8 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER cılığı ihdas edeceklerdir. Bu yardım- cılıklardan birine Gülek getirilecek, diğeri de, işbirliği payı olarak, Fey- zioğluna verilecektir. Feyzioğlu gru- pu tavlanırsa, gerisi kolaydır. İkin- ci hamlede parti meclisinin üye sa- yısı 42'den 110'a çıkarılacak ve her ilden birer temsilcinin parti mecli- sine katılması sağlanacaktır. Bu temsilciler nasıl olsa Güleği destek- liyeceklerdir. Çünkü onun da yolu bulunmuştur: Bu grup, Kurultay öncesinde kendine "Teşkilâtçı Grup" diye isim takacak ve halko- yuna kendini böyle empoze edecek- tir, Eh, bir grupun adı teşkilâtçı o- lur da, teşkilâttan gelenler bu gru- pu desteklemez mi? İşte galibiyet bu kadar kolaydır. Parti meclisinde de çoğunluk sağlandıktan sonra de- gil Ortanın Solunu reddetmek, "or- tanın sağındayız" diye dahi bildiri çıkarmaktan kolay ne vardır ki? İşte,bu pratik yolu keşfetmiş ol- maktan aldığı hızla olacak, Kasım Gülek, bu haftanın başında Pazar- tesi günü, gerine gerine bir demeç vermiş ve "Kurultaydan muzaffer olarak çıkacağıma inanıyorum" de- miştir. Tabii, Güleğin Kurultayı ka- zanmak için güvendiği bazı başka şeyler de vardır: o Meselâ, Ortanın Solundan menfaatleri bozulacağı i- çin ürkenlerin desteği... Ve Ortanın Solundan menfaatleri bozulacak o- lanları yurt dışından deslekliyecek olanların desteği... Kısaca, geçen yıl Büyük Sinema- da yapılan bir kongrede Demireli destekleyenlerin odesteği... (Sadece Demirel ve Gülek -ayni prototipin iki örneği- türk siyaset hayatının iki alternatifi olursa Atlantiğin ötesin- de atılacak göbeklerin sesi Türkiye- ye kadar muhakkak gelecektir. İşte, öyle bir parti! "Bu yollara CHP içinde de teves- sül edileceği ihtimali, Kurultay arefesinde ne yazık ki belirmiştir. Bunun başarıya ulaşıp oulaşamaya- cağı hususu bir yana, eğer başarıya ulaşırsa, o takdirde CHP nasıl bir parti olacaktır? Acaba Güleğin peşi- ne körükörüne takılanlar bunun far- kında mıdırlar? Herhalde, farkında olmayanlar çoktur. Yalnız, şu bilin- melidir ki, söz konusu metodla, ya- pı bakımından dahi AP'den farkı bulunmayan bir siyasi parti ortaya çıkacaktır. Tüzük değişikliği olarak ileri sürüleceği (o bildirilen teklifler dahi bu istikamettedir. AP'de, Ge- AKİS nel Başkandan sonra gelen "kuv- vetli adam" sayısı birden fazladır ve bunlar Genel Başkan yardımcısı- dırlar. Genel Sekreterin o fonksiyo- nu ise yok denecek kadar azdır. Ee, Gülekçiler de iki Genel Başkan yar- dımcılığı istemektedirler. AP'de, bü- yük kongreden sonra en yetkili ku- rul, kalabalıkça bir temsilciler mec- lisidir. Gülekçilerin fikri ise, 110 ki- şiiik, teşkilât temsilcilerinin çoğun- lukta olduğu bir parti meclisidir. Bütün bunların ötesinde, CHP'yi ele geçirmek için desteği umulan kuv- vetler, AP'yi ve son büyük kongrede Demireli destekleyen kuvvetlerdir! Bu, kendi büyük ülkesini dünya- nın her yanında güç duruma iten bir başkanın küçük ülkeler için is- lediği tahterevalli düzenine ne kadar uymaktadır!.. Yani öyle bir ülke ki, muhalefet de özel sektörcü ve Ken- dinden Ha iktidar da... Her şey müemmen Kasını Güleğin, deprem bölgesi- ne yaptığı son gezide, gece kalmak için, oradaki türk hastahanesinde teklif edilen yatağı "buradan ayrılı- seyyar hastahanesinde ve Amerikanın gecelemesi Adana Konsolosu CHP Meclisi, İnönünün başkanlığında yaptığı toplantıda Kurultaya o doğru 8 Ekim 1966