10 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

10 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER man yaratmak istemiyorum" demiş- tir. Yani kudretli, muzaffer Genel Başkan, şahsına yönelmesine rağ- men, sağcıların hakarete varan hü- cumlarını hazmetmek, fakat onları ihraç etmemek niyetindedir. “Vazgeçemediğim" Aslında, ihraçlara pek yanaşma- ması Demire lin usta peolitikacılı- ğından değil, ihracı söz konusu lanların taraftarlarına muhtaç bu- lunmasındandır. Demirelin aşırı sa- ğa neden muhtaç olduğunun en iyi örneği, Pazar günü Ankarada, Göl- başı sinemasında cereyan eden olay- ır. O gün, Din Görevlileri Yardım- laşma Dernekleri Federasyonunun genel kurul toplantısı yapılıyordu. Saat I9a doğru tenkitler sona erdi ve toplantıyı başından beri dikkatle izleyen 20 kadar milletvekili -ki ço- gu AP'liydi- takdim edildiler. Kısa boylu, saz benizli ve kravatsız bir milletvekilinin ismi söylendiğinde, görülmemiş bir tezahüratla kongre ayağa kalktı. "Kürsüye, kürsüye!" sesleri koro halinde tekrarlanıyor- du. Osman Yüksel Serdengeçtiden başkası olmayan bu (milletvekili kürsüye geldi ve bir pin başladığı li Şöyle i — Yüce ari Del esna- fina çiğnetmiyeceğiz! Bu politikacı- lar kıratın ' üzerinde bile olsalar, çiknetmeyeekiz!; " Bu söz de büyük tezahüratla al- kışlandı ve hatip, kabadayı bir eda ile kürsüden indi. Aşırı sağcılardan AP Kayseri senatörü Hüznü Dikeç- ligil de kongredeydi. O da büyük gösterilerle kürsüye geldi ve Elmalı meselesine değinerek, o tenkitlerde bulundu, AP İktidarının, Diyanet İşlerini baskı altında tuttuğunu söy- ledi. Toplantıda, Elmalının eski yar- dımcısı Cemalettin Kaplan da ko- nuştu ve AP'li Devlet Bakanı Refet Sezgini, Elmalıya bir kadastro me- muru muamelesi yaptığı için suç- Ey — Reis, kadastro memuru de- ğildir. Peygamber de Mein ama, peygamberin vekilidir" . AP'nin aşırı sağ kanadı ına men- sup milletvekillerinden Mevlüt Yıl- maz, Ateşoğlu, Feyyaz Köksal, Os- man Atillâ ve Cemal oKülâhlı da kongredeydiler ve Cemalettin Kap- lanı alkışladılar. İşte, AP'nin oy hesabında büyük ağırlıktan olan din adamları, Pazar günü kendi kongrelerinde nabızla- 8 ni nasıl attığını böyle gösterdi- ler. Demirel, partisinin, dini çevre- lerde büyük nüfuz sahibi olan aşırı sağ kanadından bu yüzden vazgeçe- memektedir. AP içinde aşın sağa mensup olmayan milletvekilleri bi- le, ihraçlar söz konusu olduğunda, nurcuların, mukaddesatçıların, şe- riatçilerin ve fanatik milliyetçilerin Aslan çocuk Pöh, pöh, pöh! Başımızda Başbakan diye nasıl bir as- lan varmış da, bizim haberi- miz dahi yokmuş.. Bize Demirel, önce. Baş- kan Johnson'un, bir içtikleri su ayrı giden ahbabı ve mason olmayan bir zat-ı muhterem olarak tanıtılmıştı. Sonradan anlaşılmıştı ki, üstadın Ame- rika Cumhurbaşkanıyla mü- nasebeti, fotoğraf çekilirken yanına yaklaşıp orada gözük- mesiymiş ve kendisi mason locasına kayıtlıymış. Pek üzül- müştük. Neyse ki, şimdi "Muhteşem Suleyman 'ın ne ya insan olduğu, bir, gözü A.P. deki Y.T.P. Genel Başkanıma, bir e bizzat kendisinin ağızın- dağ ilân edilmiş bulunuyor. Meğer Demirel, yedek as- zeğmenken, Ordu. üzerindeki bütün nüfuzunu kullanmamış mı, Menderesi astırimamak için? Meğer Demirelin, plân Jikrinin doğmasında rolü çok büyük değil miymiş ve 1959 yılında Adnan Menderese plân Jikrini o vermemiş mi?. Ne çocuk değil mi? Yalnız, hani insan düşünü - yor da, Menderes asıldı ve 1959 daki, İZ 'plândan ziyade pilâvdı da!. kuwetleri (o hakkında şöyle konuş- maktadırlar: unların bir yiyen reyleri vardır. Nasıl vazgeçer Bu "ince" noktayı, “AP politika- sında ağırlığı oolan, perde arkası müşavirlerinden, nurcuların pek i- tibar ve hürmet ettikleri, eski Şar- kikaraağaç Müftüsü Sadık Bilgiç, Osman Yüksele gönderdiği bir man- AKİS zumede belirtmiştir. Sait ve Saadet- tin Bilgiç kardeşlerin babalan olan ve Demirelin, bir seyahat sırasında, sırf elini öpmek için rota değiştir- diği (OSadık Bilgiç, oSerdengeçtiye gönderdiği manzumenin bir yerinde şöyle demektedir: Çok acıdır, tam aksine, suçmuş meğer feryadın; Anılmakta yine sık sık şu günler - e bak adın. Osman Yüksel partisinden çıka- rılmış, çıkacak; Çıkarılsa ne olacak, yoksa aç mı kalacak? Ne aç kalır, ne de uryan, emma arar partiye. Herkes küser ve darılır, oylar iner yarıya.. Sadık Bilgiç, manzumesinin so- nunda, AP ilgililerine, böyle bir ih- raçtan sakınmalarını tavsiye etmek- te ve "Osmancığım, sen de yavrum, hak yolunda et devam, - Hiç durma- dan ve yılmadan. Benim senden bu ricam" demektedir. Görüldüğü gibi, AP'lileri esas korkutan, "oyların ya- rıya inmesi" veya en azından "bir milyon oyun kaybı"dır. Üstelik bugünlerde, bu bir mil- n oy konusunda AP'nin karşısına bir de rakip çıkmıştır. Bu rakip, şu günlerde durmadan toplantılar ya- pan ve "İktidarın müslümanlara karşı tutumunu inceleyen", Mehmet tmsoyu din adamlarının kongre- sine gönderen ve AP'nin aşırı sağını transfer faaliyetine girişen CKMP- dir. Aşırı sağın Türkiyede bir mil- yon oya sahip olmadığı düşünülse dahi, AP şu anda, içindeki aşırı sa- ğı tasfiye etse, Meclisteki çoğunlu- gunu ve iktidarı kaybedebilir. Buna karşı bazı AP'liler, "Biz 10-15 mil- letvekilini tasfiye (edersek, birşey kaybetmeyiz, OYTP'den daha fazla- sını alırız" demektedirler. Ama eski müteahhit Demirelin, cepteki para- yı, tahsili meşkük alacaklara tercih ettiği de açıktır. Tasfiye değil, tesvi Bürü ürün bunlar e ki, AP'deki aşın sağ tasfiye e e- dilmemiştir. Sadece, Büyük Kongre- de yenik düşmüştür. Bu hususta Ge nel İdare Kurulu seçimlerini örnek gösterenlere verilecek cevap, yine, bu seçimlerin sonucudur. Genel İ- dare Kuruluna yeniden seçilemeyen- ler şunlardır: Osman Turan, Orhan Süersan, Tekin Arıburun, Ertuğrul Akça, Seyfi Kurtbek, Ihsan Gürsan, 10 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: