1 Haziran 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 68

1 Haziran 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 68
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

leri için akıntıya, suya tâbi oluyor; içi havacıva ile yani üm- met ruhiyatı ve frenk fikriyatile şişirilmiş yazıların dış cilâsile gözleri kamaşarak yaşanılan hayatı ve asıl realiteyi görmiyor. lar; bu yüzden tomurcuk imzaların matbuatı saran bücür ki- tapların her yaprağı dünkülerden birinin edasını ve hele mut- laka bir gönül ezasını taşıyor. Genç kabiliyetler hangi örnekle. re ve telâkkilere göre bir şahsiyet yapacaklarını bilemiyorlar. %kıu, şu anarşik san'at tezahürleri arasında yeni görüş ve du- yuşlarla yeni bir edebiyat kımıldanıyor: Şe'niyetlerden doğan, cemiyete şuur olan bir inkılâpçı cdebiyat! Amua ferdi pisikolojile- rin yavelerile kokuşan edebiyatın kalabalığı, ictimat duygularla yanan bu öz san'atın yığınlara kadar yayılıp yerleşmesine fır- sat vermiyor; bir « Yaban», bir «Roman» çıkıyor; okunacaşı gibi okunmuyor.. Bugünkü tekniği ruhlandırmak için bir (Tez) a- tılıyor; özlü bir tenkitle karşılanmıyor. Böylece, milletin benli- ğinden kopup gelen yeni san'at cereyanı, bir karanlık cağlıyan halinde kaybolup gidiyor. © Tezatsız bir içtimat bünye yaratmak davasını taşıyan büyük in- kılâbımız, şüphe yok ki, edebiyatımızı da anarşiye sürükliyen tezatlardan koruyacaktır. Tezatların tasifyesi için disiplin, p - lânlı murakabe ister. Binaenaleyh, şu islihale kirizi karsısın- da duygu işine de devlet teşkilâtının elatmasını, başıboş edebi- yatın iyi bir nizam altına almmasını düşünüyoruz. Esasen cde- biyat, bazılarının uydurdukları gibi sadece bir ilham matat de- gil, bir kültür meselesidir. Bilhassa iktisat gibi ve ondan doğan bir cemiyet hâdisesi, bir inkılâp unsurudur. O halde bunu ce- miyelin yürüyüşüne göre ayar etmek, buna inkılabın ideoloji- sine uygun veçheler vermek lâzımdır. Çünkü, inkılâp işleri, in- kılâpçı hamlelerle derinleşip genişler. Dileğimiz: 1 -— San'at kafası: Yeni bir edebiyat yaratmak için bir san'at kafası lâzım! Bu, Darülfünun olamaz; buraya edebiyatımızın yalnız mazisi girmistir. Hali ve islikbali cezri ıslâhattan sonra girebilse, ne mutlu!, O halde bu ışıklı kafa, ancak, yakında ka- 68

Bu sayıdan diğer sayfalar: