1 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

1 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F.C. E. Meselesi Dışişleri Bakanları artık dünyada, memleketlerinin dış politikaları- nı çizmiyorlar. Usulün bu olduğu de- virler yaşanmıştır. Hatta gerçekten büyük Büyük Elçilerin birinci o sınıf rol oynadıkları günler de Olmuştur. Ama bugün Dışişleri Bakanları, hü- kümetlerinin tesbit ettiği dış politika ların tatbikçisidir. Bazen Hükümet Başkanları bunu dahi yeterli görme- gibi arzuladıkları memlekete gidip oranın mektedirler ve uçağa atladıkları 1 numaralı sorumlusuyla meseleleri gö- rüşmektedirler. Onun için Dışişleri Bakanlarının, başarısız bir dış politika yüzünden düşürülmeleri bahis konusu olmak- tan çıkmıştır. Zaten bizde de Dışiş- leri Bakanı Feridun Cemal Erkinin şu veya bu dış politika meselesi do- layısıyla değiştirilmesini isteyen yok- tur. Herkes görmektedir ki Türkiye- nin dış politikası bir yeni istikamet almıştır ve o yolda başardı adımlar atılmaktadır. Feridun Cemal Erkinin en koyu muhalifi için dahi Moskova Ziyaretinin çok başarılı geçtiğini in- kar etmek imkanı yoktur. Kıbrıs ko- nusunda ise Dışişleri Bakanlığı, ken di kapasitesi çerçevesinde elinden ge - leni yapmıştır ve mesela bir takım Batılı müttefiklerimizin gösterdikleri i ini,hat- ta Hükümeti en büyüğüdür. yermek hatasızlıkların Tam aksine, Hükümet Bakanlığı bu müttefik- lerin temsilcilerine ve idarecilerine ve Dışişleri tutumlarının yanlışlığını söylemekten bitap düşmüşlerdir. Ama Feridun Cemal Erkinin, şah- si itibariyle Hükümet ve İktidar için çok büyük bir yük teşkil ettiği ve bu veya bir tarafa bı- doğru bakımdan "hazımlılık" “hazım- telakkilerini rakarak istifasını vermesi en sızlık" yoldur. he- yerdiği Feridun Cemal Erkin bugün ittifakla bir Bakan olmuştur. Bundan men bütün basının dolayı haksızlığın tamamını basında gör- mek istemek doğru değildir. Dışişleri Bakanına yöneltilen hücumlar ara- sında yersiz, şahsi, hatta yakışıksız olanlar çoktur. Fakat bir temel nok- tada söylenenler gerçektir: Belki faz- la hassas, belki fazla hissi belki faz- la hodgam olan Feridun Cemal Er- AKİS ,1 OCAK 1965 Düşünen Erkin Akıl için yol birdir kin şahsi sempati ve antipatileriyle Bakanlık görevlerini, hatta memleket politikasını fazla karıştırmıştır. Fe- ridun Cemal Erkinin Bakanlığı idare ediştarzını tasvip etmeye imkan yok- tur. Yunan Dışişleri Bakanı şerefine verilen bir kabul resminde eşi Erkin- den önce Averof un elini sıktı diye ga- zaba uğrayan bir memur bugün men- fadadır. Bakan bu memurun eşiyle, çocuklar gibi küs olup konuşmamış, onu boykot etmiştir. Bunun yanın- da, belki çok eski tabirle “mahbube- perest" bir mizaca sahip bulunan Dış işleri Bakanı üzerinde bir takım te- sirler sadece kendi hususi hayatında kalmamakta, onun ötesine, tayinlere kadar sıçramaktadır. Bir takım kim- selerin bugün Avrupanın güzel kö- şelerindeki mevcudiyetlerinin tek izah tarzı budur. Böylesine hissi bir Bakanın Atina Hadisesi konusundaki davranışı "ve- fakârlık” da sayılsa Bakanların vefa değil adalet ve hakkaniyet gösterme- leri gerektiğine göre hareket mezi- yet sayılmaktan uzaktır. Zaten bu- Feridun Cemal Erkinin ilk "arkadaş- lık örneği" değildir. Şimdiye kadar Londranın gördüğü en silik (Büyük Elçi Kavuru orada tutmak gös- terdiği inadı bir dış politika mese- lesinde gösterseydi, Erkin her halde o meseleyi sökerdi. Hissi davranışlar şahıslar sevi- yesinden çıkıp memleketlere kadar bazı ülkelere uzanmaktadır. Erkinin karşı sempatisi, bazılarına (allerjisi Bunların bazılarını bazılarını küçük vatandaş Feridun Cemal Erkinin bu olabilir. büyük, görebilir. Ama Türkiyenin dış poli- aksatacak bir şekil çeşit duyguları tika tatbikatını alırsa böyle bir durumu önlemek ge- rekir. Erkin bazı memleketlere kendi tatlı, sıcak, sanatkar ruhunu açmak- ta, ama bazılarına sadece kendini be- genmiş, kasılmış, soğuk, huysuz ve nadan dış görünüşünü göstermektedir. Bu bir handikap teşkil etmektedir. Erkin, Dışişleri Bakanlığının ba- efkarla münase- Göste- rişli dış gezilere olan aşırı düşkünlü- şından beri umumi betini iyi ayarlayamamıştır. ğü, adeta merakı kendisini iyi dam- çıktı- ğında bunu en önemli meselelere ter- cih ettiği karın da gözünden kaçmamıştır. He - bu- lunmaması, biraz sıkı mesaide anla- galamamuştır. Böyle bir fırsat basının da, umumi ef- le fazla bir çalışma kapasitesi yıp puflamaya başlaması ve sürmenaj belirtileri göstermesi de Feridun Ce- mal Erkinin bu "seyahat hobby'si" ni büsbütün randıman düşürücü bir faktör haline getirmiştir. Dış politikada önemli gelişmele- re gebe bir muhakkaktır. Fakat "dere geçilirken kimlerin devrede (bulunduğumuz at değiştirilmez" sözünün başına ne dertler açtığı ortadadır. Kaldı ki Dışişleri Bakanlığı için akla olduk- temasların gelen adaylardan bir tanesi ça uzun süredir bu çeşit ve bilhassa Kıbrıs işinin içindedir. O bakımdan bir ekip değişikliği dahi kendini hissettirmeyecekir. Daha az "Büyük Elçi", daha fazla “siyasi” bir Bakan bugün Dışişlerinin ihtiyacını teşkil etmektedir. Mükemmel Büyük Elçi vasıflan tartışılmayan Hü- hiç kimse tarafından Feridun Cemal Erkin bu fırsatı kümete ve iktidara vermelidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: