23 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

23 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tahmin etmek artık o kadar zor ki.. Tepedeki bir binanın kapısında ise, yanyana iki bayrak dalgalanıyor. Bayraklardan biri japon bayrağı, öteki amerikan. Bina. japon - amerikan ortak atom araştırma enstitüsü. Japonlar yeni bir Hiroşima yaratırlarken eskinin üzerine de kül örtmek faziletini ve ba- siretini göstermişler. BAKA TO HASAMI WA TSUKAİYO Japonyada kolay tanınmayacak olan yalnız Hiroşima değil. Hiroşima, harpsonrası Ja- ponyasını belki en iyi temsil eden bir örnek. Bü- tün Japonyayı bir büyük Hiroşima saymak ka- bildir. Yanmış, yıkılmış, mahvolmuş, milleti mağlüp edilmiş bir memleket. Japonlar o Hiro- şimadan bu Hiroşimayı ve o memleketten bu memleketi çıkarmışlar. Bunun sırrı nedir? Bunun sırrı, Plân değil. Japonlar, bilhassa İkinci Dünya Harbi sonrasının sihirli anahtarı Ekonomik Kalkınma Plânına hiç iltifat etme- mişler ve bugünkü hallerini özel sektör vası- tasıyla ve tamamile liberal bir ekonomiyle sağ- lamışlar. Bir peşin hükme, kalkınmanın mut- laka Plânla olması gerektiği oprensibine bağ- lanmamışlar, kendilerine has pratik zekalarıy- la şöyle düşünmüşler: Bizim şartlarımıza nasıl bir kalkınma yolu uygundur? Bundan dolayıdır ki japon ekonomisinde Plânın rolü, bırakınız Sovyet Rusyayı ve sosyalist veya (o sosyalizan, devletçi ülkeleri, Almanyada, Fransada yahut 1 va Plândan anlamlan mânadan bambaş- a. Japon Hükümeti İkinci Dünya Harbinden sonra bir çok Plân yapmamış değildir. Hattâ halen, bir de Plânlama Teşkilâtı var. Fakat ja- pon ekonomisi bir Plânlı Ekonomi değil. Bir, Serbest Özel Sektör Ekonomisi. Hükümet za- man zaman Özel teşebbüse şu veya bu şekilde karışıyor. Dünyada bunu yapmayan devlet mi var? Amerikada bile bu tarz müdahalelerin mevcudiyeti kimsenin meçhulü sayılmaz. An- cak Japonyanın ekonomik hayatını Hükümet değil, pazar, piyasa ayarlıyor ve nâzım rol o- nun tarafından oynanıyor. Ekonomi kendini 44 Deliler de makas gibi Zş/er; mesele onları işletebil mektedir. (Japon o Atasözü) bir Plâna değil, pazarın, ve icaplarına uyduruyor. piyasanın şartlarına Pazarı, piyasayı etkileyen unsur ise reka- bet. Özel sektörde rekabet, belki de hiç bir yer- de, Japonyada olduğu kadar fazla değildir. Bu bazen öldürücü, mahvedici bir hava taşıyor ve firmaların /birbirleriyle mücadetesi hiç bir in- saf tanımıyor. Hükümet bu piyasaya, koruyu- cu, âdeta şefkatli gözlerle bakıyor, fakat oyu- na ve kaidelerine hemen hiç karışmıyor. Japonyada çok büyük, birer imparatorluk sayılacak müesseler var. Ancak bunların yanın- da orta ve küçük teşebbüsler de gayet fazla. Bu, japon ekonomisine bir özellik verdiği gibi bir de dinamizm sağlıyor. Para kazanmak, işi- ni büyültmek, tıpkı amerikalılar gibi japonların da ideali. Ancak, çok geniş imparatorlukların yanında basit aile firmalarının da bulunması bir dengesizlik doğuruyor ve hastalık iflâslarla kendini belli ediyor. Japon ekonomisinde iflâs, basit ve her gün vuku bulan bir hadise. Bir jJa- pon iktisatcısı bana: " — Eğer ayda beşyüzden fazla iflâs ol- mazsa, iflâslar bu miktarı geçmezse japon eko- nomisi tıkır tıkır işliyor demektir..." diye an- lattı. İflâs edenler, rekabete dayanamıyan ufak firmalar. Dengesizliği gösteren bazı kaba rakkam- lar var. Firma adedi hesabıyla, endüstrinin yüzde 99'u küçük ve orta çapta. Bunun yüzde 77'si dört veya daha az adaşı çalıştırıyor. Ya-

Bu sayıdan diğer sayfalar: