Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Konservatuvar bale bölümünü bitiren Burçin Orhon 23 yaşında. Bir süre balerinlik yaptıktan son- ra, müzikallerde oynadı, giysiler sundu, ekranda reklam yıldızlığı yaptı. Kendine özgü tek kişilik danslarıyla tanınan Orhon, en son verdiği çıplak pozları nedeniyle kendinden söz ettirdi. Nokta: Sizce nedir müstehcen- Hik? Orhon: Şimdi müstehcenlik kalmadı. Zamanla değerler de de- ğişiyor. Eski devirlerde küçük bir külot giymek müstehcen oluyor- du. Şimdi herkesin her şeyi orta- da. Nokta: Bu değişimi siz de ya- şadınız mı? Orhon: Elbette. Bayağı zorlan- mıştım başlangıçta. Plajda üstü- nü çıkarmaya benzemiyor. Bir yıl kadar önce bir atılım yapmam ge- rekiyordu, Erkekçe'ye poz ver- dim. Bu benim daha sonra Play- boy'a “evet” dememi kolaylaştır- dı. Yoksa kabul etmeyebilirdim. Amerika'da poz verirken de zor- landım. Altını çıkar dediler. Hiç- bir şey görünmeyecekti, ama ya- pamadım. Beş altı sene sonra bel- ki. Nokta: Bugünlerde bir yasa ta- sarısıyla birlikte sizin de poz ver- diğiniz “erkek”” dergileri üzerine gelişen tartışmalara ne diyorsu- nuz? Orhon: Erkek dergilerinin kim- seye zararlı olduğunu düşünmü- yorum. ülkemizde hâlâ bekâret sorunu varsa, insanlar da resim- kerle ilgilenecektir. Bir süre gözleri doyup rahat edecekler. Dergileri 'Erkek dergilerini çocuklar da alsa' kapatmak geriye dönüş olur. Za- ten geriye gitmekte üstümüze yok. Nokta: Yasa tasarısındaki bilir- kişinin tüm yayınları denetlemesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Orhon: Bence bu çalışmaz. Bu 9 kişilik heyetin tüm yayınları de- netleyebilmesine en azından za- man açısından imkân yok. Ayrı- ca kayırmalar da olabilir. Birinin üstsüz resmine ses çıkarılmaz, öte- kininki denetime takılır. Bu ol- maz. Sanatçı kendini denetler. Nokta: Sizce çocuklara ne tür yayınlar zararlı? Orhon: Bence seks üzerine ve- rilen yanlış bilgiler zararlı. Çocuk temelini yanlış öğreniyorsa, sağ- lam bir hayat kurmasına imkân yok. Bizdeki erkek dergilerini bı- raksalar da, çocuklar da alsa. Çünkü, onlarda her şeyin doğru- su yazıyor. Batı'da çocuklar öyle rahat ki... Muzır diye bir şey yok. Yalın bilgi var, yorumu herkes kendi yapıyor. Şimdiki gençlik bunalımda. Hiç olmazsa, şimdi 10 yaşında olanlara tam bilgi verelim ki, 30 yıl sonra insanlar rahat et- sin. demeliydi: ““16 yaşındaki genç, 12 Nisan'da ölecek. İdamda zehirli şı- rınga kullanılacak. Çocuğun son arzusu annesini bir kez daha kucak- lamak.” Bu haberi okuyan birçok küçüğün o gece rüyasında kâbus göreceği ileri sürülebilirdi. Üstelik, aynı gün, aynı gazetenin bir başka sayfasında yer alan Evet, böyle bir yorumla Tercüman da rahatlıkla bir ihtar yiyebilirdi. Aynı muzır haberleri, Cumhuri- yet gazetesinde de bulmak müm- kündü. Örneğin, 2 Ocak tarihli bir öğrenci yurtları haberi. Başlık: ““Kurallar içinde boğuluyoruz.” Ve çerçeve içinde çocukları boğan ku- Ankara Umum Gazete Bayii ve Satıcılar Derneği Başkanı “Dolarlı fuh_uş operaş- Mustafa Can: "Mahvoluruz” yonu; gecesi 240 bin Hra” haberiyle çocukla- : Ka rın fuhşateşvik edildiği- e ondaş c e C ni iddia etmek de müm- kündü. ra çıkan ““Doğu Almanya'da eşcin- Tercüman'ın 31 Ocak sellere özgürlük” haberinin de “eş- — tarihli manşet haberi cinselliğe övgü”” gibi değerlendiril- mesi pekala mümkündü. Eğer bu yasa yürürlükte olsaydı, yine 24 Ocak'ta Güneş'te yayınla- nan ““Canavar baba geri zekâlı 4 çocuğunu boğdu”” haberinin ve ya- nı başında yer alan dört minik ce- set resminin resmi bilirkişiler tara- fından ““Çocuğun ruhsal durumu- nu alt üst edeceği için” zararlı gö- rülmesi beklenebilirdi. Ya Hürri- yet'in 11 Şubat tarihli haberine ne 28 NOKTA 23 ŞUBAT 1986 ise, bilirkişi kurulun- daki tüm eğitimcilerin hışmını çekebilecek ni- telikteydi. ““100 gençten 88'iişsizliğemahküm.”” Çocuğu okuldan ve eği- timden soğutmanın bundan âlâsı olamazdı doğrusu! ““Sonunda iş- siz kalacaksam neden okuyayım”' demez miy- di çocuklar?