1 Aralık 1988 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 52

1 Aralık 1988 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 52
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Veri Aktarımının Tekniği Telefon şebekesi, en yaygın kullanılan veri aktarım ortamını oluşturuyor. Bu işin tekniği de oldukça basit. Veri aktarımı, bilgisayar kullanıcı- ları açısından giderek daha çok önem taşıyan bir konu haline geldi. Daha birkaç yıl önce veri aktarımı özellik- le büyük sistemler alanında yalnızca profesyonel bilgisayarcıların tekelin- deydi. O sırada verilerin aktarımı posta idarelerinin özel link hatların- dan yapılmaktayken, giderek normal telefon şebekeleri çok rahat bir aktar- ma ortamı oluşturmaya başladı. Batı ülkelerindeki posta idareleri- nin sunmaya başladığı yeni hizmetler, bu alanda yepyeni yollar açtı. Bugü- nün sihirli sözcüğü, ISDN. Bu tekno- lojiyle, bilgiler, veri aktarımı ve ile- tişimde entegre bir ağ oluşturuluyor. Bu karmaşık sistem zorunlu olarak birçok alanda kullanım bulacak gibi. Günümüzde normal telefon şebe- keleri veri aktarımı için gerek bilgi- sayar meraklıları gerekse profesyonel kullanıcılar açısından en uygun orta- mı oluşturuyor. Bir modem ya da bir akustik kopler yardımıyla her isteyen veri aktarımı alanına kolayca girebi- liyor. “Modem” sözcüğü, “Modülatör”” ve ““Demodülatör” sözcüklerinin bir- leştirilmesinden oluşuyor. Modem, verilerin düşük frekanslı bir hat üze- rinden (telefon şebekeleri bu tür hat- lardan oluşur) aktarılmasına olanak veren bir gereç. Aslında telefon şebe- “kesi konuşma için öngörülmüş bir or- tam. Bu amaçla veri sinyali şebeke- ye uygun bir ses sinyaline dönüştürü- lüyor. Bu sürece modülasyon adı ve- riliyor. Modem teknolojisinde üç farklı modülasyon türü kullanım alanı bu- luyor: Genlik modülasyonu (ampli- tude Modulation — AM), frekans mo- dülasyonu (FM) ve faz modülasyonu (PM). Hangi modülasyon türünün kullanılacağı, kullanım alanına ve 52 amaçlanan veri aktarım hızına bağ- h. Yöntemlerin en basiti, genlik mo- dülasyonu. Bu yöntemde bir ses sin- yali tek tek bitlerin ritminde açılıp ka- patılıyor. Alıcı da sinyalin, belirli bir ses yüksekliğinin (Amplitude) altın- - da ya da üstünde olmasına bakarak, bitin O ya da 1 olduğuna karar veri- yor. Bu yöntem son derece basit ol- masına karşın, telefon şebekesinde olabilecek parazitlerden olumsuz yönde etkilenebiliyor. Hattaki bir gö- rültü ya da hışırtı, kolayca yanlış al- gilanabiliyor ve bu da verilerin hata- li aktarılmasına neden olabiliyor. Bu olumsuz yönü nedeniyle genlik mo- dülasyonu yöntemi çok seyrek kulla- nılıyor. Frekans modülasyonu yöntemi bu- na oranla çok daha üstün aktarım özelliklerine sahip. Bu yöntemde her bit aktarılan sesin genliği olarak de- ğil de frekansı olarak sunuluyor. An- cak çok güçlü parazitler alıcının de- modülatörünü olumsuz yönde etkile- yebiliyor. Modemlerin çoğunda bu yöntem kullanılıyor. Frekans modü- lasyonu, Ouasi standardı olarak ka- bul edilmiş durumda. Bu modülasyon türü, 1200 Baud'a (- Saniyede bit sayısı) kadar olan ak- tarım hızlarına uygun. Demodülatör, frekanstaki ve bununla bağlı olarak bitteki değişikliği saptamak için be- lirli bir süreye gerek duyuyor. Daha hızlı veri aktarımlarında ise demodü- latör bu işi yeterince hızlı yapamıyor. Daha yüksek hızlar için faz modü- lasyonu kullanılıyor. Bu yöntemde ses sinyali frekansında değil, faz du- rumunda değiştiriliyor. Fakat bu yöntem de parazitlerden oldukça et- kilenebiliyor. Sürtünmesiz bir işletimi -olanaklı kılabilmek amacıyla, FM modemler için uluslararası düzeyde standart fre- kans üzerinde bir anlaşmaya varılmış durumda (CCITT normu). Fakat Amerika Birleşik Devletleri'nde fark- l bir standart kullanılıyor. Amerikan telefon şirketi Bell, kendi adını taşı- yan Bell standardını geliştirmiş. Her iki istasyonun aynı anda ve birbirin- den bağımsız biçimde karşılıklı ola- rak verileri gönderip alabilmesi için (Fullduplex işletim), her yön için bir kanal öngörülmüş. Bu kanalların herbiri bir frekans çiftinden oluşu- n ve ; frekans (FM) ve faz modulasyonu (PM)

Bu sayıdan diğer sayfalar: