5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

5 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Albay Demet bu telsizi çektikten sonra Menderesin yanına dönüyor. Menderes bir acı kahve bulunmasını istiyor. Kahve söyleniyor. Bu sırada meşhur tabur, 350 erle gelebilmiş ve karargâhı sarmıştır. Etrafta, Menderesin tev- kif edildiğini belirten işaretler vardır. Erlerin ayak seslerini duyan Başbakan kalkıp pencere- den bakıyor. Manzarayı görüyor. Sonra yerine dönüp oturuyor. Sinirli bir tarzda ayak ayak üstüne atıyor. Polatkana diyor ki : "—Vaziyeti bir görüşelim. Durum nedir? Evvela sana soruyorum, sen söyle. Maliye Bakanı için durum "açıktır Anka- rada bir kaç çapulcu Radyoevini basmış, bir ihtilâl beyannamesi yayınlamıştır. Bununla bir ihtilâl yapılmamaktadır, bir ihtilâl (o başlatıl- mak istenilmektedir. Yoksa bütün memleket sü- künet içindedir ve biraz sonra her şey düzele- mi Kafilenin yoluna devam etmesi lâzım- ır Bu sözlerden çıkan mâna, Eskişehirden ay- rılmdığında seçilen asıl hedefin Kütahya ol- madığıdır. Menderes aynı soruyu Tahsin Yazıcıya ve Zihni Ünere yönelttiğinde onlar da aşağı yukarı aynı fikirleri söylüyorlar. Fakat Menderes, ya- nındakilerden çok daha akıllıdır. Memleketteki durum ne olursa olsun şimdi kendisi askerle- rin elindedir ve askerler, bulunduğu binayı sar- mışlardır. Bir albay her şeye hâkim görünmek- tedir. Yola devam edilmesini o bırakacak mı- dır? Menderes Albaya dönüyor ve gözlerinin içine bakarak : " —Albayım, bize karşı senin durumun ne- dir? Açıklar mısın?" diye soruyor. Zira Albay Demet, o ana kadar hiç bir va- ziyet belli etmemiştir. Hep, Başbakanı korudu- ğu havası içindedir. Durumunu ilk defa şöyle açıklıyor : "—bBeyfendi, bütün yollar kontrol altına alınmıştır ve birlik ateş etme emri almıştır. Yo- la çıktığınız takdirde jetler de bu ateş hattında sizi. takip edip ateş açacaklardır." Menderes tam tatmin olmamıştır. Kütah- ya yolunda jetler kafilenin üzerinden uçmuşlar fakat ateş etmemişlerdir. On saat evvel kükreyen bir aslan, on saat sonra süt dökmüş bir kedi! Bu, 26 Mayısı 27 Mayısa bağlayan gece Adnan Menderesin kaderi oldu. İktidarının son akşamı ne derece ölçüsüz taşkınsa, tutukluluğunun ilk sabahı o kadar perişandı. Geceki ziyafette, çok ziyafette yaptığı gibi bütün ölçüleri kaçırıp kendi söz- lerinin esiri olmuştu. Ertesi gün, öteki uçta bitkin ve korkaktı. Ölçülü adam olmak örneğini Bayar, cesur adam olmak örneğini Zorlu vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: