28 Mayıs 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

28 Mayıs 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS YURTTA OLUP BİTENLER bilgili ve yetkili kimselerden mey- dana gelen ihtisas komisyonlarında değil, Enerji Bakanlığında kurulan daimi bir komisyonda incelenecek- tr.-Bu daimi Komisyon fikri, AP İktidarınındır! Böyle daimi bir ko- misyon elbette ki siyasi tesirlere daha fazla açık olacak ve bu çeşit baskılara karşı dirense bile, hiç bir zaman eski İhtisas Komisyonu kKa- dar derinlemesine bilgili ve yetkili olmıyacaktır. İşte, Türkiyenin milli değerleri- ni, yeraltı servetlerini ve bütün kay: naklarını AP İktidarı zamanında bekliyen tehlike, bor örneğinde so- mut olarak belirmiş olan bu tehli- kedir. Bu somut örnek, son zaman- larda ortaya atilân “komprüdor” sözünün hayale dayanmadığını gös- termektedir. Bu kelimenin anlatir ğı nitelikte insanlar bu memlekette vardır ve üstelik itibar görmekte- dirler, Karadeniz bakırları üzerin- de amerikalıların . ısrarlı ve iştahlı istekleri berdevamdır. Cıva işinde de benzeri oyunlar çevrilmektedir. Petrol meselesi, bilinen durumda- dır! Morrison şirketinin eski tem- silcisinin Başbakan olduğu ülkede, ne yazık ki, bu olaylar normal sa- yılmaktadır. Politika güldüren, son Birleşmiş Milletler asamblesinde, Kıb- ürken, Türkiyeye sadece beş oy al- milletimize rıs sorumu görü dırtan dış politika terkedilmeli, Türki türlü hareket mi sahip, felsefesini benimsiyen cası, Atatürk dış politikasına Memleketimizin sermayeye olan ihtiyacını, iç çı- işbi karcılar, yabancı sermayedarlarla istismar etmektedirler hatırlatan bu gibi davranışların Kendi öz ihtiyaçlarımız memlek Ekonomik mede görmekteyiz. rikimine ihtiyaç oldu devlet eliyle sanayie yöneltildiği başarıya ulaşacağımız kanısındayız. Sermaye birikimi ise, top- rak reformu, vergi reformu gülen; dış ticaret yaraşır yenin çıkarlarını herşeyin üstünde gören, her Anadolu kurtuluş rin yanında yer almasını bi- len yeri bir a polkaya dönülmelidir. Kısa- Türk Gençliği, kapitülâsyonu karşısındadır. kalkınmanın başlıca şartını sanayileş- Sanayileşmek için de sermaye bi- gu bir gerçektir. Gençlik Atatürkcülerin sesi Kürsüdeki genç, konuşmasına şöy- Je devam etti: “- Kara düşünce, yobaz ailpiyet, Atatürkün Meclis kürsüsüne cak kadar güçlenmiştir. Büyük ör. dere bolşevik bozuntusu, cibilliyet- siz.diyen bir zebunun hâlâ Atatürk Meclisinde o bulunduğunu, bu gücü kendisinde hissettiğini utanmadan, kahrolmadan si ar heyecanlanmıştı ki, söy ri duymuyordu bile. Sesinin tonunu daha da yükseltti: “— Bu böyle sürmez, sürmeye- cektir! Atatürk gençliği olarak kar- şı azimli ve kararlıyız. A tatürk idealine uygun modem türk devletini esas mecrasına sokma sa- vaşına bütün aydınları çağırıyorum! Milleti cahil bırakmakla saltanat sürmek isteyenler, türk gençliğinin Bugün Türkiyede çarpışan dü- şünce, Anadolu Kurtuluş Savaşı dü- şüncesi ile o zamanın hilâfetçi dü- şüncesidir. Zihniyetler aynidir. Si- yasi ortam aynıdır. O halde, Atâ- türkün eserlerinin sahibi ve bekçi- si türk gençliğinin, cumhuriyet dü- şüncesi üzerinde şekillenmeyen, büyük türk devrimi ilke ve ideali» ne uymayan her d yok et- mek için bütün varlığıyla ortaya çıkması görevi icabıdır.” Gencin çıkmasıyla Şe- * ref Tribününde başlayan tedirgin- lik ve telâş, bu sözlerden sonra iyice belirgin hale gelmişti. Suratı asılmış olan Başbakan Demirel, “Bu da ne?” dercesine gözlerini Va- liye Gemini e Başbakanın rn nı üzerinde hisseden Vali Celâlet Coşkun ise a uramıyor, ğa sola koşuyor, çaresizlik içinde kıvranıyordu. Şimdi ne ? Programı düzenleyen ve heyecanlı gence konuşma imkânı veren ken- disiydi. Bu “fâhiş hatadan sonra nasıl edecekti de kendisini Ankara Valiliğine getiren ettim yü- züne bakabilecekt Şeref rel telâş devam darbesini en kısa zamanda yivecek- (ederken, genç hatip, önündeki met- lerdir. ni bir kenara iterek konuşmasına v Yücel AKINCI pek çoktur. irliği yaparak ekonomisiyle Biz, sermaye rejimini salah edilmeden, kendi imkânlarımız ve öz kaynaklarımız kendi oiiyileyizi, GİNLLŞENE kalır. Yeryüzünde, yabancı sermaye ile ka'kınmış bir ülke gösterilemez. Bu sloganla sömürülen etimizde sosyal adaletin biran önce ger Tehlikeli akımların önlenme- T.M.T.F. Genel Başkanı halde ülke ise 28 Mayıs 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: