23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kinci Dünya Harbinden sonra da doğru çıkmış- tır. Meselâ, 1950'lerden itibaren dünyada ham- madde piyasası düşmüş, buna mukabil mamul madde fiyatları artmıştır, Bu, japon ekonomisi tarzı bir ekonomi için bulunmaz nimettir ve Bü- yük kâr demektir. Zira Japonya, ham maddeyi dışardan alan ve bunu işleyip satan bir memle- kettir. O devrede japonlar ucuza mal almış, bu- nu yüksek fiyatla satmış, iki defa kârlı çıkmış- lardır. Düşünmek lâzımdır ki dünya ihracatı- na nazaran Japonyanın ihracatı yeni kalkınma devresinde 3 misli artmıştır. Japon ekonomisinin hızlı kalkınmasındaki başka bir yardımcı unsur, nüfusun fazlalığıdır. Fakirlik devrinde bu, daha fazla fakirleşme- nin bir sebebidir. Halbuki ekonomi gelişme yo- lunu tutunca fazla nüfus büyük pazar halini almış ve istihsal artmıştır. Hele İkinci Dünya Harbinden sonra gelişen sosyal adalet anlayı- şıyla geniş kütlelerin satınalma gücü yükselin- ce ve buna toprak reformu da katılınca büyük sayıda yeni "müşteri" japon sanayiinin kendi kanatlarıyla uçmasını kolaylaştırmıştır. Sonra, Japonya küçüktür. Enfrastrüktüre giden sermaye o kadar fazla değildir. Gerçi bugün Japonya bunun ihtiyacını hissetmekte- dir. Nitekim Sato Hükümetinin yeni yatırım programı sadece resesyona karşı tedbir getir- meyecek, aynı zamanda memleketin eskimiş ba- zı şebekelerini de yenileyecek, eksikliklerini tamamlayacaktır. Bir kocaman bakımsız mem- leket düşünüz. Bir de, nisbeten küçük, mesafe- leri kışa, halkı kolay tatmin olur Japonyayı. Ja- ponya fazla bir sermayeyle işe girişmemiştir ama, elindekinin büyük kısmını enfrastrüktüre değil sanayie yatırmıştır. Başka bir avantaj, Japonyanın askeri mas- rafının olmamasıdır. Bu unsur, İkinci Dünya Harbinden sonra Almanyanın da bir mucize ya- ratmasında rol oynamıştır. İkinci Dünya Har- binin galipleri Japonyaya ve Almanyaya aske- ri masrafları yasak etmişler, aslında onlara dü- şünülebilecek iyiliklerin en büyüğünü yapmış- lardır. Hiç bir masraf, askeri masraf derece- sinde verimsiz değildir. Japonların paraları, bu özellikleri dolayısıyla sadece verimli sahalara teksif olmuş, bir yen boş yere sarfedilmemiştir. Bir nokta daha yar. İkinci Dünya Harbi tamamile yok olmuş bir japon sanayii bırak- tığı için tecrübeli işletmecilik ve kuvvetli tek- nik en modem âletlerle işe başlamıştır. - Çok memlekette tesisler eskimiş haldeyken Japon- ya dünyanın neresinde en son model ve en ve- rimli tesis varsa onu satın almış, taptaze bir ileri sanayi kurmuştur. Modemizasyon japon mallarının üstün vasıflarını sağladığı gibi ma- liyeti de ucuzlatmıştır. Tabii, fevkalâde canlı- lık devirlerinde... Zira, aslında maliyete, kredi- lerin faiz masrafları binmiştir ama fabrikadan çıkan her malın hemen satıldığı günlerde mo- dernizasyonun getirdiği maliyet düşüklüğü fa- izlerin masrafını rahatça karşılamıştır. Zaten resesyon gelip çatınca bu, krediyle fazla geliş- miş ve modernleşmiş bazı müesseselerin güç durumda kalmalarının sebebi de budur. Japon endüstrisi bütün bu özelliklerin yar- dımıyla bugünkü dev endüstri haline gelmiştir. Devletin hiç bir kısıtlayıcı müdahalesi olmama- sı, buna mukabil bütün tanzim muamelesinin rekabet ve piyasa şartlarıyla gerçekleşmesi hiç aksaklık doğurmamış değildir. Çark bir çok sa- hada fazla hızlı dönmüş, piyasanın imkânları ve şartları her firma tarafından gereği gibi takip edilememiştir. Bunun neticesidir ki bu- gün Japonyada bir çok sahada sürprodüksiyon başgöstermiştir. Mesela tekstil bu sahalardan bir tanesidir. Evlerde kullanılan elektrikli eşya da kolay müşteri bulamamaktadır. Bunlara çe- liği, çimentoyu, makineyi, sentetik ipliği, hatta bir ara otomobili bile dahil etmek kabildir. Za- ten, bu tarz ekonomilerde daima olduğu gibi Japonyada da güç durumda olan firmalar tek çeşit mal yapan küçük veya orta firmalardır. Bunlar, eğer sürprodüksiyon kendi mallarına düşmüşse iflas tehlikesini kapılarında hissedi- vermektedirler. Buna mukabil devler her fırtı- nayı kolaylıkla atlatmaktadırlar. Tehlikeli bölgelerde istihsallerini hemen azaltmakta, ye- ni ihtiyaç mallarına yönelmekte, çok çeşitli dal- larda faaliyet, gösterdiklerinden pir sahadaki Zarar öteki sahadaki kârla kapatılmaktadır. Şimdi, Hükümetin yeni yatırım politikası sa- tınalma gücünü arttıracağından, yani piyasa- ya, istihlake gidecek ek para çıkartılacağından bir çok sektördeki sürprodüksiyonun izale edileceği anlaşılmaktadır. Japonyada, tam liberal bir ekonomide bile devletin zaman zaman müdahalelerde o bulun- masına olan ihtiyaç ortaya çıkıyor. Devlet bü- tün ekonomiyi serbest, adeta başıbaş bırakıyor. Resesyon doğuyor. Resesyonu liberal o ekono- mi kendi bünyesi içinde iyileştiremiyor. Dev- let, bir doktor gibi hastalığın ilacını sağlıyor, tedavisini yapıyor. Gelecek yazı Geyşalar nedir ve ne değildir?

Bu sayıdan diğer sayfalar: