28 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

Konferansçı saat 16'da salona girdi. Kurumun koskoca salonunda çok az sayıda kimsenin toplandığı- nı görünce şaşırdı, Renk vermeme- ğe çalışarak, kendisine ayrılan ma- saya ilişti, kısa bir girizgâhtan son- ra hemen asıl konuya geçti. Sayıl gan, Türkiyeyi tehdit eden en bü- yük tehlikenin komünizm, Türkiye- deki bütün sosyalistlerin de komü- nist olduklarını söyledikten sonra, komünizmin ve komünizan cere yanların tarihçesine geçti. Tarihçe o kadar uzun sürdü ki, kapıya ya- kın masalarda oturan ve esnemeye başlayan memurlardan birkaçı ya vaşça salonu terketti. Konuşması sırasında sık sık AP'li ve sağcı bazı dergi ve gazetelerin reklâmını da yapan Sayılgan, bir ara şöyle dedi: “— Bâlânın bir köyünde tezek yakan bir köylü ile Ankaranın lüks salonlarında eğlenen bir kişiyi eşit hale getireceğim diye harekete geç- mek hem türkltiğe, hem de anane- lerimize uymaz!” İki saat süren konferanstan ne konferanscının kendisi bir şey âan- ladı,ne de esneye esneye bir hal o- lan dinleyiciler, Konferansçı, birta- kım bölük-pörçük bilgileri ardıar- dına sıralamaktan öteye gidemedi. Menfi cereyanlardan ise sadece ko- münizmden söz açtı, fakat, bilhas- sa son günlerde alabildiğine azıtan irticaa değinmedi. Bu tercih, kon- feransı dinleyen bazı memurların dikkatinden kaçmadı. Konferans. tan sonra bâzı memurlar, “Ata- türk helkellerine saldırmanın ve kendisini şeyhülislâm sanan bir Di. yanet İşleri cereyanın fiiliyata intikali olup ol- madığını” birbirlerinden sormak zorunda kaldılar. Bol bol AP propagandası Konferans, Sanayi Bakanı Meh- met Turgutun emriyle, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde ça: şan memurlara ve işçilere verilen konferansların sonuncusuydu. Meh: met Turgut, bundan bir ay kadar t. Genel Müdürlük, verilen listeye göre geniş bir program hazırladı ve Nisan ayının sonlarına doğru kon- feranslara başlandı. Konferanslar- 28 Mayıs 1966 da işçilere ve memurlara işe yarar bilgi vermek yerine, daha ziyade bol bol AP propagandası yapıl - dı. Meselâ konferansçılardan biri m İşleri Başkanlığı Yüksek Din Kurulu üyelerinden İbrahim Eken adında bir şahıs, MKE Kuru- muna: bağlı işyerlerinde verdiği “İ- manın iş hayatındaki tesirleri” ko- nulu konferanslara daima besmele çekerek may rn âyetler okumuş, vi ali kötülüğün yollarını şu sözlerle ifade etmiştir: “— Sağa giden yol iyilik ve ce nete çıkar, a gin yol ise. kötü. lük ve cehenneme, Mehmet Turgut Hangi taşı Tkaldırsan.. İbrahim Eken adındaki bu zatın kimliği incelendiğinde, AP İktidarı- nn bu konferanslardan maksadı. nin pe olduğu açıkça ortaya çık- maktadır, Bir zamanlar Kayseri Be- lediye otobüslerinde kontrolör ola- rak çalışan İbrahim Eken, Beledi- yeye ait 46 bin lirayı zimmetine ge- çirmekten sanık olarak iki ay hapis yatmış, çeşitli bilirkişi raporları ne- ticesi tahliye edilmiş, bundan sonra da İlâhiyat Fakültesine girmiştir. Fakülteyi. bitirdikten sonra Bağda- ta giden Eken, vurda döndüğünde Kayseri Müftülüğü emrinde vâizlik yapmıştır. Kayseride o halkın çok “YURTTA OLUP BİTENLER sevdiği bir hocanın zina Yaptığını iddia edince de linç edilmekten'zor kurtulmuş, tahkikat sonunda mer- kez emrine alınması - kararlaştırı!- mıştır, Üçüncü İnönü Hükümeti istifa edip IV. Koalisyon işbaşına geldi- ğinde İbrahim Eken yeniden -sah- neye çıkmış ve hemen zama- nın Devlet Bakan Mehmet Altın. soyun adamı GEM E AP Hü- kümeti zamanında ise Yüksek Din Kurulu üyeliğine getirilmekle taltif edilmiş tir, Saat başına devlet kasasından 50 lira ücret alan konferansçıların konferanslarının Senato kısmi se çimleri arefesine rastlaması ise her- halde bir tesadüf eseri olmasa ge- rektir. Petrol TPAO'daki tahterevalli Geçtiğimiz Nisan ayının sonlârın- da birgün Maliye nerji Bakanlığından bir yazı Medi, Bakan İbrahim Derinerin imzasını taşıyan bu yazı, mahiyeti itibariyle, devlet mekanizmasının işlemesine yardımcı olan mütad yazışmalar- dan çok farklıydı. Yazıda, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı “TPAO. Genel Kurulunun ga bir toplantıya üyesinin Emin Bozoğlu, Nevzat Sengel, Fazıl Yalçın. değiştirilmesinin sağlanma- sı isteniyordu. Maliye Bakanlığı, TPAO'nun yüzde 51 hissesine sahip- ti. Bu bakımdan, Genel Kurulun o©- lağanüstü bir toplantıya çağirılabil- mesi için tesirli olabilirdi. Maliye Bakanlığı, Enerji Baka nmun isteğine birkaç gün sonra, nerji Bakanlığına bağlı olan TPAO Genel Müdürlüğüne yazdığı bir yazı ile cevap verdi. Yazıda, olduğu bildiriliyor ve nâzik bir dil le gereğinin yapılması isteniyordu. Bu isteğe en çok sevinen, İkti- darı sayesinde o Genel Müdür- lüğü: makamına oturan Turgut Gü- lez oldu. Artık le Meclisini top- layabilir ve Genel Kurulun olağan- üstü bir toplantıya çağırılması için karar aldırtabilirdi. * İdare Meclisi, bu ayın ortaların- da birgün, bunun için toplandı. Maliye Bakanlığının yazısı ile Ener- ji Bakanının isteği görüşüldü. Böy- lece, İktidarın niyeti de bütün â- çıklığıyla ortaya çıkmış oluyordu. 17