29 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

29 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ta birkaç kelimenin dışında, Bütçe ile ilgili tek lâf etmedi. Konuş Ni ir ara "Sayın Başbakan burada y şuna, konuşmamı okusun, hem de a ne döne, birkaç defa okusun ! !" şeklin- de, kahvehane ağzıyla süsleyen Ter- rejim meselesi, köylünün tırpanı ile zinde kuvvetlerin üzerine yürümesi - dir-, dış politikadan m problemi- ne, herşeyden bahsetti v — Parlâmento e halk bez gin ve muhtaç, Basın mütereddit, Üniversite susmuştur" Bu arada bir de tehdit. savurdu: "— Türk milleti, memleketi anla- mak ii miyelin çok acı dersler ve- recektir! Teme konuşmasında daha çok hislere hitabediyor, yaldızlı kelimeler kullanıyordu. AP Grupu mest olmuş- tu. Termen sözlerine ara verip kürsü- nün kenarındaki su bardağına uzan- dıkça, yarım ay şeklindeki anfinin sol tarafından "yaşa!", "varol!", "bra- vo!" hidaları tabanca gibi patlıyordu. Sönen balonlar cak, AP sıralarındaki bu coşkun dalgalanma pek uzun sürmedi. Zi- ya Termene cevap vermek üzere kür- süye gelen İnönü, politika hayatının kilometre taşlarından olan konuşmala rından birini yaparak atmosferi bir- kaç, dakika içinde değiştiriverdi. İrticalen konuşan İnönü, sözlerine rejim meselesine değinerek başladı ve AP sıralarına bakarak bir soru sordu: - İktidara geldiğiniz zaman ir - ticai mı er Onların yu ile geleceksiniz?" Bu ilk s0 lilerin bir süreden AP beri dillerine doladıkları tek taraflı sol tehlike sloganının olduğu kadar, bu kamptan aşırı sağa verilen primin de nedenlerini açıkça ortaya koymak- GN İnönü devam etti: — Bu şekilde hareketlerin nerele re kadar gittiğini görmüşümdür. söylediklerimi tekrar etmek istemem. Kendilerinin çok ihtiyatlı olmalarını tavsiye ederim. Neticede durumu gör dükleri zaman akılları başlarından gi der." İlk soru ile zaten bozguna uğramış bulunan AP sıraları, İnönünün ağzın- dan uzun bir süredenberi duyulmayan bu sözler üzerine kelimenin tam an- lamıyla dağılmıştı. Başbakanın söy- lemek istediği şey de, daha önce söy ledikleri ve yeniden tekrarlamak iste- medikleri de apaçıktı. İnönü daha son ra, reformlardan sosyal adalete, dış politikaya kadar bütün meseleleri kı- ii hangi hükümet ei gelsin, daha iyi icraatta bulunamaz İnönüden sonra kürsüye dönen Zi ya Termen adeta bir formaliteyi yeri ne getirme havası içinde konuştu. İlk konuşmasına göre çok daha mutedil bir ifade kullanarak, ama yaptığı ga- fin doğurduğu neticeden duyduğu en- dişeyi belirten kopuk cümlelerle dağı- nık bir konuşma yaptı. Ümitsiz çırpı- Başbakan İnönü Mecliste müzakereleri takip ediyor Doğru düşünüp doğru konuşan AKİS, 29 OCAK 1965 YURTTA OLUP BİTENLER nışlarının tek mesnedini bazı küçük noktalar teşkil eden Termen, hiç de- ğilse bunlarda haklı olduğunu ispata me öm Sanki birkaç dakika önce kürsüden CHP sıralarına zehirli o lar a bir zamanların Sami Ağaoğlu ve Osman Kavrakoğluları gibi tehditler savuran kendisi değildi Termen, irticalen konuştuğu için bocalıyor, o bocaladıkça da büsbütün dağılıyordu. Konuşmasının sonlarına. geldiği sırada ise kendisini, artık AP liler bile dinlemiyorlardı. Ama Ter men, konuşması boyunca kırdığı pot- lar bir yana, yaptığı "şahane final" ile Mei makullük ölçülerini bir füze gibi geçti “ im meselesinde biz, tabii sayın inönü ile aynı paralelde ola- mayız. Büyük donanma hareketleri bu iş olmaz. Biz o zaman söylemiştik Gerillâlar vardır. 1000 gerillâ ile dört bir yandan basılıp, Lefkoşe ele geçiri- edir. " nin Kıbrıs meselesi için bul dağ yi amin ari çözüm yolu bir anda Parlâmento koridorlarında gü- nün esprisi haline geldi. Kimisi bunu zamanda Birleşmiş Milletler arabulucusu Galo Plazza'ya duyurmak gerektiğini ileri sürerken, kimisi de "Bir kahkaha bir pirzola yerine geçer- rmiş. Bir kolayını bulup da şu Ziya Ter menle ahbaplığı ilerletmeli" diyordu... "Erişir menzü-i maksüduna.." Fakat, AP tarafından ita ii olan yaygaraların tek nedeni, sıl olsa istemediğimiz tasarıların ka arzusu teşkil etmektedir. Nitekim bu husus, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel tarafından, haftanın başların da bir AKİS'çiye üstü kapalı bir şe- kilde de olsa, şöyle ifade edildi: "— Her partinin amacı, iktidara gelmektir. Biz de bunu istiyoruz tabii" Ancak şu sıralarda AP'yi ürküten. Milli Bakiyeler Kanunu dolayısıyla kü çük partilerin CHP'nin etrafında bir- leşmiş olmalarıdır. Oysa AP, "AP'ye iktidar ve çi i kazansa bi le iktidara gelemiyecektir" söylentile- rine bir sünger geçmek ve önümüzde- ki genel seçimler için çantada keklik bilinen oyların yanısıra iktidarı da pe iinen garantilemek istemektedir. Bu- nun için, en kısa zamanda İnönü Hü- kümetini düşürmek ve gerek halkı, ge- rekse zinde okuvwvetleri AP iktidarına alıştırmak fikri, şu sırada, bu partinin 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: