1 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

1 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

adamlarından da plân uygulaması, dış politika, reformlar ve. konularında fay dalanılacaktır. Bu arada bütün Bakanlar, Hükümet işlerini aksatmıyacak bir program da- hilinde yurda dağılacaklar ve kendi ba kanlıklarını kapsıyan çalışmaları -te- vazuun biraz da ötesinde- halka an- latmağa çalışacaklardır. Teşkilâtla olan ilişkiler ise, Ferda Güleyin başında bulunduğu Merkez İ- dare Kurulu Teşkilât Masası tarafın- dan yürütülecektir. Bu komite şimdi- den bazı önemli çalışmalar yapmış bu- lunmaktadır. Millet Meclisi ve Cumhu- riyet Senatosu, Belediye, İl Genel Mec- lisi, Kurultay Delegeleri seçim yönet- melikleri tamamlanmış, Teşkilâtı can- landırmak üzere "Yakın ve Uzak Ça- lışmalar" başlıklı bir rapor hazırlan- mıştır. Akıllı ve çalışkan Zarife Koçak tarafından kaleme alınan Kadın ve Gençlik Kollan ile ilgili geniş bir pro- paganda ve yurt gezisi programı Mer- kez İdare Kumlu tarafından onaylan- mış bulunmaktadır, önümüzdeki ay i- çinde bu programın uygulanmasına ge- çilecektir. Teşkilât Komitesi tarafın- dan kurulan ve başında Artvin senatö- rü Fehmi Alparslanın bulunduğu Di- lek Bürosu, Teşkilâtla olan münasebet- lerin ağırlık merkezini teşkil etmekte- dir. Buraya gelen mektuplar derhal il- gili mercilere sunularak değerlendiril- mekte ve, müspet veya menfi, en geç bir ay içinde ocevaplandmlmaktadır. Böylece, Teşkilâttan Genel Merkeze yö neltilen şimşeklerin başlıca nedenini teşkil eden ilgisizlik ithamı bertaraf e- dilmiş olmaktadır. Bütün bu hazırlıklardan sonra Ge- nel Merkezde, yöneticilerin ağzından hiç, düşmeyen söz şudur: — İyi hazırlandık. e Programımız Parti Meclisinde de kabul olunur ve gereği gibi mi seçimleri mut- laka kazanı nca e etmektedirler: "— İşte Artvin seçimleri... İşte A- yaş, işte Küçükköy Belediye seçimleri.. Bunları kazanacağımızı kim umuyor- du ki? Gerçekten de, CHP'de esen karam- sarlığa rağmen bu ara mütemadiyen seçim kazanmaktadır Asker ve yumuşak başlılar Genel Merkezde görülen bu canlılık emmarelerine o karşılık, CHP'nin Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu Grupları amirli bir bekleyiş halindedir- ler. Birkaç haftadan beri milletvekili ve senatörler arasında görülen dalga- lanmalar şimdilik nisbeten yatışmış gi- AKİS 1 OCAK 1963 YURTTA OLUP BİTENLER C.H.P. Genel Merkezi Kazan bidir ama, bu yatışma Grupların tat- min edilmiş olmasından çok, yaklaşan genel seçimlerle ilgilidir. Doğrusu ara- nırsa, Grup başkan vekillerinden yö- netim kurullarına, milletvekillerine ve senatörlere kadar hiç bir CHP'li parla- enter, Hükümette yapılan son değişik likleri yeterli bulmamıştır. Ancak, po- litikanın genel kurallarından biri olan "Seçimler yaklaşmışsa hükümetle iyi geçin" prensibine göre hiç kimse bir sı- zıltı çıkarmamaktadır. Zira haftanın başlarında bir milletvekilinin de açık- ça ifade ettiği gibi, parlamenterlerin dört yıllık görev süreleri, birinci yıl ta- nıma, iki ve üçüncü yıl muhalefet, son yıl ise işbaşında bulunan hükümete vet" demekle geçmelidir. Zira Bölgesi ne şirin gözükmek isteyen bir parlamen- terin başarı kazanması, ancak hükü- metin ilgisini kendi bölgesine çekmekle mümkün olmaktadır. İşte şimdi, işbaşında olan Hükü- metin başlıca avantajını bu özellik teş- kil etmektedir. Çeşitli ekipler tarafın- dan Başbakan Yardımcısı Kemal Satıra yöneltilen şimşekler sırf bu sebeple kür- sülere intikal etmemekte ve Parla- mento koridorlarında kalmaktadır. Son günlerde bu kaideye tek istisna diye, Dışişleri Bakanlığı ile ilgili olarak Büt- çe Karma Komisyonunda son derece sert bir konuşma yapmış olan Mehmet Sağlam gösterilebilir ki, onun da yap- tığı, CHP içinde dahi fazlasıyla hırpa- kaynıyor lanan bir Bakana "munzam" bir fiske atmaktan ibarettir. Grup içindeki gayrimemnunlar eki- bini, bir süredenberi müzmin muhalif haline gelen Turhan Feyzioğlu ve arka- daşları teşkil etmektedir. Bu ekibin şi- kayetleri çeşitli açılardan değerlendiri- lebilir. Feyzioğlu grupuna göre, Nisbi Temsil sistemini kabul edeni bir parti mutlaka koalisyon müessesesini de be- nimsemelidir. Bunun aksini düşünmek ve sonra da Milli Bakiyeler sistemini derpiş eden bir kanunu Meclise sevket mek, tenakuza düşmenin ta kendisidir. Ancak bu arada unutulan husus, tek başına hükümet kurma gücüne sahip bir partinin, hangi tip seçim sistemini benimsemiş olursa olsun, bu güçten so- nuna kadar faydalanması gerektiğidir. Feyzioğlu ekibi bu ana prensibin yanı sıra idare ile ilgili bazı tenkitler de ileri sürmektedir ki, bunlardan bir kısmının haklı olduğunu teslim etme- meğe imkan yoktur. Mesela bu ekip, bazı atıl bırakılmış kuvvetlerden gereği gibi faydalanılmadığını ileri sürmek- tedir. Feyzioğlu ve Aksal gibi isimler gerçekten köşede kalmış kıymetlerdir. a her ikisi de kendi istekleriyle bu duruma gelmişlerdir. Bu hususta Fey- zioğlu ekibi, "ters istikametlere yönel- tilen kuvvetlerin bileşkesi sıfıra mün- cer olur" fizik kuralını ileri sürmekte ve aynı "kabinede görev alacak bir E- rim ile bir Feyzioğlunun minimum ran- 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: