29 Ekim 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 48

29 Ekim 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 48
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EA eg ra ZYE 4 Yalnız memleketimiz değil, bü- tün cünya bugün genç Cürk Cüm- | hur.yetinın oauütu yılını katlulu- | yor. Bir eşi henüz dünya yüzünde | görülmemiş bir kahramanlık des- tanımı yarattıktan sonra, hakkı o- lan istirahat ve sükünu gene kendi- si tepen ve bu defa düşmanların en korkuncu o.an itiyatlar ve anelerle çetn, amansız bir mü- cade| girişerek, bu sahada da bir misli gö.ülemiş yeni bir za- fer mucizesi yaratan bu en yaşlı fakat en gen; milletin önünde bütün dünya şimdi takdir ve hür- mete eğiliyor. Bu on yılın destanmı bir maka- lenin dar çerçevesi içerisine sığdır. mak için de bir mucize isterdi. Bu on yıl ki, daha dün orta çağ dev- rini yaşıyor denilen bir milleti bir hamlede medeni devletlerin ön sa- fına almıştır. On asrı on yıla sığ- dırmak için ancak o mucize deha lâzımdı. O mücize dehadır ki Av- rupanın anbean ölümünü bekledi. ği hasta adamını on yıl gibi kısa bir müddet zarfında egnç ve gür- büz bir atlet haline koydu. O atlet şimdi er meydanında, daima önde ve daima muzaffer yarışmaktadır. Cehenaemi bir süratle giden bir Arena içinuekiser o sürati farke- demez.er, onu ancak, yanlarından bır ok g.bi sıyıılıp uçan katarı dı- | Şarıuan görenler aniıyabilir. Biz ki bu cehennemi süratle uçan trenin içindeyiz, elbetie ki onu lâyıkile anlıyamıyacak, takdir edemeiye- ceğiz. Şimdi şen ve mes'ut cıvıltılarla doluurdukları modern mektep bi- palarınm sevimli muhitinde, yaşa» mak zevkini teneffüs eden Cüm- Lwriyet yaşındakiler, penceresiz, küflü medrese odalarını, yalına- yak çocukların toz'u taktalara diz çökerek iki yana sallana salla- pa, ilâhi okudukları havasız ve güneşsiz d-rshaneleri tanıma- mış oldukları için İnkılâbın kıyme- tsi hakkile hiç bir zaman anlıya- muıyacaklardır. Onlara Cümhuriyet, balık'ar için su nasılsa, o kadar ta- bii görünecektir. Ki ğnı ile şimendiferin kara $a- | kanla traktörün, tezgâhla fabrika. run, echaletle ilmin, ve tekkeyle külü, hanenin mücadelesini adım una tukip etmiş olan bizler bile yeni devre alıştık ve dünü, dünün | © kara gün'er.ni ne kadar çabuk | | . Fikirler İ lik on yılımız silmiş olarak düşmana sattı. supla besledi, hayatı öğrenmek ve kend.ni tanımak imkânlarını on- dan esirgedi. Nihayet onu bir gün pençeleri zincirli ve tırnakları ke- Fa- kat asırlık uykusundan uyanan as- lan satılık bir meta olmadığını is- pat ederek kapitülâsyon denilen zincirlerini parçaladı ve bütün haklarını çarpışarak aldı. Onun içindir ki Cümhuriyetin çocukları kızıl saltanatın adını bile ürpere- rek anarlar, ve o devrin kara yılla- rmı bir kâbus gibi hatırlarlar. Asırlarca süren uyuşukluğun ak- sülâmel yıllarını yaşıyoruz, bütün kuvvetleğ'miz bu medenileşme sa- vaşı uğrunda seferber. Türk bu on yıl içinde bütün kahramanlık des- tanlarının şan ve şerefini gölgede bırakan bir medeniyet savaşı yap- tı. Bu medeniyet savaşı devam e- diyor ve gayelerimize son olmadığı için daha çok devam edecek. İnkılâp, gönüllerimizde heye. can ve aşk halinde yaşıyor, onu memleektin gözle tak'p edilebilir bir süratle yenileşmesinde ve genç- leşmesinde seziyor, onu içimizde duyduğumuz hedefe bir an evvel yaklaşmak hızından anlıyor ve se- ziyoruz, Biz inkılâba o kadar karışmışız ve onun ateşile iliklerimize kadar öyle dolmuşuz ki bu temiz ve ha- yatverici havadan uzak yaşamak ihtimalini bir an için tasavvur bile am yakan bir işkence o- ur, Ey dünkü (sefil ve zelil köle mevk'inden birden bire bütün hak- lara sah'p vatandaş mevkiine çı- karı'an Türk kadımı, sana bu hak. ları veren Cümhuriyete minneti kiç bir zaman lâyikile ifade edemi- yeceksin. Ey dün memleketi uğrunda ka rı sebil eden Türk yiğiti, kurtar- dığın anayurdu sana lâyık bir va- tan yapmak irin savaşların en mu- miş olan Cürrhuri- zaman değeri kadar kaddesine gi yeti hiç ki Ve ey sen. dünün ölüm kokulu havası» medrese'erinden üniv tenin alen ve yaratıcı o mwh'tine | Türke senci, © Kihassa mı halikat va- ve o cümhuriveti tan sonra san- emanet eden ! gelmeleri. (487) ! mediğinden münaka: kumandanı hir hir zawan Tövikile fakdiş odemek v4 Hani unut.uk, Halsuki geçirdiğimiz bu ievka:beşer inkılâp asla tabii bir hâdise değildi. İnsan mantığı bu Kadar seri ve kökten bir değişme- bii bir evolüsyon olarak ka- bul edemez. Bu inkılâp mucizesi bugün dil- lenvi, bugün ses, renk, ışık ve he- yecan halınde büyüklüğünü ve eş- tizlişini bize haykırıyor. Bugün biz, bu on yılın tekrar önümüzde bir geçit resmi yaptığına şahit olu- yoruz ve inkılâbın bilânçosunu gö- rüyor ve telkik ediyoruz. Gözleri- mize fırlıyan rakamlar ne kadar beliğ ve ciltlerle kitaptan ne kadar daka vazıhtır. İ Saltanat, asırlarca, kendi çalm- | marş mevk'ini korumak endişesile | Türk milletini, istediği gibi oyna. | yabilmek için aslanlarına o afyon | yu'turan bir cambaz gibi idare et- | ti. Onu asırlık bir uykuya yatırmak | için din namına uyuşturucu bir ze- hirden kanl farkı olmıyan bir taas- miverrks'n. Yasar NARI Bir L NA NE Harik Hayat kadının çektiği ABEL GANGE tarafından calibi getirilen ve sinemanın'yeni yıldızı tarafından temsil edilen az El / RAB Fransız: özlü film BU ÇARŞAMBA AKŞAMINDAN İTİBAREN İlanımın Krisrik SİNEMASINDA (9231) Kaza MİLLİYET PAZAR 79 -B. Gazi Hz.ne Bu (en şerefli Bayramımızda) , neşe ihi mufkunuzu) yazmıştım. Ne yazık ki bu da,9 E; 933 Üsküdar yangınmda kül olup gitti, Üsbüdar yangınından sonra, Filorinalı Nâzem EB, Türk edebiyatı, Türk gençliği bir da- ha yerine koyamıyacağı © (emsalsiz ese- rim) in çok acıklı hatırasını hiçbir za- man unutmamalıdır. ALKIŞ VE ŞÜKRAN SESİ, .Cümhuriyet, yarattığın şaheser Feyzi, yurdumuzu on yıldır bezer Büyük adın hep yükseklerde gezer Parıltımı, kör gözler bile sezer Yardım karanlıkları in keçi Türkü yücelten güney ses İ e İLOR! NALI 'NAZIM İRTİHAL Iş Barikası Mersin sabık mınta- ka müdiri Ahmet Naci Bey” uzun zamandanberi müptelâ olduğu has- talıktan kurtulamıyarak vefat et. ; miştir. Cenazesi bugün öğle tama- zından sonra Teşvikiye camiinden kaldırılarak Feriköy kabristanma defnedilecektir. (9255) İstanbul Mr. Kumandanlığı Satmalma kom. ları Harbiye mektebi için aleni münakasa ile almacak 14 met- remik'abı keresteye verilen fiat haddi lâyık görülmediğin- den ihalesi 1-11-933 çarşamba günü saat 14 te yapılmak üze re talik edilmiştir. Taliplerin belli saatte teminatlarile Mer kez Satınalma Komisyonuna (5893) 7902 | ... Kuleli lisesi için almacak 50 masa 100 sıra ve 50 “tabureye verilen fiat haddilâyik gü talik edilmiştir. Taliplerin bel- li saatinde teminatlafı ile Mer- kez K, Satm alma Kömisyonu | na gelmeleri, (494) “ (5948) azap dikkat bir surette vücuda NORO ve Otomobil © Sigortalarınızı Galatada “Ünyon Hanında Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olâni ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. 9.85 Milliyet'in edebi romanı: 26 Cnkelâp, — Pasaport, bilet, tavsiye mek- | tubu her şey içinde kaybetme kı- zım. Tavsiye mektubunu Istanbul- da meşhur avukatlardan bir dos- tuna yazmıştı , — İstanbulda bir yıldan fazla kal- mıştım. Fakat eyi enin bulun duğu yerle Harbiye mektebinden başka bir yer bilmiyordum. İlmi Efendi: — Avukat Mahir Beyi herkes tanır. Zaten yazıhanesinin adresi- ni zarfa yazdım. dedi. Türkânın sızlanışı, Halime Ha- nımın içten gelen teessürleri, İlmi Beyin nasihatleri, tavsiyeleri ara- sında tren kalktı. Gözden kayboluncaya kadar selâmlaştık. On altı yaşıma kadar istemiye- rek bir çok seyahatler yapmıştım. Bu sabah ilk defa kı e arımla yola IKIR ÇİÇEĞİ BURHAN CAHİT: Romanı) rasında giderken küçük kompar- tımanda yalnız, başımı pencerenin kenarma dayadım. Bu on altı yulık ömrümün son parçalarını dü- şündüm. Bozgundanberi nerelere gitmiş, ne insanlar görmüş, ne eziyetler çekmiştim. Ömrümün Sıvasa ka- dar olan parçası anamı, babamı kaybetmeme rağmen yarı çocuk- luk yarı etraftan gördüğüm sıcak şefkat yüzünden olacak, acı, fakat ümitli geçmişti. Fakat Sivasta Ermeni baskınım- | dan sonra başlayan hayatım çok ıztıraplı oldu. Anamı, babamı kaybetmek beni | çok ağlatmıştı. Fakat memleketimi, dilimi, mil liyetimi zorla kaybetmeğe taham: mül edemiyordum. Meramımı er- menice anlatamadığım zaman ağ- zımdan çıkıveren bir türkçe keli- me için bir kere sör Satenik göz- ee Telefon : Beyoğlu 4.4888 çin elini kaldırmıştı. Eğer o el yüzüme imesydi ölecek. tim sandım. Fakat yüzüm, gözüm öyle korkulu bir hal almış olacak ki Ermeni kadını kaldırdığı bu eli bana indiremedi. Eytamhanede on beş gün kadar benimle beraber bulunan Türk kı- zı Fatma onlardan pek çok dayak yediğini, her türkçe kelimede bir aç bırakıldığını söylemişti. Bu hakarete uğramamak için er- meniceyi pek çabuk © öğrendim. Fakat geceleri yorganı başıma çek- tiğim zamanlar okendi kendime türkçe konuşuyordum. İlmi Bey anlatıyordu. Ermeni ço- cuğudur diye böyle benim gibi ey- tamhanelere kapatılan küçük Türk Yeki türkçeyi tamami? unut- muşlar. Ben kurtuldum. Kader, kısmet başıma daha bü- yük acılar yazmadise © kurtuldum inşallah. Tren geniş bir ovadan ge- çiyor. tıpkı bizim Erzurum oyaları gibi. Fakat bu kadar yer gezdiğim halde bizim kasabanm suları gibi coşkun sular görmedim. O suların sesine o kadar hasre- tim ki! Ben o sesle uyumağa alıştım, On-! ç Memur geldi biletimi RİNİEV VEL 1933. m Cumhuriyet Bayramını a geçirm ik ters” ız Ayasofyâ'da "ALEMDAR ve Şehzade başın'da MİLLİ Sinemalârına giderek Türk ( san'atkârlarile ilsöz BİR, ALLAH BİR Türk sinemacılığımn şaheseri olan Türkçe büyük operet filmini iluharla görünüz ve candan alkışlayınız. YALNIZ Bayram münasebetile iş saatleri 12-2-4-6 gecs 8.45 va 10 İPEKFİLM STÜDYOSUNDAN: Cümhuriyetin 10 uncu yıl dönümü pü kutlulamak üzere Cemal Reşit Beyin bestelediği marş 300 kişilik bir koro heyeti tarafından söylenerek #tudyoruzda filme çekilmiştir. Bu filmin alınmasına şehir bandosu işti- rak etmiş ve heyet bizzat Cemal Re- şit Bey tarafından idare edilmiştir. Ayrıca Büyük Bayramımızı tebei- len studyomuzda 2 kısımlık mukaye- seli bir filim de ikmal edilmiştir. Bu iki filim bugünden itibaren İPEK — MELEK — ELHAMRA — ALEM- DAR — MİLLİ — KADIKÖY HÂ- LE — BEŞİKTAŞ SUAT PARK sinemalarında — gösterilecektir. İSTANBUL BELEDİYESİ | Darülbedayi Temsilleri Bugün gündüz matino: sant 15 te Yeni neşriyat Mülkiyenin cümhuriyet sayısı Her ay muntazaman intişar eden Mülkiye Mecmuası bu nüshasmı cümhu- riyet bayramına tahsis etmiştir. Mü dericatı arasnda Mülkiye mektebi mi dürü Babanzade Hüseyin Şükrü Beyi ”Cümhuriyette Mülkiye,, Ahmet Şükrü Beyin (Dünya siyasetinde eski ve yeni Türkiye) , Namli zade Etem Beyin (Cümhuriyette otorite) , Sıddık Sami | Beyin ”Cümhuriyet ve hususi huku- kumuz,, İbrahim Fazıl Beyin (İki dev- rin maliyesi) , Rıza Halis Beyin "Cüm- huritte bankacılık, Muhlis Etem Be- yin (Dahili ticaret e milli ilmi Ömer Rıza Beyin "Hi zuları üzerinde kıymet etütleri vardır. | Ciddi bir tetkik mahsulü olan bu yazıları bütün karilerimizin okumaları. Kooperatifin bayram sayısı Her ay muntazamen çıkan Kooperatif mecmuasının 17 inci sayısı, büyük bay- | rümumız münasebetile (80) sahifelik bü yük bir cilt halinde çıkmıştı rif bir kap içinde renkli ve resimli ola- vak çıkan Kooperatif mecmunsnın bu sa yısında Ahmet Hamdi Beyin inkılâbımı- zın geçen ve gelecek on senelik hayatı na dair iki yazısından manda, Şevket Süreyya, Bürhan, Asaf, Cemil, Besim Beylerin makaleleri, Türkiyede mevcut kooperatiflere git yazı, resim ve istatis- tikleri, 10 senelik işler hakknda güzel hulâsaları ve sair kıymetli yazılar bilhas- iğine rağmen Zişiklik yoktur. Kooperatifin hası her kesin kütüphanesinde bulun- ması lâzım bir eserdir. Okuyucularımıza tavsiye ederiz. Anayurt Şair Faruk Nafiz Bey tarafından ”Ana Yurt,, isimli bir ilim ve sanat mec. muası neşrine başlanmıştır. İlk sayı. sında gayet kıymetli makaleler vardır. Karilerimize hararetle tavsiye ederiz. — İstanbula inerken veririm, de- di. Pasaportumu da aldı; — Sizi rahatsız etmesinler, ben memurlara gösterir, gene biletle be- raber size iade ederim. tık herşeyden ve herkesten şüphele- niyordum . Memur çıkarken: — Rahat edesiniz diye kompar- İ timana başka yolcu almıyorum. De- di. Gece sıkılmazsınız. Burası iki sıralı küçük bir yerdi. Üzerinde girerken görmüştüm. aaa (kadınlara mahsus) yazı cidi. Bir kadın daha gelirse rahatsız olmam. ünkü yatmak;için bir kişi- lik yer var. Tren zaten kalabalık değil. Öğleyin Halime Hanımın, İlmi Beyin çok yüksek bir nezaketle ha- zırladıkları sepetlerden birini aç- tım. Neler yoktu, kuru köfte, yu- murta, reçel, meyva, peynir. Ne zamandanberi bulmadığım derin bir iştiha ile yemek yedim. Küçük istasyonlarda az duruyo- 3 GÜNÜNÜZ K ALDI 19249) En heyecanlı maceralar, en meraklı sergüzeştlerle dolu ve tamamen TÜR ASLAN Büyük Paramount KÇE SÖZLU ADAM süperfilmi bugün İPEK Sinemasında gösteriliyor İnsanı heyecandan titreten ve kahkahalarla güldüren bu muaz- zam filmin Fransızca nüshası MELEK sinemasında bugün son'defa olarak gösterilecektir. DİKKAT: İpekfilim studyo- sunun mühim bir muvaffakıyeti Bugün ANKARA'da yapılacak geçitler İpekfil olan bütün merasim ve resmi- studyosunun sesli makinalarile filme alınmış- tor ve yarından itibaren İPEK ve MELEK sinemaların da muhterem halkımıza takdim edilecektir. Cümhuriyet Bayramı günleri hergün sabahları saatli de | İtenzilâtlı matine vardır. (9234) ; 1 kadm m ANA İZ Tr 1 kA ABI ABEL GANJE tarafından vücuda getirilen | insanı heyecandan titreten Fransızca sözlü hayat ve teessür dramı. BU ÇARŞAMBA AKŞAMINDAN İTİBAREN SİNEMASINDA ARTISTIK Bugün: MERE (9231) Herkes S.T.İ:K sinemasına koşacak ve Çelik adam tabir dilen DOUGLAS FAİRBANKS'n rakibi! HANS ALBERS'in seyircileri teshir ve en güzel melodileri taganni eden MARTHA EGGERTH ile beraber BÜYÜK ŞEHİRLER UYURKEN filminde görerek ve takdirle alk dinliyerek şlıyacaktır. İlâveten: Fox Journal İBu muhteşem film Çarşamba akşam kadar irse olunacaktır, ÜKÜFE ITRİYAT FABRİKASI .Cümhuriyet Bayramını bütün vatandaşlarına kutlular. (925: Pek yüksek halkımızın .Cümburiyetin onuncu yıl- dönümü bayramını sayğı ve sevgi ile kutlularız. Lâstikçi Hüseyin Hüsnü ve Şeriki Ticarstbaneler ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariş için LK LK . Gazetemiz ilânların mes'w Tiyetini kabul etmez, BUGUNKÜ HAVA Yeşilköy aikeri rasat merkezinden ve" rilen malümata göre buğün hava baletle yz fasaları yağmurlu olarak devam edecek” Dün hava tazyiki 761 milimetre, sesk” lık en çok 21, emar hi derece idi. Erzurumda iken o kadar görmek arzu ladığımız. İstanbul bende çok fena bir tesir bırağmıştı. Fakat ben İstanbulu görmemiştim ki. meri rahat , serbeşt gidiyorüm. allah yeni bir felâket çıkmaz da İe İstanbula kavuşurum. Öyle yılmış, bezmişim ki her şey- den ürküyorum. Fakat şimdi İstanbula giderken içimde sebebini anlamadığım bir emniyet var. Bana öyle ven ki hattâ tavsiye mektubu aldığım A- vukat Mahir Beyi de bulamasam bi le İstanbulda yabancı olmıyacağım. Bu kadar çile çektikten sonra a- na yurduna kavuşan bir kıza kim iylik etmek istemez. Akşam oluyor. Galiba hududu geçiyoruz. Yunan askerleri sık sık görülü- Uzun, kıvrıntılı bir şehir görün- dü. Halime Hanımın bahsettiği Me riç suyu bu olacak. Fakat çok dur- gun su. Ben bizim kasabanm köpüklü, şa rıltılı sularmı arıyorum. Garip bir loşluk çöktü. 4 Trenin elektrikleri yandı. Ve biraz sonra dışarısı görün- mez oldu. Ac Ni even yillik YA ere Büyük Hanımın bediye 4 ettiği b taniyeyi dizlerime çektim, Başın kadife kenar yastığına dayadım. Trenin sert, kırık © sarsıntısın kendimi Ne kadar zaman geçti, bilmiy6” rum, Dalmıştım. Bir gürültü duydum. Zaten r# hatsız yattığım için uykum derif değildi. Gözlerimi açtım. Kompartim nın kapısında bir memur duruyor” du. Bu biletimi, pasaportumu ala memur değil, Doğruldum. —Ne A dedim. Bilet mi sor#” Güldü. Ve yavaş yavaş yanım doğru geldi. Ve hiç bir şey söylemeden elleri ni uzatıp beni tutmak istedi. Bütün kuvvetimle haykırdım. Ve yerimden sıçradım. O beni kollarımdan sıkı sıkı tu mak ve beni yerime oturtmak >. yordu. — Yetişin! Diye bağırıyordum. Trenin gürültüsü içinde sesimi duyan oldu mu olmadı mı bilmenk (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: