4 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

4 Mart 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vr Şimdi, söylediğim şu: Yarın sabah sini emekliye ayırmış olacağım. Eğer kan ökülmezse bu defalık kendilerini ii nlar m Harekete geçerlerse buradaki subaylar silâh kullanarak burayı müdafaa e- deceklerdir. Bu emri size tebliğ ediyorum. Gi- deceğim. Bakanlar Kurulu oradadır. Size bunu teyit edeceğim Hava bir anda değişti. İsmet Paşanın söz- leri gözleri yaşartmış, fakat herkesi canlan- dırmıştı. Abdurrahman Doruk gene şansını de- nedi. Belki Aydemirin, arkadaşları için bildirdi- &i nakil yerleri üzerinde düşünülebilirdi. İsmet Paşa kendisini fena halde tersledi: — Bari gelsin, Talât Aydemir Genel Kur. may Başkanı olsun, sen de yardımcısı olursun..' Gene tepesi almıştı gene gözleri yanıyor- du. Sert bir şekilde “İşte, o kadar!" dedi ve Genel Kurmay Başkanlığından ayrıldı. Ayrı- lırken emrini tekrarladı: Bina, son adamına kadar müdafaa edilecekti. İsmet Paşa askeri harekâtın komutasını da üzerine almıştı. Otomobiller Hava Kuwvetleri (Okarargâhı- na doğru hareket etti. Aydemir beyaz bayrak çekiyor , karargâha dönüldüğünde Bakanlar ve parti li- derleri bambaşka bir İsmet Paşayla karşı- laştılar. Bu, önemli günlerin İsmet Paşası, ka- rarım vermiş İsmet b Gülüyor, şaka ediyor, etrafina takılıyordu. Kendinden emin, rahat bir hali vardı. Biraz sonra âsi albayın cevabını bir ami- ral getirdi. Amiral, bizzat Deniz Kuvvetleri Ko- mutanı Necdet Urandı. Aydemir arkadaşları hakkındaki bütün muameleyi kabul ediyordu. Fakat divanıharbe verilmeyecekleri teminatını İsmet Paşanın elinden istiyordu, Genel Kurma- yın bu teminatı vermesini kâfi bulmuyorlardı. Bir de kendisi hakkında emekli muamelesi yü- rütülmesin, nakil kararma dönülsündü. Süngü di "Odadakilerin yüzleri güldü. İş, hal yoluna girmişti. Fakat İsmet Paşa son teklifi derhal reddetti. Herkes, başta Aydemir, ya- rın sabah emeldi olacaklardı. Öteki teminatı bizzat vermeye hazırdı. İsmet Paşaya, parti liderleri dahil, bir çok kimse âdeta yalvar yakar oldu. Tam me- selenin sonuna gelinmişti. Niçin yeni bir ih- tilat çıkarılıyordu? Cevap şöyle veya böyle for- müle edilebilir, re istenilen gene gerçekleş- tirilirdi. Amiral Uran bir "durum muhakeme- si" yaptı. Hava ve Deniz Kuvvetlerinin tama- mı Hükümetten yanaydı. Kara Kuvvetlerinin Ankara dışındaki kısımlarının çoğu da aynı vaziyetteydi. Ama Başkentte âsiler kuvvetli gö- rünüyorlardı. Zira Başkentte fazla kuvvet yok- tu ve olanları Aydemir, kendi tarafına çekmis- m Burada Hüsnü Özkan bir müdahalede bulun- "Kimin kimi tutacağı hiç belli olmaz, hele bir muharebe başlasın" dedi. Konuşmalar uzadı. Bu sırada İsmet Paşa Tanselle de görüşmek istedi. Tansel o gün, ha- diselerin başlaması üzerine Karargâhtan 16.20 de ayrılmış, Etimesğuttan 17'de uçmuş, Eski- şehire 17.53'de inmişti. Eskişehir, böyle haller için düşünülmüş karargâhlardan bir tanesiydi. Tansel orada bulunmayı tercih etmişti ve bu doğru bir karardı. Tanselin en büyük kuvveti oradaydı. Ankaradan oraya emir verecek yer- de doğrudan doğruya orada bulunmak daha iyiydi. İsmet Paşa Tanselin daha da çetin ceviz olduğunu gördü. Bir takım şımarıklıkların ce- zasız kalmasının şiddetle aleyhindeydi. Başba- kan âsilere hiç bir taviz vermemeli, onları diva- nıharbe de sevketmeliydi. Sabah gün ışığında bir avuç âsiyi yok etmek Hava Kuvvetleri için işten değildi. Harekete geçerlerse kendilerini derhal bombalayacaktı. İsmet Paşa kendi ka- rarım Söyledi. Masum genç vatan evlâtlarının zarar görmesini doğru bulmuyordu. Gerçi bun- lar ellerine silâh alıp sokağa fırlamışlardı ama, aldatıldıkları muhakkaktı. Tansel bombanın, tanklar harekete geçerse onlar üzerinde kul- Janılacağını bildirdi. Zaten başka çare de yok- "Sayın Başbakan nasıl münasip görürler- Ve " dedi. Talât Aydemir yeni şartını gönderirken bir de mühlet koymuştu. Saat I'e kadar cevap gel- mediği takdirde Başkenti zaptetmek üzere ha- rekete geçecekti. İsmet Paşa cevabını 1.30'da verdi, fakat Aydemir kıpırdayamadı bile.. Baş- bakanın cevabı kimsenin, kan dökülmezse, bu defalık divanıharbe verilmeyeceği yolundaydı. Aydemirin şahsı için hiç bir istisna kaydı yok- tu. Cevabı Amiral Uran alıp götürdü. O zaman şayanıhayret bir hadise cereyan etti. Tıpkı muharebelerin bekleme anlarında yaptığı gibi İsmet Paşa, Tanselin karargâhta- ki portatif karyolası üzerine uzandı ve orada rahat bir uykuya daldı. Hemen hemen aynı es- nada Gürsel de, ama bu hadiselerden habersiz, emniyet altında götürüldüğü Mürtedde uyuyor- du. İsmet Paşayı saat 3'e doğru Bülent Eçe- vit uyandırdı. Aydemirin cevabı gelmişti. e Âsi albay emekliye ayrılmayı kabul etmiyordu. Sa- at 3 te, Başbakan müsbet cevap vermediği tak- dirde harekete geçecekti. İsmet Paşaya bu se- fer kimse bir ricada bulunmadı. Aksine, Özka- nın emriyle Karargâh kendisini müdafaa için hazırlığa başladı. İlk işi olarak İsmet Paşa ar- ka tarafta, daha tehlikesiz bir odaya yerleşti- rildi. Binanın önüne benzin varilleri kondu. Su- baylar, makineli tabancalarını hazırladılar. Bu 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: