29 Ocak 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

29 Ocak 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TR A Kazalar Çözümlenmeyen dâva Günlük gazetelerde hergün okuduğu- z, türlü vesilelerle üzerinde mil letçe hassasiyet gösterdiğimiz, bu ko- nuda çeşitli kampanyalar tertipleye- rek haftalarca radyolarda, basında propagandasını yapadurduğumuz tra- fik kazalarını önleme problemi, ilgili- lerce belirtildiği gibi, bir türlü çözüm- lenememekte, aksine, gün geçtikçe ka- za ve kurban sayısı, milli servetlerden uğranan kayıplar artmaktadır. Bunun nedenlerini araştırmak üzere rasyonel tedbirler alınmadığı, daha doğusu alı- nan tedbirler mahalli ve şekli (kaldığı oranda durumun iyiye (o gidemeyeceği tabiidir. Şimdiye kadar ele alınan şekliyle yurdumuzdaki trafik düzeninin dâvayı çözümlemeye yetmediği görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri arasında, dev letçe bu işe ayrılan ödeneklerin yeter- sizliği, eldeki yetişkin personel sayısı- nın azlığı, şehirlerde belediyelerin tra- fik problemine gereken önemi vereme mesi, trafiğe giren araçları kullanan kişilerin bilgisizliği, o tecrübesizliği (o ve- ya sorumluluk duygusundan mahrum olarak hareket etmesi gelmektedir. Şu- nu baştan kabul etmek (gerektir ki, trafik kuralları geniş ölçüde eğitim is- teyen bir konudur. Bu eğitimde bıra- kılamayan yanlış itiyatların rolü de çok büyüktür. Türkiyede mevcut on- binlerce eski ehliyetli şoförün çoğunda görülen yanlış alışkanlıklara son ver- mek kolay bir iş olmasa gerektir. Hele trafik işaretlerinin ve bugünkü kural- ların bulunmadığı devrelerde ehliyet almış ve bugünedek araç kullanmış kişilere yeniden kural beretmek. üze- rinde önemle durulacak bir meseledir. Herhalde bunun sadece cezalandırmak la hattâ cezaların şiddetini arttırmak- la hemen önleneceğini sanmak da yan lıştır. Trafiğin kontroluyle görevli ku- rumlar, başta Emniyet Genel Müdür- lüğüyle Karayolları olmak üzere, ge- reği şekilde zengin teçhizatla donatıl- mâmışlardır. Bunların kullandıkları man trafik kontrollarında da iş göre- bilen cinstendir. Oysa ki ileri batı ül- kelerinde bu amaçla özel telsiz şebeke- leri trafiği sayan, belirli hızdan fazla hızla gidecek araçları yakalayan özel şebekeler karayolları boyunca günde 24 saat vazife görmektedir. Ancak bu sayededir ki kimsenin hakkını yemek 26 F İ K sizin, âdil bir şekilde trafik kontrolla- rı yapılmakta ve kurallara uymayan- lar da şiddette gösterilmek - sizin cezalandırılma Trafik kanl. Menemen önce, iyi yetişirilmiş ve gere araçlarla donatılmış kaliteli personel sayesinde yapılabilir. Gerek Emniyetin, gerekse Karayollarının bu işe ayırabildiği per- sonelin sayısı ancak ana yollan, o da kısmen kontrola yetecek kadardır. Du- rum bu olunca, zaten işin başında, bir kısım yolların kontroldan azade ola- cagı kabul edilmiş olmaktadır. Üstelik bu personel, şehir dışı yollardan çok şehirlerde görevlendirilmek Oo zorunda bulunmaktadırlar. Araçların muayene- si, plâkaların verilmesi, trafik kazala- rının bilirkişilik hizmetleri, törenlerde gereken sokak aydınlatmasının yanı- sıra ve ona paralel olarak gerçekleşti- rilmesi gereken trafik işaret lâmbaları hemen hiç yok denecek sayıdadır, Üs- telik, mevcut lâmbalar sık sık ârıza yap tığından, aslında da bunlar trafik ku- nin işlerini kolaylaştırmak yerine Zor- laştırmakta, çok. kere her trafik lâm- basının başına bir de memur koymak gibi garip bir durum yaratmaktadır. Yayaların işlek caddelerin üzerin- den geçeceği her kesime iki tarafla yanıp sönen ikişer sarı işaret lâmbası konulması bütün büyük şehirlerde âdet iken, Türkiyede nedense bu metoda hiç itibar edilmemektedir. Yaya geçitleri de iyi işaretlenmediğinden, yayaların bu geçitlerden emniyetle geçmeleri şoförlerin insafına ve yolu tanıyıp ta- nımamasına bırakılmış olmaktadır. Yine Ankarada çok büyük tehlike Çarpışan iki otomobil Sebep: Dikkatsizlik düzenin sağlanması gibi yardımcı ma- hiyetteki görevler de hep bu dar kad- rolu teşkilâtın sırtına yükletilmiştir. Şehirlerin durumu Trafiği kontrol eden kuruluşların en ziyade, büyük şehirler içinde etkili durumda olmasına rağmen, trafiği Ö- nem arzeden İstanbulla Ankarada bile düzenin gerektiği şekilde olmadığı, ö- zellikle iş saatlerinde birçok aksama- ların, hattâ kazalara sebebiyet veren durumların ortaya çıktığı bilinmekte- dir. Bu ise yalnızca belirli sayıdaki personeli önirklere yığmakla işlerin dü zeltilemeyeceğini Oo gösterir, (o özellikle başkent Ankarada kontrol personeline yardımcı olacak donanımlardan şehir tamamen yoksun bulunmaktadır. Be- lediyenin asli görevlerinden sayılması arzeden diğer bir husus, kavşaklara konulan trafik noktalarının üzerine büyük voltajlı ampullerin çıplak ola- rak takılması, bu yüzden gözleri ka- maşan şoförlerin trafik (memurunun verdiği işareti görememesi, bu yüzden çok kere aksi şekilde hareket ederek kazalara yol açmasıdır. Bu hususu ön- lemek sadece konulan ampulün çevre- sine bir reflektör takarak ışığın şofö- rün gözlerine değil, işareti veren me- murun üzerine düşmesini sağlamaktan ibaret olduğu halde, bunun şimdiye kadar neden yapılmadığın anlayabil- mek hayli sordur. Özetle söylenirse, şehirlerdeki trafik problemi ana karayolları (o üzerinde- kinden hiç de daha az önemli değildir. AKİS, 29 OCAK 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: