5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

5 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN C.H.P. 'nin Şansı İktidar ve organları, onun sözcüleri meğer C.H.P.'ni ne kadar çok severlermiş. Bunların, Kurultayda Ecevitin temsil ettiği fikirlerin galibiyet kazanması ve bunun tabii neticesi olarak genç liderin, takımıy- la birlikte işbaşına getirilmesi karşısında döktükleri gözyaşı gerçekten yürek paralayıcıdır. İl kongreleri- ne dağılan, Saadettin Bilgiçten Aydın Yalçına A.P. başları, gazetelerinde Mümtaz Faik Fenikten Bedii Faike A.P. yazarları iki göz iki çeşmedirler: C.H.P. bu suretle, bütün seçim şansım kaybetti diye.. Ortanın Solunu resmen benimseyen C.H.P. artık halktan kop- muştur ve Türkiyede seçim kazanamayacaktır. A.P.- Iller "Ne felâket! Ne felâket!" diye dövünmektedirler. Manzaranın garipliğini farkeden, içlerinden en akıllıları, yüreklerinin dağlanması hadisesine bir de kulp takmayı unutmamışlardır. Efendim, bu Demok- rasiye en azından iki parti lâzım değil midir? Ama, partilerin ikisinin de bir seçim şansı bulunmalıdır. Şimdi CHP. bu şansı yitirdiğine göre, Demokrasi damdazlak ortada kalmaktadır. Böyle olunca C.H.P.'- nin solcu yeni ekibi, iktidarı mutlaka bir ihtilâlle kapmaya çalışacaktır. Bunu söyleyip AP.'nin sözcüle- ri ve organları "Ah, biz ağlamayalım da, kim ağla- sın!." diye dövünmektedirler. Ortanın Solu hareketini C.H.P.'nin resmi tutumu yapmakla bu partinin zaafa düştüğü, yalnız A.P. pro- pagandasının bir teması değil, aynı zamanda bazı C.H.P.'lilerin samimi inancıdır da.. Bunların bir kısmı, Kurultay sırasında geçirdikleri mücadelede yenilmiş olmanın burukluğu içindedirler. Bir kısmı, inatçılık- larından bunu böyle istemektedirler. Çok azı, gerçek- ten bu görüşe sahiptirler ve olayları öyle değerlendir- mektedirler. Halbuki C.H.P.'nin bu Kurultaydan, belki hiç bir kurultaydan olmadığı kadar canlı ve tozlarından sil- kinmiş halde çıktığı her geçen gün biraz daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiyede yeni bir cereyanın doğdu- ğu hiç kimse tarafından inkâr edilemez. Bir milletin motörü mesabesindeki kuvvetler, gençlik ve (aydın kütleler, sivil ve askeri sektördeki düşünen başlar komünist veya sosyalist olmayan, yani doktrinlerin katılığından uzak bir solun peşinde bulunuyorlardı. Bir sol ki, memleketin asıl büyük, fakat hareketsiz ço- gunluğu bu kalıp içinde dünyanın bugünkü medeniyet seviyesine ulaştırılabilsin. A.P. bu çoğunluğun, bir sağ kalıp içinde, fazla zahmete sokulmadan, "Cenabı hak- lan inayetiyle" kalkındırılması teklifidir. Bunun yürü- meyeceği açıktır. Nitekim aynı teklifi yapan D.P.'de iflâs etmiştir. Ama ilk başta bu teklifin cazibesine kapılan geniş zümreler hayallerinden ayıldıklarında, 5 Kasım 1966 Metin TOKER mutlaka bir başka alternatif arayacaklardır. Bu alter- natifleri de, tıpkı A.P. alternatifi gibi, kendilerine ay- dınlar vereceklerdir. Böyle bir alternatif, Türkiyede hazırlanmaktaydı: Bir namuslu diktatör veya henüz sosyalist maskesini atmamış komünizm. Şimdi, bunların hepsinin üstünde, hepsinden çok kuwvetli olarak bir C.H.P. alternatifi Türkiyenin önün- de belirmiştir. Öteki iki alternatifin sevimsizliği, şüp- hesiz AP.'nin iflâsı borusunun tam çalmasını geçikti- recek, bir takım kimseler "AP.'de iş yok ama, ca- nım öteki türlüsü daha mı İyi olacak sanki?" tereddüt- leriyle son saati geciktireceklerdi. C.H.P.'nin yepyeni bir. hamle ruhu içinde harekete geçmesi A.P. İktidarı- nın tabii ömrünü tehdit etmektedir ve dökülen göz- yaşlarının gerçek sebebi elbette ki budur. Yoksa bü- tün bir A.P., rakibi seçim şansım yitirdi diye her hal- de matemlere garkolacak değildir. Ancak, C.H.P.'de bunu iki zümrenin farketmesi lâzımdır. Biri, bu büyük fırsatı kullanacak oEcevit Ekibi. C.H.P.'nin solculuğu, gelip hududuna dayanmış- tır. Sağ tarafım Ortaya yaslamış olan bu partinin sola ne kadar açılacağım, açıldığım Kurultayda Genel Başkam söylemiş, program ve seçim beyannameleri bunu noktalamış, nihayet son Kurultay kararı kesin hattı çekmiştir. Artık C.H.P.'den dış ticaretin devlet- leştirilmesi veya bankacılıkla sigortacılığın özel sek- törden alınması gibi zırvalık talepleri yükselmemeli, yükselirse iktidardaki takım bunları reddetmeli, red- dettiğini tam açıklıkla ilân etmelidir. A.P.'nin içinde, faiz haramdır diye bankaların devlet elinde bulunma- sını talep eden bir aşırı sağ uç olur da e bu- nu, ültra sosyalist inançlardan dolayı isteyen bir sol uç çıkmaz mı? Mesele, şu veya bu tek sesin söylediği değil, Genel Merkezin bu aşırı görüşleri benimseme- diğinin millete açık seçik duyurulmasıdır. Sorumlu- luk taşımayan bir Bülent Ecevitin romantik bir fikir özgürlüğü telakkisine sahip olması hakkıydı. Genel Sekreter Ecevit, fikir disiplinine dikkatle mükelleftir. C.H.P.'de dikkat etmesi gereken ikinci zümre, geniş C.H.P.'li çevrelerdir. Bunların, içten ve dıştan hızlarının kesilmesine çalışanlar çıkacaktır. Dış te- sirler, partilerarası rekabetten dolayı o kadar iz bı- rakmasa da bazı isim sahibi C.H.P.'lilerin ümitsizlik- leri, karamsarlıkları, tereddüt ve endişeleri Teşkilâtın bugünkü büyük manevi gücünü zedeleyebilir. Böyle hallerde C.H.P.'liler kendi kendilerine şunu sormalı- dırlar: Pek iyi, onlar ne yapabildiler? Yaldızlı isimlerin cilaları kazınırsa, pek azının altından altın çıkacağını bilenler için bu tehlikenin de, -maneviyat bozulması tehlikesi-, öyle gözde fazla büyültülecek bir tarafı yoktur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: