10 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

10 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN Demokratsız D. P. İktidar partisinin Büyük Kongresinden bu yana ge- çen olaylar, bu kongreyi, A.P.'yi A.P. olarak devam ettirmek isteyenlerin kazandığım göstermektedir. A.P.'nin eski D.P.'ye ait bütün karakterleri muhafaza etiği, gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Ama bir anlar kendilerine "İkinci Takım", "Üçüncü Ta- kım” denilen kimseler meşhur “Birinci Takım'ın ke- sin emekliliğini Büyük Kongreye tescil ettirmişler, kendi aralarından bir lider ve lider ekibi seçmişler, gemiyi bizzat yürütmek kararını almışlar, vasıtalı ola- rak dahi -mahdumlar, kerimeler, dullar ve eşler bu vasıtalardır- eski büyüklerin partiye hâkim olmaları- nı önlemişlerdir. Liderin ve ekibinin üzerinde "kud- ret hırkası"nın bulunması, şüphe yok ki önümüzdeki iki yıl içinde, bunların işini büyük ölçüde kolaylaştı- racaktır. A.P. iktidarı almadan evvel eski Demokrat- larla köprüleri atmamaya çok dikkat etmiş, tehlikele- rini bilmesine rağmen mahdumlara, kerimelere, dul- lara ve eşlere aday imi HM yerler ver- mistir. Fakat bugün, y: a daha fazla dayı demek Hizme imei ii. Tabii, bu eni takımın giriştiği bir başka operasyon eski De- mokratların desteğine muhtaçtır. operasyo- nun atan D.P. paralelinde bir hareket olmaşil desteği tabii hale ADIM Operasyon, A.P.'nin aşırı sağla ilişkilerinin içli dışlı ve pp Halden çıkarılıp bir örtünün altına so- kulması ameliyesidir. Bu çeşit operasyonları, bilhassa seçim zamanlarına vakit varken Menderesle Bayarın D.P.'side yapmış, meselâ Saadettin Bilgiçin kardeşi Sait Bilgiç böyle bir temizlik sırasında kendisini D.P.- nin kapısı dışında bulmuş, ancak seçim yaklaştığında bu kapı kendisine tekrar açılmıştır. A.P., başındaki yeni takımı teşkil. eden isimler istisna olunursa, tıpkı o eski D.P''nin "iyi günler"in- deki haline benzer bir görünüş almıştır. Parti gene, kütlenin nazarında "müslüman parti"dir. Demirel de, hep, "müslüman başbakan" diye bilinmektedir. Bu inançların devam etmesi için ne parti, ne Demirel her hangi bir gayreti esirgemektedirler. Ama A.P.'nin içine sızmış olan "mukaddesatçı militanlar" nüfuzsuz ve kudretsiz hale getirilmişlerdir. Yeni takımın verdi- ği savaş, nasıl D.P.'nin karakterini muhafaza edip es- ki Demokratlara karşı bir savaşsa, "mukaddesatçı militanlar" da bu felsefe muhafaza edilerek karşıya alınmışlardır. A.P. ne kadar mukaddesatçı olacaktır, bunu Osman Turan veya Osman Yüksel değil, Demi- rel ile lider takımı tayin edecektir ve -İhtilâlcilerin tabiriyle- liderliğin tecezzi kabul etmediği prensibi A.P.'de yürüyecektir A.P.'deki bu po partiyi D.P.'nin âkibetinden hangi nisbette koruyacaktır, bunu bilmek imkânı yoktur. Bugün için memleketin kazancı, D.P. devrin- 10 Aralık 1966 Metin TOKER de dahi son aylardaki kadar azmamış bulunan mu- kaddesatçı, ümmetçi cereyanların kısmen hizaya gel- mesi, iki büyük partinin bazı ' asgari müşterekler” i nihayet bulmasıdır. D.P. bu "asgari müşterekler"e ri- ayette kusur ettiği, bilhassa, İktidardan ayrılmama- nın çarelerini kendisini meşruluk hudutlarının ı dışına götüren yollarda aradığı için Türkiyenin siyasi haya- tından silinmiştir. Talihsiz Menderesi İsalara, Hasan- lara ve Hüseyinlere benzetmek, onun kalplerde hep, daha fazla kuvvetle yaşayacağını söylemek zoraki gayretlerdir. Menderes hayatını vermekle kalmıştır, D.P. devri bir daha açılmayacaktır ve bunun her te- şebbüsü aynı şekilde sonuçlanacaktır A.P.'nin yeni bir ekip idaresinde, D.P.'nin karak- terini m aza ederek siyaset hayatımızda rol oy- unamasının itiraz çekecek hiç bir tarafı yoktur. D.P. karakterinden dolayı değil, lider takımının felsefesi ve onun neticesi olan tutumları yüzünden uçurumun kenarına gelmiştir. “Sabık Başbakan" olmaktan nef- ret, Menderesi daha feci bir kaderin sahibi yapmış- tır. Tahkikat Komisyonları, yani sivil cuntalar yoluy- la iktidarı devam ettirmek, iktidarı bir daha hiç gör- memenin sebebi olmuştur. A.P. iktidarını yaşar, ba- şarabildikleri nisbetinde güven muhafaza eder, bu gü- ven kendisini iktidarda tutmaya yetmeyince muhale- fete geçer, daha fazla güven veren parti memleketin idaresini ele alır. Demokrasi bu basit oyundur. Eğer oyun sırasında, iktidarda olmanın verdiği cüretle "a- yıcılık" yapılmazsa, muhalefete geçmek bir siyasi par- tiye hiç bir şey kaybettirmez. İki defa muhalefete ge- çen C.H.P. bunun gözler önündeki örneğidir. A.P.'nin önünde, kendisine böyle bir çeki düzen verdikten sonra, iktidarda anın veya oradan git- menin tek faktörü olan icraat devri şimdi açılmakta- dır. Bu devrin başında, partiler arasında bir medeni münasebetin bulunması huzur vericidir. Karşı tarafa hücumla birlik sağlanması, henüz geçer akçe bile ol- sa, Türkiyede daha uzun süre istikbal sahibi değildir ve bunun anlaşıldığı görülmektedir. C.H.P.'nin Orta- nın Soluna açıkca yerleşmesi ve A.P.'nin mukaddesat- çı militanlara karşı cephe alması partileri bir görü- şün sahibi yapmaya itmektedir. A.P. sosyal ve ekono- ikirleriyle ortaya çıkar. Yeni bir partidir, yeni ellerdedir. CHP. kendi sosyal ve ekonomik görüşle- rini söyler, halkı bir t manevi tesirlerden kur- tarıp bu konular üzerine oy yoluna iter. Herkes, iktidarın neyi yapıp neyi ir kar, günü geldiğinde sandık başına gi Bu, fazla toz pembe gibi bir Er intibar ve- rebilir. Ama düşünmek lâzımdır ki bundan onbeş yıl evvel eline şans geçen bir ekip kırk paralık adam ol- pin Türkiye böyle bir manzaranın bugün tam orta- ında bulunurdu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: