28 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

28 Mayıs 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER AKİS Avrupada satış şansının olmadığı yolunda faaliyetler de büyük çapta yer almıştır. Ama şirketin her olum:- suz iddiası kısa sürede çürütülüver- miştir. Bir ara bu şirket, Türkiye- nin Avrupaya en çok 20 bin ton cev- her ihraç edebileceğini iddia etmiş- tir. Oysa bugün bu miktarın 10 mis- line yaklaşılmaktadır. Bu usul tut- maymca, monopol, Etibankla faali- yetini tahdit edici bir ortaklık teşeb- büsünde bulunmuştur. Fakât bu da akamete uğramıştır. Ardından, Eti- bankın, daha çok döviz kazanmak için, daha pahalı mamül elde ede- rek ihraç etmek amacıyla Bandır- maya kurmaya karar verdiği rafi- neri teşebbüsünü engellemeye ça- Jışmıştır. Bu arada monopol, NATO' ya tesir ederek, stratejik bir mad- de olduğu iddiasiyle, boru, bazı maddelerin. Demirperde gerisine sevkini engelleyen Cocom anlaşma- sına dahil ettirmiştir. Bunun ama- cı, tamamen Türkiyeyi vurmaktır. Çünkü monopolün kendisi, Demir- 25 milyon. liralık sermayesini 25 milyon liraya çıkarmak için Yabân- cı Sermayeyi Teşvik Komitesine başvurmuştur. Bu işi incelemek için ihtisas dairelerinden Ju bir komisyonun 5 Kasım 1963'te verdiği raporun son üç satırında, şirketin isteği hakkında şu sonuca varılmıştır: ".... açıklanan sebep ve hususlar muvacehesinde memleket ekonomisi ve tediye muvazenesi ba- kımından mahzurlu mütalca edil- diğini arz ederiz... Şirket, isteğinin reddi üzerine, derhal itiraz etmiştir. Bu itiraz Ma- liye, Sanayi ve Ticaret Bakanların- dan kurulu Komisyona havale edil miştir. Bakanları Kömisyonu hâlâ bu konuyu ele almamıştır. Bir teh- like, CHP İktidarı zamanında red- dedilen bu isteğin, AP'li Bakanlar dan Kurulu bu Komisyonda kabu- lüdür. “Geçti Borun pazarı” olabilir... yacak kapasitedeki bu yatağın, eği- limi Avrupaya amerikan boru sat- mak, türk borunun üretimini ise kısmak olan bir monopolün eline binen Yırcalı gibi “vatansever” iş arının delâletiyle. düşmesi kötü olmuştur. Ne yazık ki, bu sa- haâyı kufutmak bu şirketin elinde- dir. Şimdi yapılacak iş, monopolü bu sahada büyük çapta üretime ve ihracata zorlamaktır. Bunun için, Mâden Dairesinin, kanuni hakkını kullânarak, şirkete işletme ruhsat- namesini, yılda birkaç yüz bin ton üretim ve ihraç şartiyle vermesinin siyasi baskı ile engellenmesini önle- mek lâzımdır. Hattâ bu şartlara, her yıl artan dünya tüketimine gö- re şirketin de ihracatını her yıl be. lirli oranda arttırması şartı eklen- melidir. Türk boru ancak bu şekil- de değerlendirilebilir. Ama kötü ihtimaller daha da belirgindir. Hükümetin tutumu mo- nopolden yana görünmektedir. Mo- “perdeye serbestçe ihraç yapabil- mektedir! Monopol, teşebbüslerinin Türkiyeyi ce, reket etmek ihtiyacını çirmiştir. durduramadığını görün- daha büyük bir mali güçle ha- duymuş ve Amerikan boru o > memleketim Demokratik yönetimde, yöneticiler daima halk oyu- na yo. vermek ) ülke gerçekleri ve sorunlarıyla pek gilenmez. Özellikle büyük bebe kadercidir. Bu gibi ülkelerde kısa sürelerle Bilden Gapial liklerine çok asr em memurlar, memleketimiz için de varittir, Halkımız, sahte yo kacının oyununa ve yalan vâitlerine kanmaya çok el 2 Seçtiği iktidarı, imkânları kültürü Sende, denetliyecek durumda değildir. Bu durumda olan izde en önemli uyarıcı güç ve baskı kuv- veti, Gençliktir. Gençlik, yurt sorunlarıyla tam anla Monopol bu arada, Kırka mevki- indeki bor kaynaklarını &le ge- Türkiyenin bu konuda en büyük şanssızlığı bu olmuştur. gibi sodyumlu olan ve dünya ihtiyacını yıllarca karşıla- nopol, durmadan reddedilen eski tekliflerini maskeliyerek, yeni tek- lifler halinde getirmektedir. İşin kötüsü, şirketin yeni teklifleri, es- kisi gibi, Türkiyede bu konuda cn Gençlik ve muyla ilgilenmek durumundadır, Bunu söylerken “ bette ki, Gençliğin günlük politika ile uğraşacağı an lamını kastetmiyorum. bütün sorunları politikanın üzerinde ele , Gençliğin de bir isabet kaydetmesin. Bu iddiamızı Doç. Dr. Nermin Abadan bir etüdü ile ispatlamıştır. Bugün Türkiyede Gençliğin temel dayanağı, Bü- yük Türk Devrimi ilke ve idealidir ve gücünün, ilha- müsbet ilimdir, Türkiyede mücadele iki ana esas üzerinde şekille- nir, Biri Anadolu kurtuluş felsefesi, öbürü buna kar- şı koyan hilâfetci düşüncedir. Atatürk Gençliği, Anadolu kurtuluş felsefesini müdrik olarak, lâik Cumhuriyet düzeninin en savunucusu durumundadır, Türk Gençliği, milletinin sonsuz gücüne İnanır ve yabancılardan —— umanları şiddet ve nefretle reddeder. Gençlik, her türlü sömürücülüğe karşıdır. Cezayir meselesinde De Gaulle'ü bile kendimize . 28 Mayıs 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: