1 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

1 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSİKİ Haberler Alman Kütüphanesinde, Noelin ya- kınlaşması o münasebetiyle, o Gazi Eğitim Enstitüsü korosu ve öğrenci or- kestrası bir konser tertiplediler, öğ- retmenleri ve Enstitünün şefi Eduard Zuckmayer'in yönetimindeki orkestra ilk defa, A. Corelli'nin ünlü "Noel Konçerto Grosso"sunu çaldı. Bir öğ- renci topluluğu için başarı sayılacak kadar iyi çalınan bu konçertodan son- ra Bach, Eckard, Hanndel ve Swee- linck'in koro eserleriyle çeşitli çalgı- lar eşliğinde noel şarkıları sunuldu. Alman Kütüphanesinin ve Türk Al- man Dostluk Derneğinin tertipledi- ği, Die Brücke adlı bir tiyatro trupu- nun Küçük tiyatroda verdiği temsille- rin ilki bir tatlı sürpriz yarattı. Cum- hurbaşkanlığı oSenfoni oOrkestrasının şefi Prof. Gotthold Ephraim Lessing- in adını afişlerde görenler, kendisinin aynı zamanda bir tiyatro yazarı oldu- ğunu sandılar, ama sonradan, oynanan piyesin bundan 200 yıl önce yaşamış bir klasik alman tiyatro yazarına ait olduğu öğrenildi! Sadece bir isim ben- zerliği... Veni yılın ilk Orkestra konseri 5 Ocak salı günü verilecek ve Suna Kan Bela Bar tokun keman konçertosuna so locu olarak katılacak. Ankaralı müzik meraklıları o geceyi sabırsızlıkla bek- liyorlar... SALON MEFRUŞAT Bulvar Pasajı No: 3/E Perde ve Tül Perdelerde Ucuzluk Tel: 12 11 10 (AKİS — 14) AKİS 1 OCAK 1965 Konser dinledim Konseri verenler: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası. Yöneten: Prof. Gotthold E. Lessing. Solocu: Wanda Luzzato (İtalyan keman virtüözü). Konserin yeri: Ankara Konser Salonu. Günü: 18 Aralık 1964 Cuma, Saat 20.30'da. ogram: Bir romantik besteciyle antik melodilere çok özenen, fakat daha çok izlenimci eğilimdeki diğer bir bestecinin birer eseri ve bir türk bes- tecisinin yerli çeşnisi hemen sezilen senfonisi yer alıyordu: 1) O. Respighi: "Kuşlar" Süiti, 2) P. I. Çaykovski: Keman konçertosu, 3) U. C. Erkin: Bi- rinci senfoni. Konserin özellikleri: Her üç eser de gerek çalınış, gerek kapsam yön- lerinden önemli özellikler gösteriyordu. Herşeyden önce, Respighi'nin bes- tesi Türkiyede ilk olarak çalınıyordu. Bu kadar popüler olmuş bir bestenin şimdiyedek konser salonlarımızda hiç duyulmamış olması, doğrusu şaşıla- cak bir şey!.. Dansı ünlü besteci Respighi'nin asıl önemli olan öteki senfo- nik şiirlerine... Erkinin birinci senfonisi Türkiyede ikinci defa, dünyada ise dördüncü olarak seslendirildi... Belki ilk çalmışı okadar iyi bir etki yapmamış olabilir ama bunun nedenini, herhalde, ozamanlar orkestranın iyi bir icra çıkarama- mış oluşuna yormalı! Çünkü bu senfoni türk müzik sanatının belli başlı ör- neklerinden biri olarak gösterilebilir; ohattâ son bölümdeki bariz Cesar Franok etkisine, diğer balümlerde de Wagner'den başlayarak birçok tanın- mış sanatçının izleri sezilmesine rağmen... Herhalde her besteciye yaratıcısı olmakla gurur verebilecek çapta, olumlu bir beste, üstelik türk dinleylcile- rine hiç yabancı gelmeyen bir havayla dolu, hiçbir tema doğrudandoğruya ulusal folklordan alınmış olmasa da yine eser tümüyle bir "Türk senfonisi" damgasını taşıyor. İtalyan kemancısı Wanda Luzzato Ankaraya bir tesadüf sonucu gelme- seydi Ankaralılar da, tıpkı birçok sanat merkezlerindeki dinleyiciler gibi, adını işitmeyeceklerdI bile... Ama sanırım ki cuma akşamı konserini dinle- yenler onu daima anacaklardır. Beğendiklerim Konser, genel havası ve taşıdığı özellikleriyle kıvanç vericiydi, doyurucuydu. "Kuşlar" süiti şef Lessing'in ölçülü ve ifratları ka- mufle eden yönetimi ile gerçek kişiliğine kavuştu. Bu arada son bolümde bazı pasajların bile bile atlandığına tanık olduk ama, herhalde şefin görü- şü ve anlayışı sonucu yapılan bir işlem olduğu için yadırganmadı... Wanda Luzzato teknik yönden üstün bir kemancı ama, sanırım duygu ve yorum gücü bakımından da tekniğinden pek aşağı kalmıyor... Çaykovs- kiye göre biçilmiş kaftan bir çalışı var. Ama belki sanatta yönünü iyi seç- memiş oluşundan veya başka bir nedenin etkisiyle adını duyuramamış bir sanatçı.. Erkinin senfonisi olağanüstü olumlu bir şekilde çalındı: Orkestra, son zamanlarda gösterdiği başarının da üzerine erişerek bestenin tam hakkını verdi. Son bölümde bu, daha belirliydi. Kornolar, çalınması güç pasajları bile sıyırıp geçirdiler, vurgulu çalgılar gayet güzel bir rit m tutturdular, yaylı çalgıların beraberliği iyi. genel sonorite temizdi, obuva ikinci bolümde gayet, duygulu çaldı. Hangisinden bahsetsem, iyi yönlerini yazmam gerek; çünkü bu senfoni beni okadar etkiledi ki... Beğenmediğim: Bukadar başarılı ve güzel bir sanat olayı layık olduğu ilgiyi göremedi, özellikle o, "yararına" faslından verilen konserlerin müdavimleri; dinleyiciler arasında görünmüyorlardı. Mamafih buna da sevinmek gerek! Luzzato'nun kemanı da zaman zaman akorttan düştüğü için olacak, sanat- çının seslerde bazen yanıldığı işitildi. Sonuç: Ortadan yukarı, hatta iyi bir konser. Ama biraz daha vaktinde ve bilerek hazırlansaydı başarısı tam olurdu. Wanda Luzzato, Çaykovskiyi ça- lacağını son anda öğrenmişti. Daniyal ERİÇ 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: