunu düşü- nürdük. Fakat şu anda benTürki- ye'nin şartlarını böyle serbestçe mağazalarda silah satışına uygun görmüyorum. Bu tutum bence doğru değildir. ka için fazlasıyla “sıradan''dı. Amerika, Amerika... Başbakan Turgut Özal, silah satışının serbest bırakılması konusu gündeme geldi- ğinde, Amerika örneğini veriyor ve “Amerika'da insanlar hürriyetleri- ne bağlı oldukları için silah satışla- rı yasaklanamıyor”” diyordu. Bu as- lında ABD'nin en güçlü kuruluşla- rından, bir milyon üyeli Ulusal Si- lah Derneği'nin yıllardır kullana- geldiği bir slogandı: ““En temel hak, kendini savunma özgürlüğüdür.” Ne var ki, ülke çapında yapılan kamuoyu yoklamaları, araştırmalar ve rakamlar, silahın geri teptiğini gösteriyordu. Artık çoğunluk “maliyeti”” yüksek olan bu temel hak ve özgürlüğü sınırsız kullan- maktan yana değildi. Ünlü Gallup Enstitüsü'nün yaptığı son araştır- maya göre, nüfusun dörtte üçü “Si- lah satışları yasalarla ciddi biçim- de kısıtlansın”” diyordu. Bu isteğin temelinde çarpıcı ra- kamlar yatıyordu: Amerika'da her 13 saniyede bir silah satılıyor... Mevcut silahlara her yıl en az 2 mil- yon silah daha katılıyor... Her 4 Amerikalıya bir silah düşüyor... Si- lah alabilmek için genellikle bir form doldurmak yeterli oluyor... Bazı eyaletlerde ise posta havalesiy- le bile silah satın alabilmek müm- kün. Ve rakamlar ürkütücü bir sonuç doğuruyordu: Amerika, dünyanın en çok cinayet işlenen ülkesi... 20. yüzyılın başından bugüne Ameri- ka'da silahla vurularak ölenlerin sayısı bir milyonu geçiyor... Aynı süre içinde Amerika'nın katıldığı tüm savaşlarda ölen Amerikan va- NOKTA 2 MART 1986 15