23 Şubat 1986 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 45

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki Büyükelçisi Manoçehr Mottaki, “Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz bir bütündür. Dolayısıyla bunlardan biri üzerinde yapılacak değişiklik diğer anlaşmalara da yansıyacak- tır”” diyordu. İşadamları adına görüşünü açık- layan Sakıp Sabancı'nın korkusu da buradan kaynaklanıyordu. Sa- bancı şunları söylüyordu: ““Eğer petrol konusunda bir didişmeye gi- rilirse, zaten bahane arıyorlar bu ihracatımıza da yansır. Türk sana- yi olumsuz etkilenir bundan.”” Petrol Ürünleri İşveren Sendikası (PUİS)'in Başkanı Şuayip Dilmen ise, petrol ithalatında tekelin kaldı- rılmasını istiyordu. Dilmen “PÜ- İS'e imkân tanınırsa çok ucuza akaryakıt satışını sağlarız. Böylece hem halk ucuz akaryakıt kullanır, hem de bayilerimiz yüksek fiyatla- rın doğurduğu sermaye yetersizli- ğinden kurtulur” diyordu. İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Göksu'ya göre ise, ithal petrolün pahalı alı- narak, yurt içinde ucuza satılması ve açığın bir fondan karşılanması söz konusu edilemezdi. Göksu "“Özal hata yaptı...”” Fransa'da Grenoble Üniversite- si İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Nanterre Üniversitesi'nde devlet doktorası veren Dr. Seyfet- tin Gürsel petrol konusunda Nok- ta'nın sorularını yanıtladı. Nokta: Petrol fiyatlarındaki hizlı düşüş Türkiye için bir fırsat yarattı. Türkiye bundan yararla- nabilecek mi? Gürsel: Ne yazık ki bu soruya olumlu yanıt vermek çok güç. As- lında 1980'de yaşanan ikinci pet- rol şokuyla benimsenen strateji- nin büyük bir hata olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Petrol fiyat- larının 1979-81 arası üçe katlan- ması sonucu komşumuz Ortado- ğu ülkelerinin satın alma güçleri- nin büyük ölçüde artması, üstelik bu ülke ekonomilerinin tarımda, kısmen de sanayide Türk ekono- misi ile tamamlayıcı nitelikte ol- ması bu ülkelere ihracat patlaması sonucunu doğurdu. Ancak, ihra- cat gelişirken iki temel hata yapıl- dı. Birincisi, petrol fiyatının ulaş- tığı yüksek düzeyde kalacağının, hatta yükseleceğinin sanılmasıydı. İkincisi ise, bu ülkelerle ticareti ta- kasa dayandırmaktı. Nokta: Peki ne yapılabilirdi? Gürsel: Petrol fiyatlarının gele- ceği konusunda çok daha tedbirli davranılabilirdi. Bir kere OECD ülkeleri derhal petrolü ikame stra- tejisini benimsediler ve bu alanda politikalarını koordine etmek amacıyla Türkiye'nin de üye ol- duğu Uluslararası Enerji Ajansı'- nı kurdular. Bu girişimler orta va- dede petrol talebinin düşebilece- ğinin işaretiydi. Öte yandan bili- nen ya da muhtemel petrol rezev- lerine sahip ülkeler yüksek fiyat sayesinde petrol üretimlerini artı- rabilecekleri koşullara sahip oldu- lar. Bu gelişmeler 1983'ten itiba- ren de ihtimal olmaktan çıktı ve fiilen gerçekleşmeye başladı. Nokta: Türk hükümetinin ge- lişmeler karşısındaki tutumu ne oldu? Gürsel: 1983'lerde başlayan geliş- meler OPEC içinde de gerilimi ar- tırdı. Nihayet en yüksek faturayı Dr. Seyfettin Gürsel ödeyen Suudi Arabistan'ın petrol üretimini günde 2.5 milyon varil- den 5 milyon varile çıkartmasıyla petrol fiyatlarında beklenen düşüş başladı. Bu dönemde ise hükümet ve holdingler Ortadoğu pazarla- rıyla özel ilişkileri sürdürmeye de- vam etti. Burada stratejik bir ha- ta işlendi. Benimsenen takas man- tığının ihracat olanaklarımızı ol- duğundan daha yüksek gösterdi- ği kabul edilmemekte direnildi. Hele Başbakan Özal'ın petrol fi- yatlarının hızla düşeceği ayan be- yan ortaya çıkmışken Ocak ayı başında İran'a bizzat giderek 26 dolardan ve Türkiye'nin ihtiyacı- nın üzerinde bir anlaşma yapma- sı bir “hesap adamı' için anlaşılır gibi değildi. Nokta: Hükümet ne yapmalı? Gürsel: 22 dolar civarında bir fiyatla anlaşmalar yenilense itha- latta 1 milyar dolar tasarruf ola- nağı ortaya çıkar. Bunun ideal kullanımını saptamak mümkün- dür. Sonuçta Türkiye 1986 yılın- da büyümeyi yüzde 6'nın üzerine çıkarabilir ve 5 yıldır kemer sık- maktan bunalmış hale gelen ke- simler biraz olsun ferahlayabilir. ANAP hükümeti bunu başarabi- lecek mi? Tüm politik ve ekono- mik özel çıkarları bir kenara itip petrolcü komşularımızla takas an- laşmalarını iptal etme cesaretini gösterirse neden olmasın?”” NOKTA 23 ŞUBAT 1986 45

Bu sayıdan diğer sayfalar: