5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

leri sinmiş halden çıkarabilecek tek kimse Ad- nan Menderestir. Eğer o, 27 Mayıs sabahı ka- çıp kurtulabilseydi "İhtilâl şoku" bu derece tesirli olmazdı ve bir "her şeyin bitmediği" ü- midi Demokrat fanatikleri bazı teşebbüslere sevkedebilirdi. Fakat sonradan anlaşılacaktır ki, zaten Ad- nan Menderes o çapın adamı değildir. O çapın adamı, Celal Bayardır. Ancak Bayar, her han- gi bir kimsenin küçük parmağını kımıldattıra- bilecek bir prestije sahip bulunmamaktadır ve böyle bir kudreti yoktur. Güvercinlikteki ted- birler bu tarz düşüncelerin sonucudur. Güvercinlik hava alanına ihtilâlciler ken- di aralarından Kurmay Albay Fikret Kuytağı göndermişlerdir. Güvercinlik hava alam mev- cut personelinden ve komuta heyetinden temiz- lenmiş, onlar başka yere gönderilmiştir. Onla- rın yerine ihtilâlciler, genç Harbiyelileri getir- mişlerdir. Bu devir muamelesinde bir hadise oluyor. Alana komuta eden hava generali, kendisine bu emri veren hava yarbayım Önce dinlemek istemiyor. Biraz diretiyor. Bu sırada, Kuytak- la birlikte 27 Mayıs öncesinin renkli siması Tuğ- general Burhaneddin Uluç da gelmiştir. Ko- mutana çıkış yapıyor ve diyor ki: —Sen ne diyorsun? Meydan Harbiyliler tarafından sarılmış durumdadır. Haydi baka- lum, marş!" Menderesin uçağı göründüğü sırada Gü- vercinlik kontrol altına alınmıştır. Başbakan ile Polatkan ve arkadaşları mu- hafaza altında uçaktan indiriliyorlar. Orada görevli hava yarbayı Taceddin Tezerin ifadesiy- le, Menderes bitkin bir haldedir. Tezer şöyle demektedir : —O kadar kızar idim, haline acıdım!" Ellerini, sanki kelepçeliymiş gibi Oönüne kavuşturmuştur. Yüzü kireç rengidir. Elbiseleri buruşuktur, kravatı hafif yana kaymıştır. Et- rafına boş ve ürkek gözlerle bakmaktadır. Tâ çocukluğundan beri bir askeri terbiyeyle yetiş- miş olan Yarbay Tezerde bile, 27 Mayıs saba- Bu, iktidarı günlerinde Menderesin Harp Okulu öğrencilerine diplomalarını verişinin fotoğrafıdır. 27 Mayıs sabahı, aynı öğrencilerin şiddetli tepkisinden korkularak Menderes okulun mutfak kapısından içeri sokulmuştur. Ama, nefret edenler sadece Harbiyeliler miydi? O sabah Menderes, okulun kori- dorlarında, kahvaltıya götürülen kendi milletvekilleriyle karşılandı. Bir kısmı homurdandılar, bir kısmı ise suratına bile bakmadı. Akıbetlerinin sorumlusu olarak onu görüyorlardı. 38