5 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER devamı yumuşadı ve Başbakan AP Grupunu göreve davet etti, çıkarıla- cak kanunlar olduğunu, bunlara 6- nem vermek gerektiğini, iktidar milletvekillerinin müzakerelerde me- deni ölçülerin yaratılması için ör- nek olmaları gerektiğini belirtti. Ko- nuşma şöyle sona erdi: — Aynı zamanda Meclis üzerin- de yapılmak istenecek spekülâsyon- lara da imkân ve meydan vermeme- liyiz!" Grup tekrar tedirginlik duydu. Olay, haftanın başında Sah gü- nü cereyan etti. Meclis açılmıştı. Bir tuhaf hava vardı. Her şey sakin görünüyor, fakat oDemirelinkine benzer endişeli cümleler kulislerde sarfediliyordu. Görünen köy.. Bu endişe, o güne mahsus sebep- lerden ileri (ogelmemektedir. TBMM'nin 196667 çalışma dönemi öyle bir siyasi ortamda, öyle ihti- mallere ve çatışmalara gebe olarak açılmaktadır ki, ortalık sakin oldu- ğu halde, sorumluluk taşıyan her- kes "aman, dikkat!" anlamında bir- iki cümle sarfetmek lüzumunu duy- maktadır. Cumhurbaşkanı da 29 E- kim münasebetiyle yaptığı konuş- mada bu konuya yer vermiştir. Mu- halefet lideri de, özel bir demeç ver- diği Cumhuriyet gazetesi temsilcisi- ne ayni şeyleri söylemiştir. İş bu- nunla da kalmamış, geride bırak- tığımız haftanın başında bir öğ- le sonu, Meclis Başkam Bozbey- li, CHP Genel Merkezinde Muha- lefet liderini ziyaret ederek, ken- disiyle bir görüşme yapmıştır. Bu arada Ankara kulislerinde, Mecli- sin geçen dönemdeki çalışmalarım büyük ölçüde aksatan Seçim Kanu- nu üzerinde gizli temaslar yapılmış- tır. Demokrasinin geleceğini sağla- ma bağlamak isteyen sorumlular, İktidar liderlerine bu dönem bu ta- sarının Meclise getirilmemesini tav- siye etmişlerdir. Demirel, bu tavsi- yeler karşısında, işleri çıkmaza so- kacak bir edadan çok, söz dinler ta- vir takınmıştır. Sebep basittir: Meclisi çok di- kenli ve kritik bir devre beklemek- tedir. İktidar, Meclisin kapalı oldu- gu yaz aylarından yararlanamamış ve son derece zehirli ve tehlikeli tartışmalar yaratabilecek olaylar bi- rikmiştir. Gergin bir hava ve kesin 6 kamplara bölünmüş, inatlaşmış İk- tidar ve Muhalefetin bulunduğu bir Meclis, bu dönem ihtilâtlar yarata- bilir. Bir İlhami Soysal olayı vardır ki, normal demokrasilerde bu yüz- den hükümetler düşebilir. Varto depremi ve kışın merhametine bıra- kılmış binlerce yoksul vatandaş, bir büyük meseledir. Meclis, eğer ted- birler alınmamışsa, bu konuyu in- celemekle görevlidir. Bir petrol bo- ru hattı meselesi, lokomotif ihalesi - ni andırmaya başlayan PTT'nin te- lefon ihalesi ve Kıbrıs konusundaki esrarlı görüşmeler... Bütün bunlar, eğer itidalli bir hava yaz infilâk edebilecek birer bomba ni- Turhan Feyzioğlu "Uslan eydil..." teliği otaşımaktadırlar. Bunlara bir de, Seçim Kanunu üzerinde 1s- rar eden bir iktidar inadı ekle- nirse, 1966 Mayısındaki dumanlı günler tekrar ve misliyle yaşanılabi- lir. İşte, yeni elbiseli Başbakanın ü- zerinde yeni bir tutum olarak dik- kati çeken itidal eğiliminin sebeple- ri -bir başka iğreti hesap yoksa- bunlardır. AKİS Buna karşılık, Meclisin açıldığı gün bir mesele, Meclis Başkanlık Divanının teşkili konusunda çıkan ihtilâf, Başbakanın kendi Grupun- da yaptığı itidal tavsiyesi ile çelişir görünmüştür. bu dönem, Baş- kanlık Divanında bir Başkandan başka iki Başkan Vekili ile temsil e- dilmek konusunda inat etmektedir. Oysa, geçen dönem bir Başkan Ve- kili ile iktifa etmişti. Bu açış, hiç de umut verici değildir. Nitekim bu zden, daha ilk gün, Muhalefet sözcüleri, açılış havasına pek uy- mayan sert ifadeler kullanmak do- rumunda kalmışlardır. Muhalefet ne yapacak? Meclisin bu dönem çalışmalarının verimli olmasını Veya çıkmaza girmesini elbette ki İktidar kadar Muhalefetin de tutumu etkiliye- cektir Ana muhalefet partisi CHP, Mec- lisin açıldığı Salı günü, bu dönem- deki çalışmalarının mahiyetini tâ- yin edecek Önemde bir gelişme ge- çirmiştir. Millet Meclisi ve Senato Grupu yöneticilerini tâyin için yapı- lan seçim, Kurultaydaki büyük ha- reketin tepkisi haline getirilmiştir. Kurultayda kaybedenler, burukluk- larından kurtulamamışlar ve bu se- çimleri, yenilgi hislerini silecek bir vesile saymışlardır. Sonuç şudur: Kurultayda büyük bir darbe yiyen Feyzioğlu, 76'lar hareketine katılan- larla birlikte hazırladığı listeleri ay- nen seçtirtmek için bütün imkânla- ra tevessül etmiş ve Genel Merkezin böyle bir mücadeleye girmemek ol- gunluğunu göstermesi sonucu, istedi- ğini başarmıştır! Olay şöyle cereyan etmiştir: Kurultayda kazanan ve iş- başına gelen yeni ekip, kırgınlıkları ortadan kaldırmak için birleştirici bir tutum takınmıştır. Genel Merke- zin niyeti, artık kesinleşen Kurultay kararları üzerinde bir tartışmaya girmek değil, bunları yaymak için çalışmaktır. Bu çalışmada, ehliyet- li her CHP'liden yararlanılmak is- tenmektedir. Genel Başkanın tavsi- yesi de bu yöndedir. Ecevit ekibi, bu konuda bilhassa Feyzioğlu üze- rinde durmuştur. Prof. Feyzioğlu, Meclis çalışmalarında, kabiliyeti ve bilgisisyle, göz dolduran bir kimse olarak tanınmıştır. Ancak, Prof'ün vazgeçemediği oObir alışkanlığının depreşmesinden endişe ediliyordu: acaba Feyzioğlu, Kurultay hezimeti- nin burukluğunu yüreğinde taşıyıp, 5 Kasım 1966