2 Mart 1986 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 33

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rumunun açıklığa kavuşması, yani maçın rövanşı 10 Mart'akaldı. Re- ha İsvan, Metin Özek, Gençay Şay- lan, Aykut Göker, Tahsin Usluoğ- lu ve Haluk Tosun özgürlüklerine kavuştular. Ali Sirmen, Ali Tay- gun, Erdal Atabek, Orhan Taylan, Hüseyin Baş ve Ergun Elgin baha- rı bekliyorlar... H * Te Sat n AA & e İ S b ü ee e " İ Hasret bazıları için bitti, bazıları için sürüyor Günde 3-4 ince puro içmeyi alışkanlık haline getiren Semra Özal, Cumhurbaşkanı Evren'in çağrısına uyarak 1 Mart günü puroyu da, sigarayı da bıraka- cağını açıkladı. Evren, “Sigara- yı bıraktım, rahata kavuştum, nefesim açıldı, öksürmekten kurtuldum, canlandım”' derken, Semra Hanım'ın eşi de, ““Siga- rayı bırakmasaydım bugünkü sorumluluğu yüklenecek gücü ! kendimde bulamazdım” şeklin- de konuşuyor... Semra Özal'ın 14 yaşından beri tütüne müpte- la olduğu bildirildi. * Ham petrol fiyatlarında düşüş devam ediyor. New York borsasın- da varil başına fiyat 14 dolara iner- ken, Kuveyt Petrol Bakanı, OPEC üyeleri kendi çıkarlarını düşündük- leri takdirde petrol fiyatının 5 do- lara kadar düşebileceğini öne sür- dü. e “İpek Yolu”' adlı TV dizisinin a e — BİR FOTOĞRAF — || (MİLLİYET'ten) Türkiye'den sözeden bölümleri sansür edildi. Söz konusu filmde, Türk askeri görüntüsü — üzerine “İşte burası Türkiye, ne kadar ger- gin ve sıkıcı bir ülke...”” dendiği ve Kürtlerden sözedildiği ileri sürülü- yor. * Başbakan, resmi bir ziyaret yaptığı İngiltere'de başta Bayan Thatcher olmak üzere yetkililerle görüşmelerde bulundu. mı sonucudur? Anayasa Mahkeme- si, Yüce Divan olarak davranırken ve özel kesimle devlet yönetimi ara- sındaki sınırların kaybolduğu bir ekonomik sistem çerçevesinde veri- lebilecek cezaları düşünürken, ne- yi, nasıl rüşvet saymakta, neyi say- mamaktadır? Mümtaz Soysal, 19 Şubat, Milliyet Aldı mı, almadı mı? nayasa Mahkemesi tam 2 yıl düşündükten sonra bu genç adama “rüşvet aldı” diyemedi ama, bizzat Başbakan'dan kaynak- lanan bir havaya göre aynı genç adam tam 2 yıldır “rüşvet almışçasına”” kamuoyu önünde hır- palandı durdu. Yüksek hakimler, ille de Başba- kan'ın gönlünü yapmak için onu mahküm ettiyseler, rüşvet aldığına dair, pekâlâ parmak da kaldırabi- lirlerdi... Hayır. Ne şiş yandı, ne kebap. Başbakan'ın dediği, hem ol- du, hem olmadı... Genç adam töh- met altında hem kaldı, hem kalma- dı. Ama hapis yatacak. Bu nasıl iş? (...) Adam öldürürken bile, “suç âleti”” diye önce tabancanın yahut bıçağın tesbiti mühimdir. Burada- ki suç âleti, 25 milyon... Ama pa- ra ortada yok. Acaba nerde? (...) Kamuoyunda bulanık izler kalmıştır... Olmadı... Anayasa Mahkemesi gibi bir yüce makam, tartışma içine çekildi... Rauf Tamer, 20 Şubat, Tercüman Yüzde kaç suçlu? Sıfat meselesi N zdağlar “milletvekili”” sıfatını taşırken hükmün infaz edil- mesi mümkün olur mu? Olur elbet- VğLe İsmail Özdağlar'ın dokunulmaz- lığı eğer, “milletvekilliği seçilmesi- ne engel olmayan bir suçtan”” do- layı kaldırılsaydı ve yargılama so- nunda da hapse mahküm edilsey- di, hükmün infazı geciktirilecek miydi? Hayır... O halde bunda ne- den infaz geciksin? (...) Peki Özdağlar'ın “milletve- kili seçilmesine engel bir suçtan” hüküm giymesine rağmen millet ve- kili sıfatının devam etmesi nasıl açıklanabilir? Sanırız ki onun izahını Türkiye'- de ancak, Anayasa'ya hükmü bu şekilde koyanlar yapabilir. Tabii yapabilirlerse... Oktay Ekşi, 18 Şubat, Hürriyet NOKTA 2 MART 1986 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: