2 Mart 1986 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 26

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİLAHLI KUVVETLER / KIŞ—86 TATBİKATI Sarıkamış'ta bu kez kazandık! Sarıkamış'ın 30 kilometre kuzeyinde, dondurucu soğuk ve çetin doğa şartlarında gerçekleştirilen Kış-86 tatbikatı ilgiyle izlendi... afkaslar üzerinden saldıran düşman birlikleri Erzurum yö- nünde ilerliyordu... Sarıkamış'ın Hançerli ovasında ordumuz önce düşman saldırıyı örnek bir savun- mayla durduracak, sonra da piya- de, tank, zırhlı araç, topçu ve heli- kopter teçhizatlı gücüyle, donduru- cu soğukta düşmanı yok edecekti... Kâğıt üzerinde çok basit görünen, ancak açık arazide, kar altında ola- ğanüstü bir direnç ve savaşma gü- cü gerektiren bu senaryo, 25 Ocak-16 Şubat tarihleri arasında 3. Ordu'nun 9. Kolordusuna bağlı 9. Tümen birlikleri tarafından başa- rıyla gerçekleştirilen bir tatbikatı oluşturuyordu... Tatbikatı son iki gün Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ, son gün de Cumhurbaşkanı Kenan Evren ilgi ve beğeniyle izli- yordu. ““Oltu'dan girdikte Sarıka- mış'a...”” Tatbikat bölgesi anlam- lıydı. I. Dünya Savaşı'nda Enver Paşa komutasında 9. ve 10. Kolor- duların “soğuktan, tifüsten ve Rus'tan” kırıldığı ünlü Sarıkamış'tı burası. Bu kez iyi giydirilen, iyi bes- lenen, iyi komuta edilen ordumuz aynı doğa şartlarında başarılı ola- bileceğini gösteriyordu... Gözlemci olarak katılan yaban- cı konuklar JUSSMATT'dan Ge- neral Hugner, Yzb. Moseley, Ka- nadalı Tümgeneral Christie- ve ABD ve Danimarka subayları tat- bikatı başarılı bulduklarını belirti- yorlar, kalabalik bir gazeteci ve te- levizyoncu grubu da askeri harekâtı dikkatle izliyordu. Gazeteciler kendileri için özel olarak hazırlanmış çadırda çay içip, tavuklu nohut, bulgur pilavı, tahin Türk ordusu Sarıkamış'ta başarılı olabileceğini gösterdi... Evren ile Üruğ ''mavi” kuvvetlerin başarısını dikkatle izlediler helvasından oluşan karavanaya ka- şık sallarken, kırmızı ve mavi kuv- vetler de “kıyasıya çarpışmayı” sürdürüyorlardı. Kırmızı birlikler mavilerin savunma hattını yarma- yı başarmışlar, ancak tank, kariyer ve piyade birliklerinin koordine karşı saldırısı üzerine tutunamayıp çekilmeye çalışırken ““yok edilmiş- lerdi.«” Komando kampında. Tatbikatı iz- leyen gazetecilerin büyük ilgiyle gezdikleri bir bölge de, Sarıkamış'- taki dağ, komando taburunun ““ha- yatı idame parkı” oldu. Sırım gibi dağ komandoları,buzdan oyma yer- altı barınaklarını, hayvan yakala- ma tuzaklarını, sıfırın altında 35 derece soğuğa dayanıklı çadırları- nı gazetecilere gururla gösterirken, Tabur Komutanı Binbaşı Mustafa Dedeoğlu şu açıklamayı yapıyordu: “Bu birlik, düşman geldiğinde ısı kaç dereceyse, o derecede savaşır. İster eksi 50 olsun, isterse eksi 60... Burada subay ve astsubaylar gönül- lüdür. Komando gönülsüz olmaz! İyi bir komando subayının yetişme- si yıllar alır. Normal birliklere na- zaran çok daha sıkı bir disiplin an- layışı uygulanır. Günlük tayın ka- lorisi 4000 olarak saptanmıştır.”” Tatbikat bitiminde Sarıkamış Orduevi'nde verilen geleneksel kok- teyl neşe içinde geçiyor, folklor gös- terileri izleniyordu. Cumhurbaşka- nı Evren, Karaoğlanoğlu Ortaoku- lu'ndan bir kız öğrencinin çok ba- şarılı folklor oyunculuğu üzerine il- tifatta bulunuyor, ardından soru- yordu: *““Okulunuza adını veren kim?” Kız yanıt verememişti. Oku- la bu isim, Kıbrıs Harekâtı'nda şe- hit düşen en yüksek rütbeli Türk subayı Albay İbrahim Karaoğlan - oğlu'nun anısını yaşatmak üzere konmuştu... Ordunun mükemmel performansına diyecek yoktu da, Türkiye'de eğitim de daha iyi dü- zeyde olmalıydı galiba ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: