5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

5 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İbret anısı bir istifa Nihayet, beklenen oldu. Maliye Ba- çeli istifa mektubunu gönderdi. de Başbakana bazı şeyler yazıp gön- İKTİSADİ VE MALİ dermişti. Dünya Para Fonu ve Gu- vernörler toplantısına gitmeden ön- Maliye kadar Gürsan tarafından açıklan- mamakla beraber, lerinden haberler renildiğine göre, İhsan Gürsan, üç ay kadar önce, Başbakan Demirele kanı İhsan Gürsan, geniş gerek- 1 Başbakana İstifa mektubundan önce GEÇEN HAFTA İKTİSAT DÜNYASINDA ÖZEL SEKTÖR — Geçtiğimiz hafta, Ege Tütüncüler Derneği yıllık kongresini yapmıştır. Tütün konusunda Tekelin tüccar ile haksız bir rekabet halinde olduğu belirtilmiş, "Yunanlıların gösterdiği basiretle hareket edilip, «toklar satılmazsa, türk tütünlerinin rekabete dayan- ması imkânsızdır" diyen Selâhattin Sanverden sonra söz alan Dernek Başkam ve Türkiye Tütüncüler Federasyonu Genel Sekreteri Haydar Ayral ise şöyle demiştir: "Tekel, 'Ben bu fiyata tütün sat amam' der- ken, Hükümet 'Sat' diyor. Çünkü, Hükümetin kasasında artık döviz kalmamıştır. Döviz bulmak için de, tüccarı bir kenara itip, ,maliyeti- düşünmeden, milli serveti yok pahasına elinden çıkarıyor..." Konuşan bir başka üye de, Hükümeti ağır şekilde suçlayarak, "Hükümetin, tüccarı yok etmeğe karar verdiğini artık ilân etmesi lâ- zımdır"" demiş ve şunları eklemiştir: "Devlet artık bizlerle karşıkar- şıya gelip, bize varsınız veya yoksunuz demelidir. Tekel ,daresinde bazı menfaatler dönmektedir. Bu menfaatler ise, bu kurumu uçuru- ma sürüklemektedir." Öte yandan, İzmir Ticaret Odasının yine geçen hafta yapılan son dönem Meclis toplantısında Hükümetin İktisadi politikası şiddetle tenkit edilmiş, Tekel ve Tarişin piyasada damping yaparak, tüccarı yok etmeği kasteden haksız bir rekabete giriştiği ileri sürülmüştür. Uzun bir konuşma yapan Oda üyesi Selâhattin Sanver, Tekelin dış alıcılara fiyat kırdığını ileri sürmüş ve "Serbest sektör böyle hima- ye edilmez. Odamıza düşen görev, Hükümet ile karşıkarşıya geçip, bu işleri konuşmaktır. Zira bugün tütünün başına gelenler, yarın in- cirin, pamuğun, üzümün ve zeytinyağının da başına gelecektir" demiş- tir. Daha sonra konuşan Oda Yönetim Kurulu Başkanı Filibeli ise, "Hükümet, aksi mütalealara rağmen, mesnetsiz kararlar almaktadır. Samimi bir müşavir olarak yaptığımız tekliflerin aksine kararlarla karşılaşırsak, yapacağımız tek iş, şüphesiz, Hükümeti millete şikâyet etmek olacaktır" demiştir. PLÂNLAMA — 1967 yılı programını tespit etmek üzere, aylardan- beri toplanması beklenen Yüksek Plânlama Kurulu, nihayet geçen hafta ilk toplantısını yaptı. Başbakanlıkta yapılan bu ilk toplantının çok kısa sürmesi ve plâna olan sempatisinin yetersizliği bilinen Baş- bakan Demirelin başka önemli işleri için görüşmeleri ertelemesi za- ten kimsenin dikkatinden kaçmamıştı. Biraz sonra görüldü ki, 1967 yılı programının hazırlanmasında birinci derecede ilgili Bakan du- rumunda olan Maliye Bakanı İhsan Gürsan uzun bir gerekçe ile gö- revinden istifa etmiş ve istifa dilekçesini Başbakana göndermiştir. Toplantıya katılan Maliye Bakanlığı temsilcilerinden birisine so- rulan bir soruya alınan kısa cevap, Yüksek Plânlama Kurulunun toplantılarını en veciz şekilde dile getirmektedir. Bakanlık yetkilisi şöyle dedi: "Bu toplantılara Yüksek Plânlama Kurulu toplantısı de- meye imkân yok, pek tabii. Başbakan yasak savıyor, biz de zurna tu- | BUNLAR DA OLDU ce, modaya uyup, İhsan Gürsan da bir muhtıra kaleme almıştı. Şu âna Bakanlık çevre- sızmaktadır. Öğ- SAHADA hitaben "Genel Mali Durum ve Ted- birler" başlığını taşıyan ve aşağıda- ki hususlara değinen bir muhtıra göndermiştir. Plânlanmış yatırımların yü- silülmes için gerekli mali kaynak- ların sonuna gelinmiştir. 2 — Yenileri değilse bile, önce- den programlanmış işlerin yürütü- lebilmesi için yepyeni kaynakların aranıp bulunması şarttır. 3 — Yeni kaynaklar bulunamaz- sa, devletin, kamu ödemelerini yeri- ne getiremeyeceği gibi, diğer veci- belerini de yerine getirmesinin im- kansızlaşacağı açık bir gerçektir. 4 — Programa bağlanmış işlerin çok Önemli bir kısmının yapılamıya- cağı ve programlar uyarınca baş- lanmış yatırımların bitirilemiyeceği keza ayrı bir gerçektir. — Eğer yeni kaynaklar aran- mıyacaksa, 1966 yatarım programla- rının yeniden gözden geçirilerek, bazı yatırımlardan vazgeçilmesi ge- rekecektir. 6 — Ekonomik durum hızla, 1958- in kötü şartlarına doğru gitmekte- dir. — Söz konusu operasyona sü- ratle gidilmelidir. Görülmektedir ki, Maliye Bakanı İhsan Gürsan, maliyemizi dört bir yandan zorlayan sıkıntıya tek açık kapı gibi görünen enflâsyon tehlike- sini göğüslemek çabasını esirgeme- miştir. Şu anda istifa ettiğine göre, ekonomik konularla ülfeti olmadığı bilinen Başbakan Demirele haklı is- teklerini kabul ettirememiş demek- tir. Gerçek bu olduğu halde, ayni İh- san Gürsan, geçen hafta yapılan Ege illeri parti kongrelerinde durmadan konuşmuş, enflâsyon tehlikesinin bulunmadığından, Maliyenin en par- lak çağım yaşadığından dem vur- muş ve şöyle demişti: — Türkiyede enflâsyon var de- mek bir tarafa, enflâsyonun kena- rında bile değiliz." Bu sözlerin üzerinden bir hafta geçmeden, yöneltilen iddiaları ge- rekçe yaparak istifa etmek, Türki- yedeki (o politikacıların hamurunu göstermesi obakımından hayli ilgi çekicidir. 5 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: