BEYRUT / İNSAN MANZARALARI — © Olumu ildiği kent Kaynayan kazan Ortadoğu'nun barut fıçısı Beyrut'ta, paralı askerlik yapan Türkler ve alleleri yaşanan dramın bir parçasını oluşturuvor. Beyrut'dan dönen gazeteci Savaş Ay, Lübnan savaşı ve bu savaşa ka- tılan Türklerle ilgili anılarını Nok- ta'ya anlattı. 6 CB iz niye buradayız karde- şim? Niye askeriz elin or- dusunda? Vatan mı kurtarıyoruz? Yoo. Biz para için buradayız.” Mardinli Necip bu sözleri söyler- ken, gözleri dolu dolu oluyordu. Kan davasından, ya da suç işleyip, hapisten kaçarak Lübnan'da paralı askerlik yapan çok sayıdaki Türk- ten biriydi sadece. Memleketinden ayrıldıktan son- ra, önce iş aramıştı Necip. İş bula- mayınca da paralı askerlikte karar kılmıştı. Önce eğitmişler, arkasın- dan, Türkler tarafından korunan Beyrut'taki Yeşil Hat'tın batı yaka- sına asker olarak koymuşlardı. Kı- sa bir süre sonra, Canbulat'ın ör- gütünde ““mahalle sorumlusu”' dü- zeyine yükseltilecekti. Aldığı para, ayda 3 bin Lübnan Lirası, yaklaşık olarak 90 bin Türk Lirası kadardı. Ama, Mardinli Necip'in, gazeteci Erkeklerini Beyrut cehenneminde kaybetmişler. Yaşam kadın kadına sürüvor Savaş Ay'a söylediğine göre, asker- lerin asıl kazançları savaş ganimet- leriydi. Savaşın sıcaklığını hissettir- diği bölgelerden, malını, kasasını bırakıp, kaçıp gidenlerin evlerine giriyorlar, buralarda işe yarar gör- dükleri, para edecek mallara el ko- yuyorlardı. Necip'in deyişiyle, ““bi- naları ameliyat ediyorlardı.” İşin geriye kalan satış kısmı kolaydı. Bunları satın alanlar arasında, mal- ların eski sahipleri bile vardı. Satı-