1 Haziran 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 79
Yerli kara dağların yıkılmasın! Gölgelice kaba ağacın kesilmesin! Kamin akan gürklü suyun kurumasın! Kadir Tanrı seni namerde muhlaç el- mesin! AĞ ulnundu beş kelime dua kıldık, kabul olsun! Yağıştırsın, dürüş- türsün, günabınıcı adı gürklü Muhammede bağışlasın! Deli Dumrulu Hikâyesi Ve Eski Türk Hikâyeciliği. Yaharıya olduğu gibi aldığımız, yalnız bazı yerlerini numaralar altında anlattığımız şu hikâyeyı dikkalle ohuyunuz: Burada eski Türk hikâyeciliğimin, eski Türkh hikâye anlatış dilinin izleri ne güzel kendisini gösteriyor! Dede Korkut hikâyeleri içinde en az Dastani olanı budur. Buru- da, eski Türkün aile anlayışı sak lu Hem hiç bir âaray mankıbesin- de karı, koca bağı, karı, kaca su- dahati, karı, kocanın karşı fedakürlığı büyle yüksel- tilmiş değildir. Ananın, babanın şafhati her zaman harı ile kocanan bağından ileri tutulmuştur. Hal buki Deli Dumru! hiküyesi, bize yepyeni bir ufuk açıyor. Burada kadının kocast uğruna canını hile verdiği, ananın ,babanın üstüne çıktığı görülüyor. Deli Dumrul'a babuasının, anası Nin verdikleri cevaplara bakınız! Görülüyor ki yeryüzüne Aslan gi- bi evlât getiren, onun kahraman- birbirine hğine gürmüş, tarımlara erişmis ihtiyarlar, kendi çocuhları uğru- na bile Şirin dünya> ya, «Tatlı can> a kıyamıyorlar. Bu görüş, yeni, oarijinal bir görüş- tür. Oğuzlar arasında evliliğe, karı koca sevgisine verilen yük sek değeri gösterir. Deli Dumrulun Azraille müca- deleleri de o zauman Türhler ara sında dine ait bilğisizliklerin ne hRadar hoş görüldüğünü gösterir. Hikâyenin kahramarnı tÂdemi- ler evrenis Deli Dumrul, Azra:lin ne olduğumu bile bilmiyor. Fakat hiküyede bu o hadar cana yakın bir bilğisizlik olarak tarif olunu- yor hi, bundan dolayi Deli Dum- rulu küçük görmiyoruz. Görülüyor bi Türk kalk hikâye- lerinden kalan yudığurların içine girdikçe, Türh harakteri üzerine saray mankıbelerinin — döklüğü kara gölge kalkarak, gerçek halk karakteri kendini gösterecek!.
