23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tağından çıkamamış. Yattığı yerde kâğıttan barış güvercinleri yaparmış. Bunlardan bin ta- ne yapmak istiyormuş. Fakat ömrü yetmemiş. Bunun üzerine bütün japon çocukları seferber olmuşlar ve barış güvercinlerini tamamlamış- lar. Bunları, Atom Bombası Parkında, ölen ja- pon çocukları adına yükselttikleri modern hey- kele asmışlar. Bugün, bu kâğıttan güvercinler, rengârenk, heykelin altında rüzgârdan uçuşu- yor. Ben, harp felâketinin ne olduğunu ta içim- de iki defa hissettim. Bir defasında, Leningrat- ta, şehrin bin günlük ablukasında çoğu açlık- tan ölmüş 700 bin kişinin yattığı mezarlığı ge- zerken. Bir defasında da, Hiroşimada, Barış Hatırası Müzesini dolaşırken. Bu, aslında, a- tom bombasının hatırası. Bombadan sonraki Hiroşima, bu müzede. Bir maket, şehrin ne kadarının nasıl tahrip e- dilmiş olduğunu gösteriyor. Merkez, tamamile toz yığını haline gelmiş. Buralardan canlı bir kimsenin çıkmadığım tahmin etmek zor değil. Bir dış dairede evler harap olmuş. Ayakta ka- lan bina öylesine az ki.. Ama, müzenin asıl tüyler ürperten tarafı yanmış adamların, kadınların ve çocukların mankenleri. Bunlar, gerçekten yürek kaldırıyor ve bunların dehşetini ifade etmek kolay değil. Elbiselerin, demirlerin, çeliklerin, ayakkabıla- rın ve tabii vücutların ne hale gelmiş bulundu- ğu görülüyor. Hepsi özel camekânlara yerleşti- rilmişler. Bazılarının kime ait oldukları altla- rında yazılı. Feci, feci.. Halk, bomba patladığın- da ne olduğunu, başlarına nenin geldiğini anla- mamış. Yanık, yıkık, kan.. Derhal çeşitti tefsir- ler başlamış. Bazıları, amerikalıların bütün şehre benzin döktüğünü, sonra bir bombayla unu tutuşturduğunu ileri sürüyormuş. Onbin- leree bombanın birden atıldığını söyleyenler olmuş. Her halde, böylesine felâkete bir tek bombanın yol açtığını kabul eden fazla çıkma- mış. Düşünmek lâzımdır ki bütün şehir, bir u- cundan ötekine, lâvla kaplı hale gelmiş. Hiroşima ancak Pompeiyle kıyaslanabilir. Pompeiye tabiatın reva gördüğünü, Hiroşima- ya insan reva görmüş. Fakat, maketteki Hiroştmayı sakın gerçek- te, aradan geçen yılların sonunda aramayınız. B-san'ın yerle bir ettiği şehrin yerinde japon yepyeni her halde eskisinden daha güzel bir belde yaratmıştır. Hiroşima,' bir defa, tabiat iti- bariyle nefis. Her taraf yemyeşil. Cazip bir kıyı kilometrelerle uzanıp gidiyor. Bunun karşı- sında adalar var. Adalarda ve kıyıda plajlar, lokantalar, eğlence yerleri. Bir asfalt yol de- niz kenarını boydanboya katediyor. Adaları kü- çük vapurlar büyük adaya bağlıyor. Bizim, İs- tanbulun adaları gibi yerler. Sayfiye otelleri iyi mevsimlerde çok turist çekiyor. İtsukushima Hiroşimadaki Barış Parkının ortasında, bu "A- tom Çocukları Anıtı" duruyor. İçinde, kâğıddan yapılmış bin tane barış güvercini rüzgâra uyup dönüyor ve anıt, bombadan ölen binlerle çocu- ğun hatırasını taziz ediyor. Çocukların çoğu or- taokul çağındaymışlar. Harbin gözü, ne ya- zık ki kör... şinfo mabedi burada. Yani, adaların birinde. Öyle bir yere yapmışlar ki met ve cezir hare- ketlerinde sular gelince bütün mabet bir ada gibi denizin üstünde yüzüyor, sular çekilince len anıtlarından biri. Milâttan sonra 811 tarihi- kumlukta kalıyor. Japonyanın en fazla gezi- ni taşıyor. Hiroşima şehrinin kendisi ise, kelimenin tam manasıyla "modern bir büyük şehir". Bizi getiren F. 27 yolcu uçağı gayet güzel bir hava alanına indi, orada gayet güzel bir istasyon bi- nası bulduk. Otomobille, asfalt, geniş bir yol- dan geçerek önce şehrin ortasındaki Parka git- tik, anıtları gördük, müzeyi gezdik. Parkın et- rafi gayet büyük, yüksek iş binalarıyla çevrili. Hepsi, yepyeni. Sonra, bir tepenin üzerine çık- tık. Oradan, dürbünlerle şehrin tamamı seyre- diliyor. Evler, evler, evler. Gayet muntazam caddeler birbirini kesiyor. Nehrin üstündeki köprülerin hepsi, tabii yeni baştan yapılmış. Yemeğimizi lüks bir otelde yedik. Atom bombası denilen felâketin bundan 21 yıl önce buranın üzerinden geçmiş olduğunu 43

Bu sayıdan diğer sayfalar: