23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS da, Adalet Bakanlığı tarafından İs- tanbul Savcılığına, oradan da Adli Tıb Meclisine verilen bu raporun reddedilmemesi için direktifler yağ- mağa başlamıştır. Tesir altında bı- rakıldığı şüphe götürmeyen Adli Tıb Meclisi, Bayarın "kocamış"lığı- na karar vermiş, hattâ onun sağlık durumunu, Anaaysanın Cumhurbaş- kanına tanıdığı özel af yetkisi kap- samına sokmuştur. Kocamışlık lâ- fına âdeta ifrit olan Bayar, böylece, kızı Nilüfer Gürsoy, özel doktoru Seyfullah Türe ve AP İktidarı tara- fından bir güzelce kocaltılarak, tek- rar siyaset sahnesine çıkarılmıştır. Son afla memnu haklarına da ka- vuşacak olan Bayar, pek yakında -Anayasanın geçici 15. maddesi ki- tabına uydurulduğu takdirde- tabii senatör olursa, buna şaşmamak ge- rekir. Zira tezgâh o yönde çalışmak- tadır. Atıfete razı olmayan Bayarın, AP İktidarını bu konuda rahat bı- rakacağı sanılmamalıdır. Demirel İktidarı ise, burnuna uzatılan böyle bir faturayı, herhalde, görmemezlik- ten gelemiyecektir. Bayar geçenlerde Bursaya bir se- yahat yapmış, bunun tadı damağın- da kalmıştır. Şimdi, yakınlarına söylediği, bir Ege gezisi niyetidir. Bu hafta Ankarada bir AP'li şöyle dedi: "— DP'nin başında, böyle gezen Saidi Nursi vardı. Bizim başımıza da Celâl Bayar çıkıyor. Bakalım, ne yapacağız?" Istanbul Vilâyete çengel Osmanlı Devletinin bütün işlerinin yürütüldüğü tarihi Bâbıâlinin yangından sonra ikiye ayrılan sol- daki binasına sığınan İstanbul Vi- lâyetinin mermer merdivenlerinden çıkan enine boyuna adamı kapıda- ki polisler, "esas duruşa" geçerek, askerce selâmladılar. Enine boyu- na adam, selâmlara, yüzünün ifade- sini hiç değiştirmeden, kısa bir baş işaretiyle karşılık verdi, sağ tarafta- ki kapıdan yan koridora geçti, İl Genel Meclisi AP Grup odasına gir- di, telefonun başına oturdu, Emni- yet Müdürlüğünün telefonunu çe- virdi ve karşıdakine: "— Kaç defa söyledim, o adamı ordan alın!. Fazla ceza yazıyor, şi- a, ai sebep oluyor" diye çıkış- Enine boyuna zat, İl Genel Mec- 23 Temmuz 1966 YURTTA OLUP BİTENLER Vali Poyraz temel atıyor Çengel atmasın da.. lisi AP Grup Başkanı Naci Onuk- tan başkası değildi. O anda orada hazır bulunanlar, yıllarca Önce geç- miş, olan şu sahneyi hatırladılar: Tanık ifadesini bitirmişti. e Yassı- ada Duruşmalarının, kendine özgü davranıştan ve sesiyle I numaralı adamı olan Şalim Başol, sanıklara doğru döndü, cüppesinin san şerit- li kırmızı yakasını düzeltirken: — Çöpçü Naci kim?" diye sor- du. Topkapı Olayı sanıklarından, arka iskemlelerden birinde otur- cl olan, enine boyuna biri aya- a kalktı. Yürüyüşünden bile sinir- Üiliği belli oluyordu oODaha mikro- ona li an: "— Ben çöpçü değilim. Ben, Te- mizlik İşle Müdür Muaviniyim" dedi. İl Genel Meclisi AP Grup Başka- nı Naci Onukun, değiştirilmesini is- tediği şahıs, Kadıköyde görevli bir trafik polisiydi. Şikâyet sebebi ise, bu trafik polisinin, görevini sıkı tutmasıydı. o Böylece hem görevini yapıyor, hem de AP İktidarının ha- zırladığı bütçenin gelir kısmı için, İstanbuldan toplanması resmen is- tenen 1 milyon liralık trafik ceza- sından hissesine düşeni doldurma- ğa uğraşıyordu. Trafik polisi için Emniyet Mü- dürlüğüne yapılan nakil baskısının bu, ne ilkiydi, ne de sonuncusu. İs- tanbul Emniyet Müdürlüğünün AP'li Zat İşleri Müdürü gibi, Emni- yet Müdürlüğünde çalışanların si- yasi, iktisadi ve sosyal tutumlarını Emniyet Müdüründen daha iyi bi- len Naci Onuk ile Daimi Encüme- nin AP'li üyesi -zaten İl Genel Mec- lisinde bütün subaşları AP'liler ta- rafından tutulmuş, muhalefet grup- larından bir tek kişi, hiç bir avan- tajı mn yerlere dahi seçil- memiştir ya.. Rauf Gürerin polisler arasında De nakillerin sa- yısı 50'yi aşmıştı. İstanbula bir vali AP takımının İstanbulda idareyi ele alması, Niyazi Akının yerine gelen Vefa Poyrazla başladı. AP'nin, Partiler Kanununa göre bulunmayan, fakat fiilen mevcut o- cak teşkilâtları, Akıdan şikâyetçiy- diler. Köylerine istediklerini yaptı- ramıyorlardı. Çünkü oy almak için büyükleri tarafından, köylerine va- adedilen tesisler hakkındaki müra- caatların karar mercii "Köy Kalkın- ma Komitesi" idi. Teknik Üniver- site profesörlerinin de dahil oldu- gu Komite, yapılan müracaattan il- mi yönden inceliyor, köyün gerçek- lerine uygunsa kabul, değilse red- dediyordu. Böylece, Vilâyetin büt- çesi politik yatırımlarla çarçur edil- miyor, buna karşılık, İstanbulda, yolları parke döşeli, gerekli tesisle- ri işlemeye başlamış köylerin sayısı 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: