10 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

10 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gençlik Son günlerde yapılan TMTF kongresi, bu kongredeki olaylar, kongreyi müteakiben, seçilmiş meşru ku- rulu hiçe sayarak yeni e sesi giden ve iktidar ilân eden bir grupun tutu kongresinden sonra başlıyan MTTB kongresi ve bu kongrede özel- e din meseleleri üzerinde yapılan teklifler ger- çekten ilginçtir. İktidar çevrelerinin Atatürkün Bursa Nutkunu tartışma konusu yaptığı ve İktidarı tutan bazı gaze- telerin, Buna Nutkunun Ee ait olduğunu söyle- yecek kadar ileri gittikleri erici ve ata bm a yl bu hareketler ve tutucu bir ençlik hususundaki çabalar, elbette ki. yalnızca ufak ir grupun keyfi ve kişisel kaprislerine bağlanamaz. Atatürkün Bursa Nutkunu reddeden korkunç bir zihniyete Türkiyenin yarınının sahibi gençlerimizi uyuşuk bir kuşak, haline ekine istiyor- sa, birinci görevimiz, bu çabalar ne kadar gülünç olursa olsun, bunun nedenleri üzerinde durmaktır. Bursa Nutkundan korkanlar elbette ki, bilimsel yön- de milliyetçi olan, Türkiyenin kurtuluşunu şunun bu- nun merhametine, büyük devletlerin yardımına de- gil, türkün ke ee en El kendi çabasına ve çalışma: , bağımsız ve haysi- yetli bir dış lili ülküsünü) besleyen ve Türkiyenin kalkınmasını reformların yapılmasında görenlerden kuşkulanan, bunlardan, güttükleri sağlam politika yüzünden tedirgin olanlardır. Yoksa, her türkün gu- rurla, sonsuz bir heyecan ve aşkla okuduğu Bursa Nutkunu inkâr kimin aklına gelebilir? O nutuk ki, yıllar yılı, Atatürke ait her köşeden, açılan sergiler- den, fuarlardan, yapılan törenlerden türk gençliğine seslenmiş ve onu tek vücut halinde, Atanın eserleri etrafında toplamış, ona Milli Mücadelenin her safha sını, her geçen gün daha büyük bir heyecanla yaşat- mış ve tehlikelere karşı daima uyanık bulunmasını sağlamıştır. İlerici TMTF'ye karşı ötedenberi ayakta durmaya çalışan MTTB'nin kongresinde delegeler, Türkiyede, imamla öğretmenin aynı şahıs olmasını sağlıyacak bir sistemin kabul edilmesini istemiş, bu- nun Üzerinde çalışmalara girilmesini "gençliğin sesi" olarak duyurma gayretkeşliğine düşmüşlerdir. Tek başma bu teklif bile, atatürkçülüğe ve Atatürkün ge- tirdiği laik din anlayışı ile Milli Eğitim politikasına tabantabana zıttır. Ama demokratik bir sistem için- de, herhangi bir teşekkülde ve bir toplulukta, elbette ki, en aykırı fikirler de ortaya atılabilir. Ne var ki, böyle bir teklifin, daha önce Milli Eğitim çevremizde bazı yetkili kişiler tarafından tartışılmış olduğunu hatırlamakta fayda vardır. İmam - hatip okullarını bitirenlerin, dolumuzun birçok yerlerinde İlko- kul öğretmenliğine atan , bazı eğitimcilerimizin de atatürkçü Milli Eğitim politikamızı sistemli e şekilde başka yöne çevirme çabası içinde bul ları kimsenin gözünden kaçmamaktadır. Ama, bunlar yanılıyorlar. Atatürkçü türk gençli- ği şahlanmış, vatanı bekliyor. Piyon gençlikle, besle- me dernekler ve satılmış bir avuç kişiyle onu yolun- dan çevirmek hiçbir zaman mümkün olamıyacaktır. Jale CANDAN memleket ekonomisi ile büyük iliş- kisi vardır. Ama, sorunun en önemli nedeni, insani yönde düğümlenip kalmaktadır. Türkiyede her yıl 500 bin anne düşük yapmakta ve gayri- meşru, gayrifenni şekilde yapılan bu düşükler yüzünden her yıl 10 bin anne ölmektedir. Kadının ve ailenin mutluluğu, çocuk yapmayı annenin sağlığı ve ailenin bütçesiy- le uygun şekilde yürütebilme olana- ğının sağlanmasına bağlıdır. Çocu- ğun iyi yetiştirilebilmesi, beslene- bilmesi, topluma yararlı bir insan olabilmesi de gene büyük çapta bu- na bağlıdır. Aile plânlaması çocuğu engellememekte, anneye, istediği za- man ve istediği miktarda çocuk sa- hibi olma hakkını kazandırmakta- dır. Bütün araştırmalar, halkın bu- nu çok iyi karşıladığını ve bugüne kadar yapılan uygulamadan mem- nun kaldığını göstermektedir. Sağ- lık ve Sosyal Yardım Bakanlığının muhtelif polikliniklerinde, şimdiye kadar, 3 bin rahimiçi aracı uygu- lanmıştır. Ayda kullanılan hap mik- tarı ise 30 bini bulmaktadır. 205 nü- 10 Aralık 1966 fus plânlaması kliniği mevcuttur ve bunların 72 tanesi ilçelerdedir, köy- lere de gezici ekipler gitmektedir. Nü plânlaması konferansı, Üniversiteli Kadınlar Derneğinin faal üyesi Lemis , derne- ğin geçen yıl bu konuda yaptığı faa- liyetleri özetlemesiyle son buldu. Dernek, gecekondularda 35 kahve toplantısı düzenleyerek, 5 bine ya- kın kadını bu konuda eğitmiş, dok- torları gecekondulara götürerek, halkın kendileriyle temasını sağla- mıştır. (AKİS: 436) 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: