TOPLUM N, ;* y YAYIN / OKUL ÖNCESİ ÇOCUK KİTAPLARI Çocuklara “muzır” neşriyat Çocuklarımızın okula gitmeden kitapla tanışması ne güzel! Ancak bu güzelliği, bazı kitaplarda sunulan dünya çirkinliğe dönüştürüyor. Çirkinlikten kurtulmanın yoluysa ana babaların kitapları denetlemesinden geçiyor. 6 (H aydi yatağa!”” komutu her gün yaşanan oyunun bir kez daha başladığını gösteriyordu. Adet olduğu üzere üç yaşındaki Çiğdem nazlanacak, yatmak iste- mediğini söyleyecek, böylece başla- yan pazarlık, her zaman olduğu gi- bi sonuçlanacaktı. Küçük kızı ya- tağa yatırmanın tek koşulu, anne- sinin ya da babasının resimli öykü kitaplarından birini okumasıydı. Çiğdem yatağına girerken baba- sı da raftan bir kitap çekip aldı ve yatağın yanındaki koltuğa kuruldu. Elindeki kitabı ilk kez görüyordu. Belli ki eşi yeni almıştı. Kitabın adı Ağlayan Narla Gülen Ayva'ydı. Bir 50 NOKTA 2 MART 1986 halk masalından derlenmişti. Yük- sek sesle okumaya başlamadan ön- ce, ilk satırlara şöyle bir göz gezdir- di: ““Evvel zaman içinde, bir padi- şahın, tahtını bırakacağı erkek ço- cuğu olmamış. Bu nedenle padişah üçüncü kez evlenmiş. Zamanı gel- diğinde bir çocuğu olmuş. Fakat o da kız imiş. Padişahın karısı göz- yaşlarını tutamamış. Yavrusunu bağrına basıp, boyun bükmüş. Ebe kadın padişahın karısına acımış. Bu nedenle padişaha bir oğlu olduğu- nu söylemiş. Padişah bu duruma çok sevinmiş...” Bu satırların yer aldığı sayfada bir de, elinde kun- dakta Bebeği taşıyan bir arap bacı ve üzüntüsünden bebeğine bakama- yan annenin resmi bulunuyordu. Çiğdem'e okuduğu kitaplarda ço- cuğun anlayamayacağı kimi söz- cükleri ya da kavramları anında “sansürlemeye”' alışkın olan baba, ilerki sayfalara da bir göz atınca bu çabasının yersiz olacağını anlıyor- du. Masalda, bir şanssızlık sonucu kız olarak doğan çocuk, erkek gibi yetiştirilecek, ancak sünnet zama- nı gelince “kız-şehzade” çareyi kaçmakta bulacaktı. Ancak masal bununla da bitmiyordu. Özellikle ilkokul öncesi çocuklarını hedef alan kitapta, Attilâ İlhan romanla- rına taş çıkartan bir cinsel karma-