23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS MECMUASI HAFTALIK (o AKTÜALİTE Cilt: XXXVI Sayı: 631 23 Temmuz 1966 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Perde açılıyor Bugünkü İktidarı kuran seçimle- rin üzerinden dokuz ay geçmiş bulunmaktadır. Bu dokuz ay içinde AP, istediklerinden ve vaad ettikle- rinden sadece bir tanesini gerçek- leştirmiştir: Af, AP öteki niyetleri- nin hiç birini henüz gerçekleştirebil- miş değildir. Eğer bazı yüksek me- murların değiştirilmesi istisna edi- lirse, bu, dokuz aylık AP İktidarının tek tasarrufu da sayılabilir. Seçim Kanununda tadilât hevesi ise, AP'- nin kursağında kalmıştır. Henüz ne Servet Beyannameleri kaldırılmış, ne Tasarruf Bonolarında değişiklik yapılmış, ne vergi açıklanması sis- temine el sürülebilmiştir. Bunlar, bir kaç maddelik kanun konuları- dır. Memlekete refah ve huzur ge- tirme vaadi erinin tahakkukunu ise, bekleyen zaten yoktur. Ancak, sadece bu af, bile Türki- yenin nasıl bir İktidarın eline düş- müş olduğunu haftanın içinde her- kese açık şekilde gösterdi. Büyük Menfaat Gruplarının Parlâmento- nun kulislerinde yaptıkları fâaliyet çok kimseye parmak ısırtmıştır. Belki DP'nin en kötü devrinde bile milletvekilleri, belirli şahısların işi- ni teşrii görev sırasında bu kadar açıkça görmek cüretini gösterme- mişler, bir kanunu Af Kanunu dere- cesinde şahsileştirmemişlerdir. Ay- nı kanunun aynı maddesinin aynı fıkrasını ihlâl edenlerden bir kıs- mının affedilip öteki kısmıma affe- dilmemesi, suç siyasi olduğu tak- dirde belki izah edilebilir. Ama, Ruben Asayı düşünüp kanuna bir kısım ekletmek, Ali İparı düşünüp bir başka madde ekletmek ve vergi usulsüzlükleriyle birlikte vergi ka- çakçılıklarını da affetmek her halde 27 Mayıs Anayasasının getirdiği sis- temin ruhuna da, mânasına da hattâ en basit devlet mefhumuna da tamamile aykırıdır. Lobbici mit 4 letvekileri Hükümetin getirdiği ta- sarıyı dahi kat kat aşmışlar ve ko- misyonda bunu, tamamile özel mak- satları kapsayan bir kanun haline Lüpçüler Her şeyimiz, Başbakanımıza kadar amerikanlaştı ya.. Şimdi de Mecliste "lobbiciler" türedi. Lobby, ingilizcede ön salon filân mânasına geliyor. Bizim, Meclis koridorları gibi.. Ame- rika Parlâmentosunda "lobbi- cilik" diye çok kârlı bir mes- lek vardır. Bir takım insanlar, bilhassa önemli kanunların çı- kacağı günler ve onların arefe- sinde Parlâmento koridorları- na dolarlarve "çeşitli yollar- dan, milletvekili ve senatör â- yârlarlar. Bunların, kendi tem- sil ettikleri menfaat grupları- nın işine gelir şekilde kanun çıkarmalarını, tâdiller yap- malarını sağlarlar. Tabii, en çok kullanılan "yol", para yo- ludur. Bunun yanınada çeşitli hediyeler, hattâ kız ve kadın bile geçer akçedir. Washing- ton'daki "Call Girl'lerden bü- yük bir kısmının, geçimlerini bundan sağladıkları herkesin bildiği bir gerçektir. A.P. İktidarının bizde ya- rattığı yeni meslek, işte bu "lobbicilik"tir. Ama, "lobbici" türkçe de- gil. Onun yerine "lüpçü" teri- mi ne kadar güzel uyuyor, de- gil mi? getirmişlerdir. Hadisenin millet tarafından üze- rinde durulması gereken tarafı, bir çoğunluğun hiç fütur duymaksızın özel menfaatlerin okoruyuculuğunu yapmaya hazır olmasıdır. Şimdi. Rejim bir imtihan geçirecektir. Bu tip bir çoğunluk, sandıktan çıktığı için gelip Meclise yerleşirse, siste- min fren mekanizması işleyecek midir? Yani bu çoğunluk sadece A- nayasa Mahkemesi tarafından dön- dürülecek kanunları çıkartamaya- cak, fakat bunun dışında, hiç bir baskı onun üzerinde tesir göstere- meyecek midir? Bir kamu oyu kor- kusu ve tepkisi, gerçek demokrasi- lerde daima olduğu gibi bizde de sorumsuz çoğunlukları sorum duy- gusuna itebilecek midir? Bu, en ziyade, kamu oyunu hare- kete geçirecek kuvvetlerin davranış- larıyla ortaya çıkacaktır. Bugün bunların en tesirlisi, Cumhurbaşka- nının veto hakkıdır. Sayın Sunayın, sadece ahlâki sebeplerle, yurt dışı- na kaçmış Yassıada (o suçlularının, vergi kaçakçılarının, Ruben Asa ve- ya Ali İpar gibi "özel şekilde korun- muşlar"ın ve buna benzer hileli iş sahiplerinin affına taraftar olmama- sı gerekir. Sunayın, veto hakkını bu konularda kullandığı takdirde bunun sebeplerini de millete açık şekilde anlatması Meclis çoğunluğu- nun bir daha daha fazla sorum duy- gusuyla hareket etmesini sağlaya- caktır. Bir Parlâmentonun koridorla- rında sadece "paralı baskı grupları" nın tesiri (o hissedilir, Öteki baskı gruplarından hiç biri küçük parma- ğını kaldırmazsa Romanın yıkılışı çabuk olur. A.P. Bir taktik ve sonrası AP'liler, sinirlerine hâkim bir po- litikacı olarak tanıdıkları Saa- dettin Bilgiçi uzun zamandanberi böyle öfkeli görmemişlerdi. "Koca Reis" hızını alamamıştı, tekrar Grup salonuna daldı, henüz kürsü- den inmemiş olan Fethi Tevetoğlu- 23 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: