29 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

29 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Bu kurul gerçekleştiğinde, olma- dığından şikâyet edilen (Hükümetin ücret politikası belli olacak, plânda yer alan "ücret artışları ile verim ar- tışı arasında ilişki kurulması", ilkesi- nin ne olduğu ve nasıl realize edilebi leceği bilmece olmaktan çıkacaktır. İşveren Sendikaları Konfederasyo- nu BaşkanıŞahap Kocatopçu, böyle bir koordinasyon kurulu haberini mem nunlukla karşıladığını AKİS'çiye bil- dirdi. Kocatopçu böyle bir teşekkülün birçok Oo eksiklikleri (o karşılayacağını, Türkiye için çok yeni olan grevli ça- lıkların azalacağını belirtti. Kocatopçu, bu kurulda kamu işveren leri ile özel teşebbüs ( işverenlerinin birlikte temsil edilmelerini istemekte ve bunun için şu gerekçeyi göstermek- tedir: — Böylece işçilerin azınlıkta kal- e k dilmeleri, Cenevre çalışma anlaşması na Ve Plandaki' karma ekonomi ilke- sine aykırıdır..." İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Halil Tunç ve Genel Başkan Demirsoy da AKİS'çiye, böyle bir kuruluşu memnunlukla karşıladık- larını, ancak bu kurulun işçi hakları nın kısıtlanması (o yolunda çalışma yapmaması gerektiğini söylediler. Sen dikacılar, koordinasyon kurulunun üç ret hadlerini, fiyat meselelerini hatli şekilde hesaplamasından, p cakları toplu pazarlıklarda fazlası ile faydalanabileceklerdir. İşçiler, Şahap Kocatopçunun "Böy necektir" gerekçesi ile ileri teklife ise kesinlikle karşı olduklarını ifade etmektedirler. Bu kurulda özel ve kamu işverenlerinin birleştirilmesi nin işçiler aleyhine o birçok sonuçlar doğuracağından endişe etmektedirler. Meselâ, Çalışma Meclisinde işçi tem- silcisi olarak bulunan Adil Aşçioğlu, bu birlikte temsil teklifim şu şekilde tenkit etmiştir: --Bu takdirde, kamu işverenleri- ne devletin yaptığı finansman yardı- mından özel işverenler de faydâlana- bilir ve işverenlerle aramızda zaten mevcut bulunan eşitsizlik artabilir!" tün bu meseleler zaten koordi- nasyon kurulu kurulurken görüşüle- cek ve halledilecektir. Bu bakımdan endişeler şimdilik erkendir. e Çalışma Bakanı Bülent Ecevit, açış konuşma sında verdiği teminattan ayrı olarak, AKİS muhabirine şunları söyledi: — Bu kurul, kanunlarla sağlanan haklarda hiç bir kısıntı getirmeye 12 yetkili olmıyacaktır. Tarafların hare- ket serbestliği kısılmıyacaktır. Onun için herhangi bir kaygıya yer yoktur. Toplu sözleşme, grev ve lokavt hakla- rını uygulayan birçok demokratik ül- kelerde böyle kurullar vardır. Bu ku- rul işçi ve işverenlere memleketin e- konomik ve sosyal sorunları konusunda daha geniş söz hakkı tanımaktadır." Politikacılar Eski hikâye Dış ticaretin ei rm iste diği için YTP'den ayrılmak zorun- da kalan Orhan Apaydın: "— Valla, eğer böyle bir parti ku- rulur ve işçilerin de desteği sağlanırsa. Parlâmentoya bu seçimde en az 40-50 milletvekili getirilebilir!" dedi. Cumhurbaşkanlığı ii senatör olan sendikacı Ömer Ergül. Apaydının bu sözünü başıyla tasdik etti. AKİS muhabiri sordu: — Peki ama, seçime girme şartı olan 15 ilde teşkilât kurma işi, bu ka- dar kısa zaman kalmışken nasıl hal- ledilebilir?" Bu konuda da epeyce iyimser olan Apaydın. Ömer Ergülü göstererek: "— Bunlar isterlerse, değil 15 ilde bütün yurtta bir ay içinde teşkilât ku- rabilirler!" dedi. Sendikacı senatör Ömer Ergül bu hükmü de başıyla doğruladı. Olay, haftanın başında Salı günü Meclis koridorlanndan birinde geçti. Orhan - Burhan Apaydın kardeşlerin, Türk - İşe yakın bazı işçi liderlerle birlikte bir parti kuracakları haberle- Demirsoy Seyfi Akıl için doğru olan rini bizzat kaynağından tahkik etmek isteyen AKİS muhabiri, yukarıdaki ce vaplarla karşılaştı. Ancak Orhan Apay din, böyle bar hareketin Öncüsü o- larak kendisinden o bahsedilmesinin "şimdilik erken" olduğunu da ısrarla tekrarlıyordu. Apaydın, bunun yanın- da, böyle bir parti kurulması fikrinin hareket noktası olduğu anlaşılan fi- kirlerini de gizlememektedir. Ona ve böyle bir parti kurma hazırlığında o- lanlara göre, artık türk işçilerinin Parlâmentoda kuwvetlerine uygun şe- kilde temsil edilmeleri zamanı gel- miştir; Türk- İş Konfederasyonu, ve sendikalarla iyi ilişkiler kuramıyacağı artı i olan ve gerçek temayülü bilinen Du bu iş için uygun de- gildir, işçilerin diğer partilerin bün- yeleri içinde milletvekili olmaları ise hiç bir işe yaramamakta ve grup di- siplini, parti menfaati gibi kıskaçlar, işçi milletvekilinin hızını kesmektedir. O halde yapılacak iş, Türk-İşin des- teğini sağlayacak bir işçi partisi kur- maktır! Bu fikir, aslında pek yeni değildir. Birkaç yıl evvel bazı sosyalist gazete- cilerle Türk-iş yöneticilerinin giriştik- leri bir teşebbüs hatırlardadır. Bu kad ro o zamanlar aşağı yukarı aynı ge- rekçe ile bir parti kurma çabasına gi- rişmiş ve hattâ partinin ismini bile tesbit etmişti: Türkiye (o Çalışanlar Partisi... Tüzük ve program çalışma- ları o zamanlar, mümkün olduğu ka- dar ayan beyan ve sansasyon yarata- cak şekilde yürütülmüş, hattâ muhay yel teşkilâta dağıtılmak üzere yüzler- ce tabelâ dahi hazırlanmıştı. Fakat ça lışmaların sonuna doğru hevesliler a- zalmış, partinin kurulması ânı yakla- şınca da birkaç kurucuyu bir araya getirmek bile mümkün olamamıştı. Bu teşebbüsün ilk kadrosunu teşkil e- denler böyle bir fiyasko ile karşılaşın- ca ya beğenmedikleri TİP'e girmişler. ya da sendikacılığın daha emin oldu- gunu düşünerek bir kenara çekilmiş- lerdir. Bir grup sosyalist ise ne TİP'e girmiş, ne de, sendikacı olmadıkları i- çin başka bir faaliyet sahası bulabil- mişlerdir. Sosyalist Kültür (Derneği, Çalışanlar Partisinin kurulamaması ile olmuştur. Bunlar iş olarak orada lak- akiyat yapmaktadırlar. Bugünlerde, Orhan - Burhan Apay- dın kardeşler ve bazı sendikacılar ta- rafından tekrar ısıtılmak istenen bu fikir, ortada kalan bu tip sosyalistler tarafından da desteklenmektedir. Milli Bakiye çıkınca Küçük partilere prim veren Milli Ba- kiye sisteminin kanunlaşacağı an- AKİS, 29 OCAK 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: