10 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

10 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S İ Türkiye Ucuz filme doğru Bu mevsim başlıyan süper - pro- düksiyonların kaçı bulacağı yl nüz bilinmediği gibi, bu pahalı ma- ceranın ne kadar süreceğini de şim- diden kestirmek mümkün değildir. Ama, herhalde pek uzun sürmese gerek. Ne var ki, bu pahalı filmle- rin sinemamız için bir başka yön- den, tam aksi yönden yararlı so- nuçları olabilir: Ucuz filmleri, dar bütçeli filmleri bir zorunluluk ha- line getirebilir. Aslına o bakılırsa, dar bütçeli filmlerin üzerinde dikkatle durul- NEMA karşısına ister istemez bir "dar büt- çeli film" denemesi çıkaracaktır. Ucuz, fakat kaliteli Dar bütçeli film derken, baka her ne olursa olsun, ucuza edilmiş film anlatılmak tebii. mektedir. Dar bütçeli filmden, ağır- lığını yıldıza, paraya, göz poyayııl ğa, sahteliğe değil; sadeliğ Sa, e gücüne, dürüst ça- lışmaya dayandıran film kastedil- mektedir. Yoksa yurdumuzda, her zaman olduğu gibi bugün de ucuza çevrilmiş filmler vardır Bütün mesele, bugün, "dar büt- çeli, fakat eli yüzü düzgün" filmler yapılabilip yapılamıyacağında top- "Çalıkuşu"ndan bir sahne Pahalı etin yahnisi her vakit lezzetli olmaz ması için bu süper - prodüksiyonla- rın çoğalmasına, hattâ, sadece bir- kaç örnekle de olsa, meydana çık- masına bile lüzum yoktu. Çünkü si- nemamızda ortalama film giderleri birkaç yıldanberi öylesine artış gös- termiştir ki, ucuz film denemeleri- ne girişmek için elverişli bir ortam zaten ortaya çıkmıştı. Ancak, bu pahalılaşma "yıldızcılık" siyaseti- nin sonucu olduğundan, günün "pa- ra kıran" yıldızlarından birini pey- lemeksizin böyle bir denemeye gi- rişmeğe kimse cesaret edemiyordu; yıldızı opeyleyince de film gideri kendiliğinden arttığından, dar büt- çeli film yapılamıyordu. Şimdi sü- per - prodüksiyon kumarı, bunun 34 lanmaktadır. Piyasanın durumu or- tada olduğuna, aynı kimseler ucu- zundan orta hallisine ve pahalısına kadar her çeşit filmi yapıp meyda- na bir şey çıkaramadıklarına göre, bu konuda fazla bir umuda kapıl- mağa imkân yoktur. Ne var ki, fil- me doymuş bir piyasada bir de pa- halı süper - prodüksiyon hevesi a- lıp yürürse, böyle bir durumda, yu- karıda kısaca nitelenen çeşitten ça- kimsen yapacak kimselerin orta- ya çıkmaları, hattâ şimdiye kadar- ki başarısız veya yarı - başarılı ça- lışmaları yapanlardan bazılarının buna bir kurtuluş yolu olarak bü- tün güçleriyle sarılmaları ihtimali büyüktür. Unutmamalı ki, ortalama film giderinin de, yıllık film sayısı- nın da belli bir tavanı aşmadığı bir ortamdaki dar bütçeli film çalışma- sı başka, bu tavanın aşıldığı ortam- daki dar bütçeli film çalışması baş- kadır. Bu ikinci durumda dar büt- çeli film çalışması, ister istemez, bütünüyle kendisini, en azından, bir kaliteyi sağlamağa yöneltir, bu en azından kalite, varılmak istenen tek amaç olur. Böyle bir çalışmaya gi- rişen kimse, kendisini, ister iste- mez, eski kötü alışkanlıklarından, sahteliklerden, işin kolayına kaç- maktan alıkoymağa çalışır. Bu, doymuş ve pahalı bir film piyasa sındaki dar bütçeli film çalışması- nın tabii ve kaçınılmaz sonucudur. Aksi takdirde, zaten böyle bir dene- meye girişmenin anlamı kalmaz. Bundan dolayı, şimdiki halde, böyle bir denemenin başarıya ula- şıp ulaşmıyacağı Di tahmin- lere girişmekten daha önemli ve ilgi çekici ölü, böyle bir dene- menin yapılıp yapılmıyacağıdır. Çün kü dar bütçeli film denemesine gi- ren herkes, bunu mutlaka "bir şey- ler yapmak" için göze alacaktır. Bekleyelim ve görelim. VERY erir İKİ 10 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: