23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER İngiltere Tepeden inme Geçtiğimiz Mart ayında yapılan genel seçimlerde yüzü aşkın bir çoğunluk kazandıktan sonra Avam Kamarasında rahat bir saltanat sü- receğini sanan İşçi Başbakan Wil- son, herhalde şimdi, o zaman duy- duğu rahatlık duygusunun ne ka- dar geçici olduğunu bütün;açıklı- ğiyla anlamış olsa gerektir. (o Ger- çekten, Mart sonundan buyana köp- rülerin altından akan sular ingiliz politika hayatını epeyce karıştırmış bulunuyor. Bunun sonucunda, bu- gün Wilson, iktidarının en çetin günlerini yaşamaktadır. Bir kere, geçen ay patlak veren deniz işçileri grevi hâlâ, ufukta hiç- bir çözüm ümidi görünmeden de- vanı edip gitmektedir. o Başbakan Wilson, deniz adamlarının istekle- rini olduğu gibi kabul etmenin İş- çi hükümetin fiyat ve ücret politi- kasına büyük bir darbe olacağını düşündüğü için, işçilerden çok işve- renlerden yana bir tutum içindedir. Bilindiği gibi, bu politika, sterlinin şu sırada hâlâ sallantıda olan de- lerinin korunabilmesi için, o yıllık ücret ve fiyat artışlarının yüzde 3'- Lin üzerine geçmemesini öngörmek- ledir. Eğer deniz adamlarının is- tekleri kabul edilecek olursa, bu artık yüzde 9'in bile üzerine çıka- caktır. Ancak, tarafların uzlaşmaz tutu- mu yüzünden uzayıp giden deniz iş- çileri grevi, önceki hafta İşçi hükü- met içinde önemli bir parçalanma- ya yol açmış bulunuyor. Wilson'un izlediği fiyat ve ücret politikasının işçilerin çıkarlarını korumadığını i- leri süren Oo Teknoloji Bakanı Franc Cousins, önceki haftanın sonunda kabineden istifa etmiştir. Avara Kamarasına girmeden önce taşıt İşçileri Sendikasının oGenel Sekreteri olan Cousins'm şimdi ge- ne aynı göreve dönmesi ve işçiler arasında Wilson'a karşı (başlayan hoşnutsuzluk akımının önderliğini ele alması beklenmektedir. Hanoi nerede, Londra nerede? Uzun süredir izlediği istikrar po- litikasının .Wilson'u günün birim de sendikaların hoşnutsuzluğuyla karşıkarşıya bırakacağı zaten bili- 26 niyordu. Bu bakımdan Cousins'ın davranışı pek çokları için i olmamıştır. Ancak, bunun hemen peşinden patlak veren ikinci bir is- yan hareketi herkesi şaşkınlık için- de, bırakmıştır. İşçi Partisi içinde Wilson'a kar- şı girişilen en önemli ayaklanma di- ye nitelendirilebilecek ikinci olay, Vietnam yüzündendir. Başkan John- son'un Kuzey Vietnama yapılan, ha- ya akınlarını şiddetlendirmek (o ka- rarını alması ve bombardımanların Hanoi ile Hayfongun çok yakınları- na kadar yaklaşması, İşçi Partisi- nin sol kanadını çok kızdırmıştır. Bu kızgınlık yüzündendir ki, o sol kanat milletvekilleri, oWilson'dan, İngilterenin (Birleşik (oAmerika'nın Vietnam politikasını beğenmediğini söylemesini istemişlerdir. Sterlinin değerini koruyabilmek için oameri- kan hazinesinin eline bakan Wilson, Başkan Johnson'u kızdıracak böyle- bir davranıştan dikkatle kaçınmış, ancak partisinin bölünmesini önle- mek amacıyla, Hanoi ile Hayfonga yapılan hava akınlarını uygun gör- mediğim belirten bir yuvarlak ko- nuşma yapmaktan da kendini ala- mamıştır. Ancak Wilson'un yaptığı bu yu- varlak konuşma kimseyi Beyaz Saray memnun etmemiştir. bunun, (AKİS: 228) İngilterenin tutum değişikliği yapa- cağını gösteren ilk belirti olmasın- dan korkmuş, İşçi Partisinin sol kanadı konuşmayı fazla telifçi bul- muş. Muhafazakâr Parti de Hanoi ve (OHayfongun bombalanmasına karşı olduğu için Wilson'a yüklen- meye başlamıştır. Bilindiği gibi, Muhafazakâr Parti, Vietnam konu- sunda Birleşik Amerikanın o kayıt- sız şartsız desteklenmesi taraflısı- dır. Barışa giden yol Bütün bu gelişmelerden sonra,Vi- etnam konusu hem İşçi Partisi, hem de Muhafazakârlar tarafından önceki hafta Avam Kamarasına getirilmiştir. Tam bu sırada, Fran- sız Başbakanı Pompidou ile Dışiş- leri Bakanı Couve de Murville de ingiliz" yetkilileriyle görüşmeler yapmak üzere Londrada -bulunuyor- lardı. Londra ile Parisin Avrupa sa- vunmasından Ortak Pazara, atom denemelerinden Vietnama kadar her sorunda taban tabana âykarı görüşlerde olduğu bilindiği için, za- ten kimse bu görüşlerden büyük sonuçlar oObeklemiyordu. o Nitekim böyle düşünenler haklı çıkmış ve Pompidou ile Murville iki günlük Londra gezisinden Manşın iki yaka- sını hiçbir noktada birleştiremeden geri dönmüşlerdir. Avam Kamarasında yapılan Vi- etnam görüşmelerine gelince; Mu- hafazakâr Partinin amerikan politi- kasının kayıtsız. şartsız desteklen- mesini isteyen önergesi İşçi Parti- sinin oylarıyla hemen reddedilmiş- tir. Fakat hükümetin şimdiye ka- dar izlenilen Vietnam politikasının onaylanması yolunda verdiği öner- geye sıra gelince, otuz kapar işçi milletvekili oylarını bu önergenin de aleyhinde kullanmışlardır. Si- yasal gözlemcilere göre, eğer Wil- son biraz atik davranmayıp Avam Kamarasındaki görüşmelerin he- men öncesinde Vietnam konusunu konuşmak üzere yakında . Mosko- vaya gideceğini açıklamasaydı, bu otuz kişiye daha başları da katıla- caktı. Wilson'un Moskova yolculuğu, maalesef, hiç bir soruna ışık tut- madan sonuçlanmıştır. o Wilson'un unutmaması gereken husus, o Viet- namda barışa giden yolun Mosko- va'dan çok Washington'dan geçtiği- dir. 23 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: